Gazete Emek - Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Yozgat’ın Aydıncık ilçesindeki toplu açılış töreninde konuştu.

Tutuklanan Gülşen'in serbest bırakılması çağrısında bulunan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na seslenen Bozdağ, "Sayın Kılıçdaroğlu helalleşmeden bahsediyor. Ama hakimleri tehdit eden ve hakimlere talimat verip 'derhal serbest bırakın' diyen bir üstten buyurmacı tavır ortaya koydu," ifadelerini kullandı.

Bozdağ'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

"Bu bütün İmam Hatip okullarına, İmam Hatip liselerin öğrencilerine, oradaki öğretmenlere, yöneticilere, onların velilerine karşı büyük bir saygısızlık büyük bir ayrımcılık, büyük bir nefret, büyük bir hakarettir.

Ama bakın ana muhalefet partisinin genel başkanı, bu 6'lı masanın etrafında toplananlar kaç gündür bu milletin milyonlarca insanına karşı hakaret, saygısızlık, ayrımcılık, nefret, kin kusan bu sözler karşısında tek bir tane doğru cümle duydunuz mu?

Biriniz de çıkın deyin; tutuklamayı eleştiriyorsunuz, eleştirin o hakim kararıdır, eleştirilebilir. Ama öte yandan onu eleştirirken bir de deyin ki; bunun yaptığı da yenilir yutulur bir şey değildir, bu milletlerin evlatlarına böylesi bir saygısızlığı, ayrımcılığı, nefreti, kini diline dayayıp konuşamaz.

Sayın Kılıçdaroğlu helalleşmeden bahsediyor. Ama hakimleri tehdit eden ve hakimlere talimat verip 'derhal serbest bırakın' diyen bir üstten buyurmacı tavır ortaya koydu. Kılıçdaroğlu'nun helalleşmeden anladığı şey samimi değil, seçime dönük stratejik bir projedir. Niye çıkıp bu söylenen lafları kabul etmeyiz açıklaması var mı, yok.

'CUMHURBAŞKANIMIZ İMAM HATİPLİ, ONA HAKARET EDİYOR'

Hükümet kutuplaştırıyormuş. Ne diyeceğim ben? Adalet Bakanı konuşmazmış. Yahu bana hakaret ediyor. Cumhurbaşkanımız imam hatipli, ona hakaret ediyor. Biz konuşmayacak mıyız? Milyonlarca imam hatipli var. Onlar, siz bize bu ithamlarda bulunurken, bu okullarda okuyan öğrenciler, veliler, niye sustunuz demeyecekler mi? Biz hakkımızı, bize karşı yapılan saldırılara karşı hukukumuzu savunmayacak mıyız? Bu yargıya müdahale değildir. Yargı yetkisinin kullanılmasına ilişkin benim söylediğim tek cümle yoktur.

Yargıya müdahaleyi Sayın Kılıçdaroğlu yapıyor. 'Adalete ihanet etmeyin, derhal serbest bırakın' diye yargıya bir talimat veriyor. Hiç kimse yargı yetkisinin kullanılmasına ilişkin hakim ve savcılara tavsiye ve telkinde bulunamaz. Emir ve talimat veremez. Hakim ve savcıları hedef olarak gösteremez. Hepsini yapıyorlar. Sonra da kalkıp 'bağımsız yargı, hukuk devleti' diyorlar. 'Biz gelince her şey iyi olacak' diyorlar.

'HELALLEŞME, HESAPLAŞMADIR'

Bunların helalleşme şeyi samimi değildir. Helalleşme, hesaplaşmadır ve bunlar Türkiye'nin 20 yılda elde ettiği kazanımları, bu kazanımları kazandıranlarla hesaplaşmayı başlatacaklarını bilenler için şimdiden apaçık ilan ediyorlar.

'KİMSE AK PARTİ BİZİM YAŞAM TARZIMIZA MÜDAHALE ETTİ DİYEMEZ'

Yahu birine hakaret etmek, birine sinkaf etmek, birini tehdit etmek kim olursa olsun, kime karşı yapılırsa yapılsın suçtur. Birinin suç işlemesi halinde ceza hukukunun devreye girmesi nereden yaşam tarzına müdahaledir? Biz 20 yıldır iktidardayız. Kimin yaşam tarzına ilişkin tercihlerine en ufak bir müdahale yapmışız? 20 yıldır bu ülkede hiç kimse çıkıp, 'AK Parti iktidarları bizim yaşam tarzımıza şöyle, böyle, müdahale etti, değiştirmeye zorladı' diyemez. Sanki her gün, her yerde birilerinin yaşam tarzına müdahale ediliyormuş gibi bir algıyı yaymaya da kimsenin hakkı yoktur."

Editör: TE Bilişim