Gazete Emek- AKP iktidarının küçük ortağı MHP'nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Meclis'te düzenlenen grup toplantısında konuştu.

Bahçelli konuşmasında Anayasa Mahkemesi'ni (AYM) muhalefeti ve tutuklu iş insanı Osman Kavala'yı hedef almayı sürdürdü.

Anayasa Mahkemesi'ni "AYM öyle bir hale gelmiştir nerede bir hain, nerede Türkiye’nin kuyusunu kazmak için faal halde bulunan çapulcu varsa onlarla yan yanadır" ifadeleriyle hedef alan Bahçeli, AYM'nin kapatılması gerektiğini savundu.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) kararına rağmen tutukluğu devam eden iş insanı Osman Kavala'yı da hedef alan Bahçeli, Osman Kavala'nın vatandaşlıktan çıkarılması gerektiğini savunurken, "Kavala ilgili önerimiz şudur. Bu Soroşçu’nun mahkemesi karara bağlanır, hüküm verilirse önce cezasını Türkiye’de çekmesi sonra da vatandaşlıktan çıkarılarak 10 büyükelçiden birisinin ülkesine gönderilmesi milli bir zarurettir" dedi.

Muhalefete ilişkin de "Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine itiraz edip ne idüğü muallak olan güçlendirilmiş parlamenter sistemin peşinde koşanlar 15 Temmuz'un rövanşını isteyen FETÖ ve PKK'nın suyuna giren yozlaşmış partilerdir" ifadelerini kullanan Bahçeli, şöyle devam etti:

"Cumhurbaşkanlığı sistemi yönetim sisteminde muazzam bir reformdur. Sonumuzu hazırlamak isteyen çevrelere milli bir cevaptır. Sistem krizine oynayan suyu bulandırarak devleti ve milleti aciz düşürmek için fırsat kollayanlar yabancı muhbirleridir. Kılıçdaroğlu, Türkiye'de demokrasi olmadığını, gerçek demokrasiyi getireceklerini söylüyor. Kılıçdaroğlu'na kim ne söylüyor ise yanlış söylüyor, komik düşürüyor, yanlışa sürüklüyor. Bu gidişle dost gördükleri postuna samanı dolduracaklardır."

Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları şöyle:

"Yurt içinde ve yurt dışında hayatın zorluklarına göğüs geren tüm vatandaşlarımıza, şükranlarımı sunuyor, selamlarımı iletiyorum. Hayatı ileri bakarak anlatırız, geriye bakarak anlarız. Tercihlerimiz nasıl bir hayat istediğimizin ifadesidir. Cumhuriyet milli bir tercihtir, en doğru, en müsanip tercihtir. Türk milleti geçmişinden kopmadan geleceğinin yol haritasını çizmiştir.

Bir devlet sloganı meselenin özünde sadece retoriktir. Türk devlet zinciri halkalarına 29 Ekim 1923 tarihinde sonuncusunu eklemiş bize göre konu bir daha açılmamak üzere kapanmıştır. Bazı maksatlı cahiller, Türkiye Cumhuriyeti'nin Osmanlı'nın reddi mirasıyla kurulduğunu uydursa da bu iddialar tamamen terstir. Tarihte kurulan her Türk devleti bir öncekinin eseridir.

Önümüzdeki cuma günü Cumhuriyet'in kuruluşunun 98. yıldönümünü gururla kutlayacağız. 100. yıla şunun şurasında 2 yıl kalmıştır. Cumhuriyetin vasfı millet egemenliğine dayanması, demokrasiyi sistem olarak benimsemedir.

'YOZLAŞMIŞ PARTİLER'

Rejim değişti diye yaygara koparanlar iflah olmaz bir yalancı hastalığına kapılan gafillerdir. Rejim başka, hükümet ve yönetim sistemi başkadır. Türkiye'de rejim cumhuriyettir, yönetim sistemi ise Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'dir.

Cumhuriyete karşı çıkanlar manda ve himaye hayranları idi. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine itiraz edip ne idüğü muallak olan güçlendirilmiş parlamenter sistemin peşinde koşanlar 15 Temmuz'un rövanşını isteyen FETÖ ve PKK'nın suyuna giren yozlaşmış partilerdir. Bunlar emperyalistlerin kurşun askeri haline gelmiştir. Dün Ali Kemaller vardı bugün de aynıları ortadadır. 29 Ekim 1923'ün mihmandarı büyük Türk Milleti'dir. Cumhurbaşkanlığı sistemi halk oylaması ile gerçekleşmiş, Milletimiz Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini tasdik etmiştir. 4 yıl önce Cumhurbaşkanlığı sistemine dünya üzerinde çok az şekilde karşılaşılan şekilde kansız ve kavgasız geçilmiştir. Cumhurbaşkanlığı sistemi yönetim sisteminde muazzam bir reformdur. Sonumuzu hazırlamak isteyen çevrelere milli bir cevaptır. Sistem krizine oynayan suyu bulandırarak devleti ve milleti aciz düşürmek için fırsat kollayanlar yabancı muhbirleridir. Kılıçdaroğlu, Türkiye'de demokrasi olmadığını, gerçek demokrasiyi getireceklerini söylüyor. Kılıçdaroğlu'na kim ne söylüyor ise yanlış söylüyor, komik düşürüyor, yanlışa sürüklüyor. Bu gidişle dost gördükleri postuna samanı dolduracaklardır.

Türkiye'de demokrasi yok demek egemenliğin yegane sahibi Türk milletine en ağır hakaret, en soysuz suçlamadır. Böylesi bir şahsın CHP Genel Başkanı olması inanılmayacak bir talihsizliktir.

Türkiye'de demokrasi vardır ve hakimdir. Kılıçdaroğlu'nun gözüyle bakınca maalesef her yer zillet. Bu şahıs aziz Atatürk ile çelişmektedir. 100. yıl dönümünde cumhuriyetin hakkını koruyacak zillet değil, millettir.

'TÜRKİYE'Yİ LİDER ÜLKE SEVİYESİNE BİZ TAŞIYACAĞIZ'

Ne CHP eski CHP'dir, ne de Türkiye zillete müsaade edecektir. Türkiye'yi lider ülke seviyesine biz taşıyacağız. Üreten, refah sağlayan, herkesin sorunlarını çözmüş bir milli ekonomiyi, terörün kökünü kazımış bir hukuki bünyeyi el birliğiyle, güç birliğiyle ve Cumhur İttifakı'yla sağlayacağız. Cumhuriyet bedava kazanılmamıştır. İşbirlikçi kalpazanlara asla bırakılmayacaktır. Demokrasi ittifakkından bahsedenler milli mücadeleden intikam almak isteyenler bölünme ve yıkım sevdalılarıdır.

Ne CHP eski CHP'dir, ne de Türkiye zillete müsaade edecektir. Türkiye'yi lider ülke seviyesine biz taşıyacağız. Üreten, refah sağlayan, herkesin sorunlarını çözmüş bir milli ekonomiyi, terörün kökünü kazımış bir hukuki bünyeyi el birliğiyle, güç birliğiyle ve Cumhur İttifakı'yla sağlayacağız.

Cumhuriyet bedava kazanılmamıştır. İşbirlikçi kalpazanlara asla bırakılmayacaktır. Demokrasi ittifakkından bahsedenler milli mücadeleden intikam almak isteyenler bölünme ve yıkım sevdalılarıdır.

'OSMAN KAVALA VATANDAŞLIKTAN ÇIKARILMALI'

ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’nin resmi Twitter hesabından seviyesiz bir açıklama yapılmış. 10 büyükelçilik Türkiye’ye hukuksuz bir çağrıda bulunmuşlardır. Türkiye’nin iç hukuk düzeni 10 büyükelçi grubu tarafından hedef alınmıştır.

Zalim bir üst akıl hem büyükelçileri hem de zillet ittifakını harekete geçirmiştir.

Kavala Soros'un kuryesi, Gezi'nin kışkırtıcısıdır. Kavala şüpheli ve şaibeli bir kişidir. AYM öyle bir hale gelmiştir ki nerede bir hain çapulcu varsa onlarla yan yanadır. Hem canımızı alıyorlar hem de paramızı alıyorlar. AYM kapanmasın da terörle mücadeleye sünger mi çekilsin.

AYM öyle bir hale gelmiştir nerede bir hain, nerede Türkiye’nin kuyusunu kazmak için faal halde bulunan çapulcu varsa onlarla yan yanadır. Terörist Demirtaş’ın yanında duran, Sorosçu fitnenin yanında konuşlanan bu mahkemedir.

Kavala ilgili önerimiz şudur. Bu Soroşçu’nun mahkemesi karara bağlanır, hüküm verilirse önce cezasını Türkiye’de çekmesi sonra da vatandaşlıktan çıkarılarak 10 büyükelçiden birisinin ülkesine gönderilmesi milli bir zarurettir."





Kaynak: İleri haber

Editör: TE Bilişim