Gazete Emek- AKP'ye yakınlığı ile bilinen ANDY-AR şirketinin Başkanı Faruk Acar, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve son dönemlerde Belediye Başkanlarının istifaları ile yaşanan süreci değerlendirdi. 

Kamuoyu araştırmalarına verdiği önemle bilinen AKP ve Cumhurbaşkanı'nın son süreçte en yakınındaki isimlerden olan ANDY-AR Strateji Geliştirme ve Sosyal Araştırmalar Merkezi'nin başındaki isim Faruk Acar, Yavuz Oğhan'dan Bidebunudinle'ye konuk olarak, AKP'deki değişim sürecini anlattı.

AKP'nin ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın bugüne kadar girdiği tüm seçimlerde bir hikâye yarattığını ancak 16 Nisan referandumunda bir hikâyesi kalmadığına vurgu yapan Acar, "AK Parti'nin özellikle 16 Nisan referandumundan sonra seçmenlerine söyleyecek yeni bir hikâyesi kalmadığı görülüyor. 2002 Kasım'ından bu yana sandığa giderken seçmenini motive eden AK Parti, 16 Nisan referandumunda bunu yapamadı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu durumu 'metal yorgunluğu' olarak ifade etmiş olması ve AK Parti'nin sıkıştırılabilecek alanlarının ortaya çıkmış olması nedeniyle bir hikâye çıkarmak durumundaydı. 16 Nisan referandumunda 'sistemi değiştiriyoruz, ülke için tümden yeni bir hikâye yazıyoruz' şeklindeki yaklaşım, seçmen üzerinde karşılık bulmadı" diyerek sözlerine başladı.

'MELİH GÖKÇEK, TAYYİP ERDOĞAN GİBİ…'

Belediye başkanlarının istifasının istenmesinin bir risk olduğuna vurgu yapan Acar, şimdi alınan riskin seçim dönemine ertelenmesinin 'gecikmiş bir hamle' olarak yorumlanmasının mümkün olduğunu sözlerine ekledi. Acar, cumartesi günü istifasını vereceğini duyuran Melih Gökçek'in, Tayyip Erdoğan gibi ülkenin bir kısmı tarafından desteklenen, bir kısmı tarafından ise 'nefretlik bir pozisyonla' karşılık bulan bir siyaset tarzını benimsediğine de değinirken, belediye başkanlarının istifasına ilişkin şu yorumu yaptı:


"15 Temmuz sonrasında Kadir Topbaş'ın yıpranmışlığı, Ankara'da Melih Gökçek'in bir marka olarak, diğer kesimler nezdindeki yıpranmışlığı söz konusuydu. 2014 yerel seçimlerinde de, Melih Gökçek'in kıl payı kazandığını da biliyoruz. Ankara seçimleri bu kadar ortadayken, yeni kurulabilecek denklemlerde oyların bölünmesi halinde AK Parti'nin Ankara'yı kaybetmesi söz konusu. Melih Gökçek'i Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olarak değerlendirmek de kesinlikle yanlış. Netice itibariyle Türkiye'nin her yerinde destek anlamında hem de kayıp anlamında etkileşim sağlayabilecek bir marka değerinden bahsediyoruz. Bu yıpranmışlık, tıpkı Tayyip Erdoğan gibi, bir kesim tarafından desteklenen, diğer kesim tarafından da 'nefretlik bir pozisyonla' karşılığını bulan bir siyaset tarzını benimsedi.

Seçime doğru Melih Gökçek değişimi yaşanmış olsaydı, Ankara'daki seçimleri garantilemek çok mümkün olmayabilirdi. Seçim döneminde İstanbul gibi, Ankara gibi, Bursa gibi yerlerde değişim yapılsaydı, AK Parti açısından çok gecikmiş bir hamle olarak yorumlanabilirdi. Şu an bir risk üstleniliyor ve o risk göğüsleniliyor.


Ankara'daki seçimlerde, Melih Gökçek'in bizzat etkisi tartışılmaz. Bundan hiç şüphe yok. Ankara'daki seçimler değerlendirildiğinde, Cumhurbaşkanı için oy verildiğini görürüz. İstanbul'da da öyle. Bursa'ya baktığımızda, Recep Altepe'nin kendisine oy vermiş seçmen kitlesi yüzde 1'i geçmez. Asıl oyun Cumhurbaşkanı'na verilmiş olduğu bir gerçek."

'BAŞKANLARIN İSTİFALARI SEÇMENE MESAJ'

Ülke gündeminin hareketlilik kazandığını ifade eden Acar, AK Parti'nin ve Erdoğan'ın belediye başkanlarının istifasını istemesine yönelik hamlesinin seçmene bir mesaj olduğunu belirtti:

"Son 1 ayı hatırlayalım. TEOG meselesi, MTV zamları, ABD'deki vize krizi ve belediye başkanlarının istifaları… Durumun ne kadar hareketlilik kazandığını ortaya koyuyor. Belediye başkanlarının istifasıyla seçmene 'Ben aşağıda bir sorun olduğunu görüyorum' mesajı veriyor."

'ALTEPE'NİN İSTİFASI YANLIŞ YORUMLANIYOR'

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe'nin istifasının yanlış yorumlandığını ileri süren Acar, "Meseleyi ne kadar yanlış tartışıldığına dair örnekler verelim. Referandumda, Bursa 'evet' oyu alınan tek büyükşehir olurken, neden değişti deniliyor. Bursa'da yüzde 54 civarında AK Parti oyu, yüzde 16 civarında da MHP oyu var. Yüzde 70'lik bir blok varken, referandumda Bursa'dan yüzde 53 'evet' oyu çıktı" dedi.


'DEĞİŞİM BELEDİYE BAŞKANLARIYLA SINIRLI KALMAYACAK, KABİNEDE DE OLACAK'

"AK Parti'deki değişimin sadece, istifası alınan belediyelerle sınırlı kalacağını düşünmüyorum" diyerek sözlerine devam eden Acar, "2018'de AK Parti'nin olağan kongresi var. O kongrede, aşağıdan yukarıya değişimlerin yapıldığı görülmezse, belediyelerdeki değişimin ters tepebilme olasılığı var. Partinin üst yönetimi MYK'sı, MKYK'sı aynı kalırsa eleştirel bir tartışmayı açar. Başlatılan değişimin finali Cumhurbaşkanı'nın kabinesinde sonuçlanacağı için, buradan bir yenilenme hikâyesi çıkacağını düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

'KILIÇDAROĞLU'NUN ERKEN SEÇİM ÇAĞRISI AKILLICA BİR HAMLE'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun partisinin grup toplantısında yaptığı erken seçim çağrısını da değerlendiren Acar, Kılıçdaroğlu'nun akıllıca bir hamle yaptığını belirterek, şunları söyledi:

"Bir erken seçimin mümkün olduğu kanaatinde değilim. Böyle bir niyet olsaydı, yapılan değişimlerin yerine seçim riski alınıp o değişimlerin olması sağlanırdı. Sayın Kılıçdaroğlu seçim çağrısıyla akıllı bir hamle yapıyor. İlk kez sandık daveti yaparak iktidar partisini sıkıştırmaya çalışıyor. AK Parti'nin 2018 yılının Mayıs ayında yapılacak kongresi gerçekleşmeden bir seçim olacağını düşünmüyorum.

'AKŞENER'İN PARTİSİNE CHP'DEN OY KAYMASI OLACAK'

Kılıçdaroğlu'nun çıkışında, CHP'den önemli bir oy kayması yaşanacağı Meral Akşener'in partisinin hazırlanmasına fırsat vermeme amacı da var. Akşener'in partisine, AK Parti'den daha çok CHP'den oy geçişi olacak."

Kaynak: Sputnik

Editör: TE Bilişim