Hepimiz düşmüşüz bir hırsızın peşine, hepimiz bir hırsız arıyoruz. Kim bu hırsız? 
Kasadaki paraları çalan kim?
Yürürken çantamızı çalan kim?
Uyurken evimize giren hırsız kim?
Kim bu hırsızlar?
Size hırsızın ve hırsızların kim olduğunu anlatayım.
Sakince oturun, en yakın bulduğunuz çeşmeden bir su alın. Ve ilk olarak içtiğiniz bu sudan başlayalım. 
Bu suyun nereden geldiğini biliyor musunuz?
Biraz zorlasanız bilirsiniz aslında. Ya da "bırak şimdi bunu da anlat" derseniz. 
Anlatayım siz zorlamayın sadece okuyun şimdilik. 

"Cam yapımında kullanılan ana maddeler kum, soda ve kireçtir. Kum camın ana malzemesidir. Camın düşük sıcaklıkta akışkan hale gelmesi soda ile sağlanmaktadır. Cam üretiminde kimyasal etkilere karşı dayanıklılık kireç ile sağlanmaktadır." İnternette yaptığım çok kısa bir araştırmada bu özet bilgiyi görebildim. 

Ama bunun tabi çok ciddi bir kombinasyonu ve işçiliği var. Doğadaki kumu büyük şirketler deniz kenarlarında veya başka bulunan yerlerden çok düşük bir maliyete veya ücretsiz olarak bulup oluşturdukları fabrikalarda işliyor. 

Bu işlenenler, bardak dahil olmak üzere binlerce çeşit cam ürünleri evlerde veya süs eşyası olarak yapılarda kullanılıyor. Bu kumu, veya toprak içerisindeki hammadeleri birileri alırken doğaya para vermedi. 

Doğada var olan bir şeyi birileri alıp işleyip karşılığında para kazandı. Bu insanlara ait olmayan bir şeyi bu insanlar aldı. 

Bu hırsızlık mıdır? 

Evet. 

1. hırsızlık olayımız burada başladı. Ama bunun için hiçkimse hırsızlıktan yargılanmadı hatta istihdam yarattı diye ödüller aldı. Size anlatacağım belki de suç olarak görülmeyen 4 bin hırsızlık olayının ilkinden böylece başladım. Hele bir devam edelim başka kimler hırsız hep birlikte görelim. 

Bir de bu kum ve hammadeyi çıkarmak için birilerine ihtiyaç var. Kumun ayaklar başta olmak üzere birçok rahatsızlığa da iyi geldiğini biraz araştırırsanız görürüsünüz. He 'yok' diyorsanız onu da belki sonra anlatırım. Neyse bu kumu ve ham maddeleri çıkarmak için kurulan fabrikada çalışan işçiler. Geceli gündüzlü bu hırsızlığa aracılık eder. 

Haberleri yoktur ama. Kendileri alın teri ile ekmek kazandıklarını zanneder. Bu arada unuturmayın ekmeğe de sonra geleceğim. Günde en az 9-10 saat çalışan bu işçiler kumu fabrikaya taşır, işletmesini yapar, bardağın oluşumunu sağlar, sonra mağazalara taşır, raflara koyar ve yüksek bir fiyata bu bardaklar birilerine para karşılığında satılır. 

Bu süreçte kumu doğadan alan hırsızdır, işçileri saatlerce bu hırsızlığa alet edenler hırsızdır, Fabrikadan bu doğal hammedenin çalınmasına aracılık eden işçilerin emeklerinin sömürülüp çalınmasına göz yumman işletmeciler hırsızdır. Gidip bunların hiçbirini görmeyip o bardaklara bir sürü para verip alıp evine getiren ve onda su içenler de hırsızdır. Ha bu arada gönüllü bir şekilde emeklerinin çalınmasına, zamanlarının çalınmasına, sağlıklarının çalınmasına izin veren işçiler de her ne kadar "mecburduk" deseler de hırsızdır. 

"Yuhhh artık" dediğinizi duydum. Evet, haklısınız yuhh artık. Ama ben bunları anlattığım için abartılı bulmayın. Şimdi size başka bir örnek vereceğim. Sadece karşılaştırıp bir daha düşünün. 

Akşam üzeri sokakta otururken komşunuzun evine bir kişinin camdan girdiğini gördünüz. 

Ne yaparsınız?

 Diyelim bir şey yapmadınız. Sonra komşunuzun camından içeri giren kişinin elinde bir tane cüzdan ve bilgisayar ile çıktığını gördünüz. 

Ne yaparsınız? 

Diyelim yine bir şey yapmadınız. Sonra komşunuzun evinden içeri girip cüzdan ve bilgisayarı alan kişi, sizin onu gördüğünüzü gördü ve yanınıza gelerek cüzdanı size verdi susmanız için ve bilgisayarı alıp gitti.

 Ama siz bu komşunun kim olduğunu ve içeri girenin de kim olduğunu biliyorsunuz. Cüzdanı aldığınızı yanınızdaki çırak gördü. Çırağı çağırıp cüzdandan biraz para verdiniz. Sonra komşunuz geldi ve evine hırsızların girdiğini telaşla size söyledi.

 Ne yaparsınız? 

Komşunuza her şeyi gördüğünüz gibi anlatır mısınız? 

Yoksa "Komşu hele gel bir soluklan. Polise haber veriririz bulurlar inşallah" deyip çıraktan "hele şurdan 2 su ver" deyip o paradan komşunuza su mu verirsiniz? 

Bir düşünün derim. Daha hikayenin başındayız. O komşu o evi ve bilgisayarı nasıl aldığını anlatacağım. Eve giren kişinin neden o eve girdiğini ve aldığı ile ne yapacağını anlatacağım. Daha sadece bardağın hikayesini anlattım. 

Suyun hikayesi daha duruyor. Toplumdaki herkesin, hepimizin nasıl hırsız olduğunu size tek tek anlatacağım. Bu size kısa bir özet olsun şimdilik.