Gazete Emek-OHAL süreci ile birlikte gazetecilere yönelik açılan dava sayılarında da büyük bir artış meydana geldi. 

Fotoğrafçı Ruşen Takva hakkında , sokağa çıkma yasakları döneminde çektiği fotoğraflar ve 6-7 Ekim olaylarını belgeleyen fotoğrafları nedeniyle dava açıldı. Açılan davanın 2. duruşması görüldü. Van 2. Ağır ceza mahkemesinde görülen davada Takva'ya örgüt propagandası yapmak suçundan  1 yıl 8 ay hapis cezası  verildi. 

Takva'ya verilen ceza ertelenirken avukatı ise cezaya itiraz edecek. 

Ceza alan Takva, Gazete Emek'e değerlendirmelerde bulundu. Suç unsuru olarak kabul edilen bütün fotoğrafların ulusal ve uluslararası alanda ödüllendirildiğini belirten Takva, "Çektiğim bütün bu fotoğraflarla Türkiye'de ve Avrupa'da ödüller aldım. Ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlar tarafından  örgüt propagandası olarak addedilmeyip aksine  ödüllendirilen fotoğraflar nasıl olur da beni yargılayan mahkeme tarafından suç unsuru kabul edilir? Ben bütün o fotoğrafları gazetecilik mesleğimi yerine getirmek ve toplumsal olayları belgelemek kaygısı  ile çektim. 

O fotoğrafları bir daha hiç düşünmeden çekerim

Sokağa çıkma yasaklarında tanıklığını ettiğim hak ihlallerini gözardı etmek vicdansızlık olurdu. Ben de tamamen vicdanımın sesiyle bastım deklanşörüme. O fotoğrafları  bir daha çekmem gerekirse hiç düşünmeden yine çekerim. Ayrıca  umut ederim ki bir daha  ülkece  böyle bir karanlığa şahitlik etmeyiz.

Gazeteci ve fotoğrafçı olarak uzun bir  dönem çalıştım. O refleksle fotoğraflar çektim ve birçok medya kuruluşunda da bunlar yayımlandı. OHAL süreci ile birlikte işsiz kaldım. Şimdilerdeyse çektiğim fotoğrafları yayımlayacak sosyal medya hesaplarimizdan başka alanlarımız yok. Çok şükür onlar da suç unsuru kabul ediliyor. Sonuç olarak  biz karara itiraz ettik. Umarım bu hatalı karar düzeltilir ve adaletin bir gün herkese lazım olacağı gerçeği muktedirler tarafından hatırlanır." dedi.

Editör: TE Bilişim