Gazete Emek- Maden-İş sendikasının grevinin yaasaklanmasına tepki gösteren DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, hükümetin "Milli Güvenlik" gerekçesiyle grev engellemeye devam ettiğini belirterek, grev yasakları başta olmak üzere sendikal hak ihlallerine karşı ortak mücadele çağrısı yaptı.
AKP hükümetinin, yüzbinlerce kamu işçisinin haklı taleplerine kulak vermek yerine işçilerin sesini kısmaya çalıştığını belirten Çerkezoğlu; “Bunun son örneği grev erteleme adı altında yapılan grev yasaklamasıdır. Zamanı, yeri, işvereni, işkolu fark etmeksizin grev, tüm işçilerin kazanılmış Anayasal hakkıdır. Grev hakkının sistematik biçimde gasp edilmesi, yalnızca işçilerin ekonomik taleplerine değil, demokratik toplumsal yaşamın temel ilkelerine de saldırıdır. Grev, yalnızca ücret pazarlığının değil, emeğin onurunun, eşitliğin ve özgürlüğün de ifadesidir. Bu nedenle grev hakkına sahip çıkmak, demokrasiyi ve hukuk devletini savunmaktır” dedi.
“Grevlerin ‘erteleme’ adı altında yasaklanması AKP geleniğidir”
Grevlerin "erteleme" adı altında yasaklanmasının bir AKP Hükümeti geleneği olduğuna dikkat çeken Çerkezoğlu şunları söyledi;. “22 yıllık AKP iktidarı döneminde yaklaşık 200 bin işçinin grevi, "milli güvenlik" ve "genel sağlık" bahanesiyle ertelenmiştir. Bu ertelemeler fiilen yasaklama anlamına gelmektedir. Çünkü erteleme süresi sonrasında greve devam edilemiyor; işçilerin grev hakkı, ekmeği ve iradesi gasbediliyor.”
“Hukuk dışı ve antidemokratik bir uygulamadır”
Türkiye Maden-İş sendikasının grevinin, daha başlamadan bugün yine "milli güvenlik" gerekçesiyle Cumhurbaşkanı kararıyla engellendiğini hatırlatan Çerkezoğlu; Anayasa'nın 54. maddesiyle güvence altına alınan grev hakkı, Cumhurbaşkanının tek başına aldığı bir idari kararla yok edilmektedir. Bu, hukuk dışı ve antidemokratik bir uygulamadır. AKP döneminde grev hakkını fiilen kullanabilen işçi sayısı 100 bini bile bulmamaktadır. Türkiye'de grev hakkı artık kâğıt üzerindedir. İşçinin greve çıkabilmesi Cumhurbaşkanı'nın keyfi takdirine bırakılmıştır” ifadelerini kullandı.
“AKP hükümeti, hepimizi asgariye mahkum etmeye çalışmaktadır”
Kamu işçilerinin toplu iş sözleşmelerinde gerçekleşen resmi enflasyon oranında dahi artış vermekten imtina eden hükümetin, işçilerin gelirlerini korumayı değil seslerini bastırmayı kendine görev bildiğini vurgulayan Çerkezoğlu, “ Asgari ücretten sonra tüm ücretler enflasyona ezdirilmektedir. Özellikle ücretlerin gerçekleşen bastırılmış resmi enflasyona göre bile değil, tutup tutmayacağı belirsiz ve ülkemizde genellikle tutmayan hedeflenen enflasyona göre zam verilmesi kabul edilemez. Gerçekleşen enflasyonun çok altında, afaki enflasyon hedefleri ile ücretleri belirlemek, işçileri yoksullaştırmaktan başka bir anlama gelmemektedir.
İşçilerin ücretlerinin yüksek enflasyonla ve vergilerle geriletilmesini bir politika olarak benimseyen AKP iktidarı, sendikalaşma önündeki engellerle ve grev yasaklarıyla bu hedefine ulaşmaya, hepimizi asgariye mahkum etmeye çalışmaktadır” diye belirtti.
Birlikte mücadele çağrısı
Yasaklara karşı grev hakkının savunulmasının bugün sadece grevi yasaklanan işçilerin değil tüm işçi sınıfını ilgilendirdiğini belirten Çerkeoğlu şunları söyledi; “Anayasaya aykırı, haksız, hukuksuz yasaklara bir dur demek ve grev hakkına sahip çıkmak gerekmektedir Hatırlanacağı gibi grevleri ertelenen DİSK Birleşik Metal-İş sendikamızın üyesi metal işçileri bu yasağı tanımamış, ekmeğine, haklarına ve Anayasal haklarına sahip çıkmıştı. DİSK olarak üyemiz olsun olmasın, haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe karşı işçi fiili meşru mücadeleyi yükselten tüm işçilerin yanında olacağımızı bir kez daha ilan etmek isteriz. Grev yasakları başta olmak üzere sendikal hak ihlallerine karşı ortak mücadelede biz varız, var olmaya devam edeceğiz.”
Kaynak: Evrensel