Ekonominin iyi olduğu büyük bir yalandır. Türkiye ekonomisinin çarkı borçla dönüyor. Hem devletin, hem özel sektör işletmelerinin, hem de halkın borcu katlanarak büyüyor. Yani AKP herkesi borçlandırdı.

Halkın, AKP’nin iktidara geldiği 2002’de borcu 6.6 milyar liraydı. Şimdi 440 milyar lira halkın borcu bulunuyor. Yani halkın borcu 67 kat artmıştır. AKP halkı borç tuzağına düşürmüştür. Nüfusun yüzde 68'i sürekli borç ödüyor.

Kamu ve özel sektörün ise, 2002’de toplam 366 milyar liralık borcu bulunuyordu. AKP iktidarı döneminde kamu ve özel sektörün toplam borcu 2 katrilyon 953 milyar liraya çıktı. Yani AKP iktidarı döneminde kamu ve özel sektörün borcu 8’e katlandı.

Hükümetin devlet için bulduğu çözüm şu; Ülkenin önemli kurum ve kuruluşlarını tek çatı altında topladı ve Türkiye Varlık Fonu'nu kurdu. Bu fon ile yeni borçlar yapabilecek. Esnaf ve yurttaş için ise sürekli yeni borçlanmayı teşvik eden politikalar geliştiriyor. Yani halk borcu borçla kapatabilmektedir. Yeni borç bulamazsa çark duracaktır.

Bu arada elbette kimi büyük firmalar, holdingler karlarına kar katıyor. Ama bu orta ve dar gelirli kesim için geçerli değil. Esnaf için geçerli değil. Sadece Ocak, Şubat, Mart ve Nisan 2017’de 37 bin 743 esnaf kepenk indirdi. Yani iflas etti. Kepenk indiren esnafın büyük bir bölümü Marmara bölgesinde. Yerle bir edilen Şırnak’ta ise her 5 esnaftan biri kepenk indirdi.

2002-2016 yılları arasında ülkede 40 bin insan intihar etti. Yanlış duymadınız. Tam 40 bin. İşsizlik, geçimsizlik ve iflas nedeniyle intihar edenlerin sayısı ise 4 bin 804 kişi. Yani ortalama günde bir kişi ekonomik nedenlerden dolayı yaşamına son verdi. Geçen ay 24 yaşındaki Murat Akar Diyarbakır Ergani’de kendini astı. Cebinden “Parasızlık ve işsizlik yüzünden intihar ettim” yazılı not çıktı. İşsizliğin gençler arasında çok daha fazla olduğunu, bölgede ise katlandığını not edelim.

İşsizlik, iflas, geçimsizlik sadece intihara sebep olmuyor. Pek çok toplumsal sorun doğuruyor. Bunların en önemlilerinden biri de boşanmalardır. Adalet Bakanlığı istatistiklerine göre AKP iktidarı döneminde bir buçuk milyon yuva “geçimsizlik” nedeniyle dağıldı. Geçimsizliğin en önemli nedenlerinden birinin de borç ve ekonomik nedenler olduğunun altını çizmek gerekiyor.

Zaten ülkedeki 23 milyon ailenin en az 17 milyonu yoksulluk ve açlık sınırının altında yaşamı sürdürüyor. Buna OHAL KHK’larıyla yaklaşık 100 bin kamu çalışanının ihraç edilmesi ve kapatılan dernek, sendika, vakıf ve şirketlerde çalışanların da işsiz kaldığını dikkate aldığımızda tablo daha da ağırlaşıyor.

Neticede hem devlet, özellikle de halk ve özel sektör borç batağındadır. Bataktan çıkmak için yeni borçlanmalar yapılıyor. Borç yiğidin kamçısıdır derler ama kamçılanan yiğitler hızla intihara koşuyor…