Gazete Emek- 20 Eylül 1992'de öldürülen Gazeteci-Yazar Musa Anter'in cinayetine ilişkin yargılamada mahkeme heyeti mütalaa yönünde karar alarak Anter ve Öztürk davalarının zaman aşımına uğramaları nedeniyle düşmesine karar verdi.

Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde geçtiğimiz hafta görülen duruşma, cinayetin yıldönümünden bir gün sonraya ertelenmişti. Duruşmaya HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, HDP Milletvekilleri Fatma Kurtulan, Rıdvan Turan, Kemal Pekgöz, Emek Partisi Ankara İl Başkanı Şükran Doğan da katıldı.

Gelen evrakları okuyan mahkeme başkanı, Abdülkadir Aygan hakkında yazılan yazıya Adalet Bakanlığının yanıt vermediğini bildirdi.

“İNSANLIĞA KARŞI SUÇ KAPSAMINDA”

İnsan Hakları Derneği Eş Genel Başkanı ve Musa Anter'in oğlu Dicle Anter'in avukatı Öztürk Türkdoğan, cinayetin ardından yürütülen soruşturmanın yetersizliği nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) ihlal kararı verdiğini hatırlattı.

Bu davanın insanlığa karşı işlenen suçlar kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirten Türkdoğan, devlet içerisindeki çete yapılanmalarıyla Anter ve çok sayıda kişinin öldürüldüğünü dile getirdi. İnsanlığa karşı suçlarda zamanaşımı uygulanamayacağını belirten Türkdoğan, burada sürekli işlenen suçlar kapsamında bir değerlendirme yapılması gerektiğini söyledi.

12 EYLÜL VE MADIMAK HATIRLATMASI

Avukat Oya Aydın, Belçika'nın insanlığa karşı suçlarda geriye dönük uygulama olmayacağını savunmasına rağmen AİHM'nin somut olaya bakılması ve sanık lehine karar verilmemesi gerektiği yönünde görüşüne dikkat çekti. Türkiye'de somut ve açık kararlar verilmemekle birlikte yasa koyucunun benzer bir yaklaşımda bulunduğunu belirten Aydın, işkence suçunun zamanaşımına tabi olmayacağı konusundaki yasa değişikliğini hatırlattı. Burada işkence söz konusu olmasa da sıradan bir cinayetin olmadığını ifade eden Aydın, Anter cinayetinin siyasi saiklerle işlendiğini ve 30 yıldır etkili soruşturma yürütülmediğini söyledi. Aydın, Madımak Katliamı ve 12 Eylül davalarında da benzer süreçlerin yaşandığını vurguladı.

MİROĞLU MEKTUBU UZADI, AVUKATLAR DURUŞMAYI TERK ETTİ

Orhan Miroğlu'nun avukatı Serhat Menzilcioğlu'nun beyanında yer verdiği, müvekillinin mektubunun uzamasına katılan milletvekilleri ve mahkeme heyeti itiraz etti. Avukatlar Menzilcioğlu'nun AKP propagandası yapmaya başladığını belirterek salonu terk etti.Musa Anter'in oğlu Dicle Anter, mahkemenin bugün tarihi bir karar vereceğini söyledi. Mahkemenin insanlığa karşı suç olarak değerlendirmek ya da cezasızlık politikasını sürüdüreceğini ifade eden ve Anter, Avukat Menzilcioğlu'nun tutumuna tepki göstererek "Miroğlu AKP'lidir. Nokta" dedi.

‘BABAM İKİNCİ DEFA ÖLDÜRÜLDÜ’

Musa Anter’in Oğlu Dicle Anter, duruşma tarihinin ayın 21’ine ertelenmesinin bilinçli bir şey olduğunun altını çizerek şu ifadelere yer verdi: “Ayın 20’sinde babamın öldürülmesinin 30 yılı doldu ve bir gün sonra da mahkeme kararını verecekti. Bugün de duruşma yapıldı. Duruşmanın sonucunun ne olacağını biz evvelden de tahmin etmiştik. Yargı tamamen siyasi olarak işliyor. Bunun daha büyük bir kanıtı olamaz. Yargının esasında bağımsız olması gerektiği demokratik bir ülkede biz bunları yaşayamıyoruz. Demokrasinin, adaletin, hukukun çiğnendiği bir karar alınmıştır. Adalet, hukuk bir darbe almıştır. Babam ikinci defa öldürülmüştür.”

Musa Anter davasının zamanaşımına uğramaması ve gelecekte olan davalara bir ayna olmasını umduklarını belirten Dicle Anter, “Maalesef devam eden davalarda zamanaşımına uğrayacaktır. Sözün bittiği yerdeyiz. Karar sırasında 5 dakika ara verildi. 10 dakika karar okundu. Karar ellerinde hazırdı. Fazla bir şey beklemek iyimserlik olur” dedi.

AYKOL: UNUTTURMAYACAĞIZ

Gazeteci-yazar Hüseyin Aykol da mahkeme heyetinin bir önceki celsede bu kararı vereceğine dair bir tutum izlediğini bunun da en somut göstergesinin 21 Eylül’e duruşma verilmesi olduğunu belirtti. Aykol, “Duruşmada önemli olan şuydu. Dicle Anter ve avukatları heyete bir insanlık dersi verdiler. Çıkış yolu gösterdiler. Mahkeme heyeti bir adım atmadı. Güven bulamadı. Aslında yargılamayı insanlığa karşı suç kapsamında devam ettirebilirlerdi. Ama bundan korktular. Bugün en azından kayıtlara geçti. Başta Öztürk Türkdoğan olmak üzere diğer avukatlar zamanaşımı olmaması gerektiğine dair sözleri önemliydi, kayıtlara geçti. Bizim açımızdan dava bitmedi. Musa Anter’in bıraktığı yerden basınımızı büyütüyor, genişletiyoruz. Bu davayı bitirmekle unutturacaklarını sanıyorlar. Biz unutturmayacağız, sonuna kadar bu işin peşini bırakmayacağız” ifadelerini kullandı.

‘KATLETMEYİ VACİP KILDILAR’

Cumartesi İnsanları’ndan ve Toplumsal Bellek Platformu’ndan Hüseyin Ocak da söz aldı. Ocak, Musa Anter’in bu toprakların yetiştirdiği en bilge insan olduğunu söyledi. Ocak, “Hem Kürdistan’ın hem de Türkiye’nin bir hakikati ve aydınıydı. Bugün bir gerçeğe daha ulaştık ki Türkiye’de barış severler, aydınları, bilge insanlarını katletmeyi vacip kıldılar. Bugün bir hakikate daha ulaştık. Apê Musa’nın katilleri bu planı Ankara’da planlamışlardı. İtirafçılar öyle söylüyordu. Bugün yine bu fermanı Ankara’dan aldılar. Biz bu dava bitti demeden, bitmez. Apê Musa’nın düşünceleri yol göstermeye devam edecek. Bir emirle bu karar verildi. Bugün aklanan tetikçilerdi ama Apê Musa’yı ölüme götüren bir sistemdi. Bu sistem değişmedikçe bu tür olaylar bizim açımızdan çok önemlidir. Tetikçilerin binlerce yıl ceza alması bizim adalet duygumuzu tatmin etmez. Bizi asıl adalete götürecek bu coğrafya da bu katliamların bir daha yaşanmamasıdır” dedi.

Editör: TE Bilişim