Gazete Emek-Giyinişi ve cinsel tercihleri ile kamuoyunda en çok konuşulan isimlerden biri olan Modacı Cemil İpekçi, hayatına ve çocukluğuna dair çok önemli açıklamalarda bulundu. 

 
Posta Gazetesi'ne konuşan İpekçi, Türkiye'de gay olmanın ne demek olduğunu ve Saray'a uzanan ailesinin hikayesini anlattı. İşte o söyleşinin o bölümü:

- Sabetaycı bir aileden geliyorsunuz… 

Emek Sineması, adadaki büyük köşk hep bizimdi… Atatürk’ten sonra hayatları zorlaşıyor. ‘Dönme’ denilerek her şeyleri ellerinden alınıyor. Bunu kim yaptı? İnönü! O yüzden İnönü’yü affetmem imkansız!

- Kökleriniz saraya da uzanıyor. 

Selanikli bir baba ile son derece ağdalı Safranbolulu bir anneden geliyorum. Sarayın cinci hocasının ve uncubaşısının akrabasıyım. Anne tarafından meşhur Karaköy börekçisi Hasan Çeyrekgil’in torunuyum. Babam jinekologdu. Babamın babası Remzi Efendi, Sultan II. Abdülhamit’in hekimi Mahir Tokay’dı.

- ‘Dönme’ lafına kızıyor musunuz? 

Hayır, dönme lafını kabul etmiyorum. Ayrıca herkes bir gün dönüyor. Peygamberimiz Hz. Muhammed bile Müslüman doğmadı, sonradan oldu. Dinleri de zaten kabul etmiyorum.

Aşkımdan 3 kişi intihar etti

- Farklı bir çocuk muydunuz? 

Karmaya çok inanırım. Doğduğumda hastane ayağa kalkmış. 4,5 kilo doğmuşum. Kocaman iki yeşil göz, kirpikler tavana değiyor. Çocukken sevilmekten sokakta yürüyemezdim.

- Bir de sünnet töreni hikayesi var ki… 

Evdeki adım ‘Küçük Efendi’ydi. Dadılar madılar… Öyle büyüdüm. 11 yaşında, kazık kadardım sünnet olduğumda! Kardeşim Kenan yüzünden geç sünnet olduk. Habire hasta olurdu. Çubuklu’daki köşkün bahçesine kocaman bir yatak kuruldu. Bahçede bin kişi! Şehzadeler gibiydik. Kesecekler diye bayılmışım!

- İlk erkek evlatlarının ‘gay’ olacağını bilselerdi, yine de sünnet töreni yaparlar mıydı? 

Babam, “Gay olacağını bilseydim yine yapardım” demişti. Ailem hep destek çıktı, kimse kızmadı. Onları utandıracak bir şey yapmadım.

- Gençken peşinizden çok koşarlar mıydı? 

Of! Benim aşkımdan üç kişi intihar etti! Sokakta yürürken öyle bakarlardı ki anlatamam! Hem kadınların hem de erkeklerin ilgisini çekiyordum. Ne gelinlikler askıda kaldı benim için!
 
yanıma yanaşmaktan çekiniyorlar

- Sokakta tepkiler nasıl? 

Bir üniversite araştırma yaptı, Türkiye’nin yüzde 80’i beni seviyor. Yani milletvekilliğine aday olsam yüzde 80 oy alırım. Parti kurabilirdim. Zaten gay olmasam, politikacı olurdum!

- Vay! Politika hiç masum bir şey değil ama? 

Ben de masum değilim! Cemil İpekçi kalabilmek için ben de entrikalar çevirdim. Zaman zaman Hürrem, Kösem oldum.

- Partilerden teklif geliyor mu? 

Daha önceleri geldi. Belediye reisliği teklifi de geldi. Şimdi yeni kurulan partilerden de geliyor. Belki kültür bakanlığı gibi bir şey yapabilirim.

- Gay’siniz diye ödediğiniz bedel oldu mu? 

Tabii… Şöhret olmasaydım sevgilimle el ele sokakta gezebilirdim. Kimse yanıma yanaşamıyor adı çıkacak diye! Bilinmeyen biri olsaydım çok rahat olurdum. Beni dört duvar arasında beğenen çok. Şöhretli bir gay olmam beni yalnız bıraktı.

- Muhafazakar gay’im diyorsunuz… Bu ne demek? 

Namusu iki bacak arasında görmüyorum. Öyle olsaydı oradan gül çıkardı değil mi? Dini anlamda söylemedim muhafazakar kelimesini. Mesela hiç genç bir sevgilim olamadı, çünkü küçük erkek kardeşim vardı. Ya onunla arkadaş olursa diye istemedim. Bu yüzden hep kendimden büyük sevgililerim oldu.

Kadınlara hiç tahamülüm yok

- Çok kullanıldınız mı? 

Hayatım boyunca kullanıldım. Allah herkesi bir misyonla göndermiş, benimki de bu! 100 lira kazandıysam, bunun 10 lirası nasip oldu.

- Eski şaşaanız yok, üzücü mü? 

Kim o günleri yaşıyor ki? Eşyalarımı, biriktirdiklerimi satsam dünya para eder. Akademi’de 2’inci sınıftayken babam iflas etti. Fitaş o zaman bizimdi. Çalışmak zorunda kaldım, garsonluk, fotomodellik yaptım, kendi paramı kazandım. Lastik top gibi indim ama zıplayarak çıktım.

- Şimdiki müşteriler zor mu? 

Sipariş elbise dikmek istemiyorum. Para el değiştirdi, yenileri kaldıracak sabrım yok. Tahammülüm yok. Millet bir kadın alıyor dayanamıyor, ben 45 sene günde 15 kadınla uğraştım, kolay mı?


Avrupa'da olsaydım erkeklerle evlenirdim


- Eşcinsel olduğunuzu ne zaman fark ettiniz? 

Yedi yaşıma kadar erkek olduğumu bilmiyordum ki! Ablamla kendimi aynı sanıyordum, düşün. Dantel yakalar takıyor, bez bebeklerle oynuyordum. İlkokula başladığımda saçımı kestiler, kısa pantolonu da giydirdiler, üç gün okula gitmedim!

- İlk cinsel ilişkinizi kaç yaşında, hangi cinsle yaşadınız? 

İlki 13 yaşında bir kadınla! Erkekle ilk cinsel ilişkimi 19’umda yaşadım. Çocukluk arkadaşımla hem de…

Öyle başladı. Sabah uyandığımda çok farklı bir Cemil’dim.

- Bu ülkede korkmadınız mı? 

Hayır, Müslüman mahallesinde salyangoz satmak gibiydi ama korkmadım.

- Erkek Cemil mi daha başarılı, kadın Cemil mi? 

Her ikisi de! Her başarılı erkeğin arkasında, akıllı bir kadın vardır! Her ikisini de dengede tutuyorum. Her iki Cemil’i de seviyorum.

- Askerliği nasıl atlattınız? İçinizde kaldı mı? 

Çürüğüm ben, canım benim! Askerlik şubesine gittim, ayağımda topuklu ayakkabılarla, yüzümde makyaj, saçım belime kadar… Şok geçirdiler, “Hanımefendi, yanlış geldiniz herhalde” dediler. Bitti böylece.

- Gay evililiğine sıcak bakar mısınız? 

Avrupa’da yaşasam gay evliliği yaparım. Daha az vergi ödüyorlar çünkü. Ama ne kimsenin karısı ne de kocası olurum. Yalnız alyans takarım!


- Kadın olmayı hiç istediniz mi? 

20 yaşındayken istedim, sadece giyinmek için... Kadın giyimi çok renkli. Yoksa kadın olmadığıma binlerce kez şükrediyorum.

- Cinsiyet ameliyatı olmayı hiç istediniz mi? 

Kendi bedenimle mutluyum, ameliyat olmayı hiç düşünmedim. Cinsiyet değiştirenler de bu işten para kazanmak için yapıyorlar, çok üzücü. Gerçek bir kadın olmak imkansız. Hiç doğurma hissi duymamışken nasıl kadın olabilirsin?

- Aileniz gay olmanızı kabul etmeseydi ne yapardınız? 

Bilmiyorum ama kadın olmazdım. Yine bildiğimi yapardım ama ailemin sevgisinin eksikliği beni çok üzerdi. Sevilmemek beni çok hırpalardı.

Editör: TE Bilişim