Gazete Emek- Diyarbakır'da Dicle Amed Kadın Platformu (DAKAP) ve Diyarbakır Şiddetle Mücadele Ağı Bileşenleri öncülüğünde bir araya gelen kadınlar İran'da iki yıl önce 'ahlak polisi' tarafından saçı gözüktüğü için dövülerek öldürülen Jina Mahsa Amini için yürüyüş düzenledi.
'JİNA'DAN NARİN'E KATİLLERİ BİLİYORUZ'
Diyarbakır Adliyesi önünde bir araya gelen kadınlar 'İstanbul Sözleşmesi yaşatır', 'koruma, aklama, yargıla', 'Jina Amini'den Narin'lere katilleri biliyoruz', 'jn, jiyan, azadi' (kadın yaşam özgürlük), 'Biz yazdık biz uygulayacağız 6284', 'asla yalnız yürümeyeceksin' yazılı dövizler taşıyarak Şeyh Sait Meydanına doğru yürüyüşe geçti.
KADINLAR POLİS BARİKATINI AŞTI
Polis, yürüyüşü ablukaya alarak engellemeye çalıştı. Kadınlar, 'kadınlara değil, katillere barikat', 'susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz', 'Rojhilat'ta direnen kadınlara bin selam', 'jin, jiyan, azadi' sloganları atarak polis ablukasına tepki gösterdi. Tepkilerin ardından polis ablukası kaldırıldı. Kadınlar, 'Direne direne kazanacağız' ve 'Jin, Jiyan Azadi' sloganlarıyla yürüyüşe başladı.
'ÖZGÜR KADIN KİMLİĞİNDEN KORKUYORLAR'
Şeyh Said Meydanı'na ulaşan kadınlar burada basın açıklaması yaptı. DAKAP Sözcüsü Filiz Kaydu, Jina Mahsa Amini'nin öldürülmesinin ardından Amini ve 'jin, jiyan, azadi' sloganının İran’ın gerici molla rejimine karşı direnişin ve dünyanın dört bir yanına yayılan protestoların sembolü olduğunu hatırlattı. Kaydu, "Kadınlar, zorla taktırılan başörtülerini çıkararak Kürtçe ve Farsça devrim şarkılarını haykırdılar. Tıpkı tarihsel öncülleri gibi, 45 yıldır sürdürdükleri kadın karşıtı rejim politikalarının da kadınların özgür düşünce, irade ve yaşam mücadelelerini hedeflediğini biliyoruz. Özgür kadın kimliğinin örgütlenmesinden duydukları korku her geçen gün büyüyor" dedi.
'ÖZGÜRLÜK MEŞALESİ JİNA ETRAFINDA TAŞINIYOR'
Tahran rejiminin istikrarını kadın bedeni üzerinden, yasaklardan ve şiddetten beslenerek sürdürmek istediğini vurgulayan Kaydu, şu ifadeleri kullandı:
"Rejim, kadınların haklarını gasp etmeye devam ederken, idamlarla halkın vicdanını eylemini ve iradesini kırmak istiyor, siyasetini ve politikasını bu temelde örüyor. Şahın devrilmesinde önde yer alan kadınlar, İran’ın ve Rojhilat’ın aydınlık günlerinin temsili olan kadınlar, Jina etrafında özgürlük meşalesini yine en önde taşıdılar, taşımaya devam ediyorlar. Biliyoruz ki Molla rejimi Ortadoğu’ya uzanan karanlığın yalnızca bir parçasıdır. Afganistan’da Taliban’ın şiddetine maruz kalan kadınlar, İsrail Hamas savaşında katledilen kadınlar, Türkiye’de militarizmle, savaş politikaları ile katledilen Kürt kadınlar aynı zihniyetin, kadın karşıtı dünya rejiminin, şiddet cenderesinden geçirilmişlerdir. Ancak unutulmamalıdır ki dinin erkek egemenliğinin aracı haline getirilmesiyle toplum üzerinde yaratılan baskı ve tahakküme karşı kadınlar, tarih boyunca itiraz etmiş, direnmişlerdir. Tarihi çarpıtmak, unutturmak isteyenler, Gonca Kuriş, Jina Emini, Ferhunde Melikzade ve daha nice kadının direnişi karşısında yenilenlerdir. Dünyayı dinci, aileci, kadın düşmanı IŞİD ile karanlığında boğmak isteyenler, Rojava'daki kadın devrimi karşısında yenilenlerdir. Durdurulamayan kadın direnişinin en önemli gündemi elbette kadına yönelik şiddetle mücadele olmuştur."
'NARİN'İN KATİLLERİNİN VE KATİLLERİ KORUYANLARIN PEŞİNDEYİZ'
Diyarbakır'da katledilen 8 yaşındaki Narin Güran'ın davasının takipçisi olacaklarını belirten Kaydu, "Narin’in katledilişinin etkin soruşturulmaması, ailenin ve bulunduğu köyün devletle ve onun aparatı karanlık güçlerle ilişki ağı tüm kadınlar için mücadele sebebidir. Ülkenin her yerini mobeselerle donatan bu iktidar istihbaratı ile övünürken, Narin günlerce bulunamamıştır. Şüphelilere adeta haber gönderir gibi dosyadaki evraklar basına sızdırılmış, suçtan kurtulmaları için bütün hukuk kuralları çiğnenmiştir. Ancak toplumun, kadınların ısrarlı baskısı ile sümenaltı edilemeyen bu dava sonucunda, Narin'in cansız bedenine ulaşılmış olsa da ölümü aydınlatılmamıştır. Köyde bulunan mermiler, ailenin ilişkileri, köyün bahsedilen stratejik konumu kuşkuları arttırmaktadır. Bu ülkede kaybedilmenin ne demek olduğunu bilen Kürtler, hâlâ kayıplarını ararken, çocukların kaybedilmek istenmesi aynı karanlığın hortlatılmak istenmesidir. Buna izin vermeyeceğiz. Narin'in katillerinin, katilleri koruyanların peşindeyiz" dedi.
'SILA'NIN, HİLAL'İN, SUDENAZ'IN FAİLLERİNİN PEŞİNDEYİZ'
Diyarbakır'da cinsel istismara uğrayan 2 yaşındaki Sıla bebeğin davasının da takipçisi olacaklarını dile getiren Kaydu, "Iğdır’da tecavüze uğrayan çocuğun sanıklarını tahliye eden yargının peşindeyiz. 23 Haziran’da öldürülen ve faili hâlâ yakalanmayan Hilal Kar’ın, dün Amed’de katledilen Sudenaz’ın faillerinin peşindeyiz" diye konuştu.
'GERİCİ REJİMLERİNİZ KARŞISINDA KADIN MÜCADELESİ BÜYÜYOR'
"Jina Amini’yi katledenlerin, Jina Amini’nin katledilmesini protesto edenleri idam edenlerin peşindeyiz" diyen Kaydu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Katledilen tüm kadınların hesabını sormak için adaleti sağlamak için sokaklardayız. Kutsadıkları aileyi güçlendirmek için kadınları ölüm ve şiddet kıskacında tutanlara, iktidarlarını korumak için din kisvesi altında kadın bedenini, yaşamını derdest edenlere, militarizmle savaş politikasıyla kadınları katledenlere ve bunların kirli ittifaklarına dur demek için sokaklardayız. Buradan sesleniyoruz; gerici rejimleriniz karşısında kadın mücadelesi büyümeye devam ediyor. Kadın devrimimiz İran’dan Amed’e kadar yayılıyor. Jin, jiyan, azadî sesleri tek avazdan yükseliyor. Kadınlar kazanacak, siz kaybedeceksiniz. Kadınlar kazanacak, özgürlük kazanacak."
ADANA'DA JİNA AMİNİ İÇİN EYLEM
Adana Kadın Platformu da İnönü Parkı'nda Jina Mahsa Amini için basın açıklaması yaptı. Kadınlar, Jina Mahsa Amini ve İran'da Amini eylemlerine katıldığı için idam cezasına çarptırılan kadın hakları savunucuları Pexşan Ezizi ve Şerife Muhammed'in fotoğrafları taşıdı.
'Kadın dayanışması, sınır tanımıyor, Jina Mahsa Amini'yi unutmadık, unutturmayacağı'" pankartı açan kadınlar, 'kadın, yaşam, özgürlük', 'Mahsa Amini ölümsüzdür" sloganları attı.
Kadınlar adına açıklamayı okuyan Sıla Güler, "İktidar değişse de gerici erkek devlet şiddetinin kurduğu bu kadın düşmanı düzen, her an kadınlara fiziksel, cinsel ekonomik, psikolojik şiddet uyguluyor, öldürüyor Bugün sadece İran’da değil, Türkiye’de ve dünyanın dört bir yanında kadınlar aynı baskıcı, kadın düşmanı rejimlerin hedefi haline gelmiştir" dedi.
Kaynak: Artı Gerçek