Gazete Emek - Olumsuz hava koşullarına rağmen on binlerce kişinin bir araya geldiği İstanbul Newroz’unda ortak mücadele ön plana çıktı. HDP, HDK ile Yeşiller Partisi tarafından organize Newroz’a HDP EŞ BAŞKANI Pervin Buldan, HDK Eş Sözcüsü Esengül Demir, Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü İbrahim Akın, EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, TUAD-FED Yöneticisi Salih Tekin, katıldı. 
 

Yenikapı Meydanı’nda yüz binlerin katılım sağladığı Newroz’un son bulması ardından kitleye müdahale eden polis, aralarında engelli çocuk ve avukatların da olduğu 224 kişiyi gözaltına aldı.

Burada konuşan Pervin Buldan, Yeşiller Sol Partisi Eş Sözcüsü İbrahim Akın, HDK Eş Sözcüsü Esengül Demir şunları söyledi: 

Newroz Meydanı boyun eğmeyenlerin meydanıdır

HDP Eş Sözcüsü Esengül Demir: Newroz Bayramımız kutlu olsun. Newroz birlik kardeşlik ve dünya halkları için kutlu olsun. Burada toplanan on binler inkara, yok sayılmaya, kayyım ve tutsaklıkla katledilmek istenen kitlelerdir. Bu kitle soğuğa ve engellemelere rağmen alanları doldurdu. Bu medyan Newroz Meydanı, bu meydan Amed Meydanı, bu meydan boyun eğmeyenlerin meydanı. 2023 Newroz’uyaşanan büyük deprem felaketinin gölgesinde karşılıyoruz büyük bir yas ve acı içindeyiz. Depremde yaşamını yitirenlere Allah’tan rahmet,  yaralananlara ise geçmiş olsun diliyoruz. 


Öfkemiz ve isyanımız ayaktadır

Halkımızın ilk günden beri yanında olduk ve bugünden sonra yanında olacağız. Yastayız aynı zamanda da öfkeliyiz. Halkları depremde yalnız ve kimsesiz bırakan depremin altında insanları ölüme terk eden bu iktidara karşı öfkemiz isyanımız ayaktadır. 

Öfkeliyiz yerle bir olan binalara onay verenlere öfkeliyiz. Günlerce insanlara ulaşmayan iktidara öfkeliyiz. İktidar hastaneleri belediye binaları vergilerimizle yapılan yollar yıkılarak altında kalmıştır halka ilaç ve çadır göndermemiştir. Bütün bunlar olurken mülteci avına çıkanlara seyirci kalmıştır. Bu iktidar ırkçılığı körükleyen tekçi iktidar alevi kürt araphalkına kendi başının çaresine bakın demiştir. Bunların hesabını soracağımıza halkımızın önünde söz veriyoruz. Bizler bu meydanı dolduranlar, kadınlar, gençler, sosyalistler, devrimciler, Aleviler, Çerkezler LGBT + bireyler, Ermeniler, Süryaniler, Araplar, 14 mayısta bu iktidarı yeneceğiz. Berkin Elvan’ın, Deniz Poyraz’ın hesabını bunlardan soracağız. Depremde cenazelerini çıkarmak zorunda olan halkımıza hesap verecekler. 

Bu savaşın ağır yükü emekçi ve işçilerin sırtındadır

Kürt sorununda benimsenen savaş politikaları toplumu teslim almaya çalışan darbe mekaniğine karşı halkları uyaran Sayın Öcalan 24 yıldır tecrit altındadır. Ölüm evlerine dönüşen zindanlarda hasta tutsaklar başta olmak üzere siyasi tutsaklar ölüme terk edilmiştir. Başta sayın Öcalan olmak üzere bütün siyasi ve hasta tutsakların bir an önce özgürlüğüne kavuşması için mücadelemizi büyüteceğiz. Bu rejimde yaşanan siyasal ekonomik ekolojik sorunların tamamı çözümsüzlüğe mahkumedilmiştir. Kürt düşmanlığı üzerinden içeride ve dışarıda yürütülen politikalar eşitsizlik, adaletsizliğin yokluğun nedeni haline gelmiştir. Ülkenin olanakları savaşa seferber edilmiş durumdadır. Bu savaşın ağır yükü Türkiye halklarının emekçilerinin işçilerinin sırtındadır. Birleşik ve ortak mücadeleyi büyütme günüdür. 

İktidar seçim pazarlıklarını kadınları yok saymak üzerine kuruyor

Karşımızda despotik kadın nefretiyle dolu bir iktidar var. Yeni ortaklar arıyor, seçim pazarlıklarını kadınları yok saymak üzerine kuran bu faşist iktidar biz kadınların kazanımlarına göz dikmiş durumda. Onları kayyımlardan Rosa Kadın Derneğini kapatmalarından onları katlettikleri NadiraKadirova’dan tanıyoruz. Bilsinler ki İstanbul Sözleşmesini geri alacağız. Dün Taksim’deydik bugün Newrozalanlarındayız yarın 1 Mayıs alanlarında olacağız. 

Pervin Buldan: 

Zalimlere karşı kötülüklere karşı haksızlığa uğrayanların sesini yükettiği gündür 

Merhaba gelê me yê hêja, gelê me yê delal ez we hemûyan bidil û can slav dikim. Hun bixêr hatine serseran serçavanhatine. Sevgili gençler sevgili kadınlar ben de HDP adına hepinizin newrozunu kutluyorum Newroz pîroz be. Newrozzalimlere karşı, kötülüklere, baskılara karşı şiddete karşı hukuksuzluklara karşı Türkiye halklarının Kürtlerin Türklerin 
Ermenilerin Süryanilerin, Lazların, Boşnakların, Pomakların bu ülkede baskı altında yaşayan şiddet gören haksızlığa ve hukuksuzluğa maruz kalan tüm kimliklerin tüm inançların bir arada sesini yükselttiği gündür. İşte onun için bu meydanı dolduran tüm halklarımıza, renklerimize, kimliklerimize inançlarımıza bir kez daha emeğinize sağlık diyoruz. 

Newroz mücadeledir, barıştır 

Newroz bu ülkeyi yönetenlere, Ankara’ya, siyasi iradeye buradan güçlü bir mesajımızın verildiği gündür. Newroz aynı zamanda savaş ve tecrit politikalarına, hukusluklara, Türkiye halkları olarak karşı çıktığımız, gücümüzü bir kez daha gösterdiğimiz bir gündür. Newroz aynı zamanda direniştir mücadeledir barıştır. Savaş politikalarını yürütenlere karşı büyük bir barış istendiğini, çözümün diyalog ve müzakereden geçtiğinin anlatıldığı bir gündür. 

Bu yılki Newroz acılıdır, öfkelidir

Evet bu Newroz bir bayram havasında karşılayamadık. Bu Newroz’u acılarımızın, yasımızın, öfkemizin, depremden dolayı mağduriyetin gölgesinde kalan insanlarımızın yaşamını yitirdiği, deprem felaketiyle sel felaketiyle büyük acıların yaşandığı bir dönemde karşılıyoruz. Onun için belki bir bayram havasında değil ama iktidara karşı depremde ölenlerin yaşamını yitirenlerin, enkazın altında kalanların öfkesinin olduğu bir dönemde geçiriyoruz. Bu yılki Newroz biraz buruktur, acılıdır, öfkelidir. Bu yılki Newroz depremde yaşamını yitirenlere adanmıştır. Bir kez daha can veren enkazın altında kalan bütün insanlarımıza allahtan diliyorum. Yaralılara acil şifalara diliyorum. 

Deprem de AKP ve MHP ittifakı bu ülkenin kaderi olmaktan çıkacaktır. 

Depremin üzerinden bir aydan fazla zaman geçmesine rağmen acıların dinmediğini, yaraların sarılmadığını hep birlikte gördük tanık olduk. Ama bir şey daha ortaya çıktı. İnsanlık dayanışma, birlik ve beraberlik ortaya çıktı. Herkes bu dayanışma ile yaralarını sarmaya çalıştı acılarını dindirmeye çalıştı. Bizler bu ülkeyi yönetenlerin depremdeki duyarsızlığını gördük, bu ülkeyi yönetenlerin depremi bir kader olarak ifade ettiklerinde, depremdeki yaraları sarmadığını gördük. İnsanları açlıkla soğukla terbiye etmeye çalıştıklarını gördük. Ama şunu bilsinler deprem de AKP ve MHP ittifakı bu ülkenin kaderi olmaktan çıkacaktır. 

14 Mayıs bir milat olacaktır

AKP’nin ve küçük ortağının bu ülkeyi son kez yönettiğini herkes bilmelidir. Çok az zaman kaldı. Önümüzde iki aydan az bir zaman var. 14 Mayıs bizler açısından önemli bir fırsattır aynı zamanda milat olacaktır. AKP ve MHP’nin bu seçimlerde Türkiye halklarının ne kadar büyük olduğunu Kürtlerin ne kadar iradeli olduğunu kadınların gençlerin bu ülkeyi değiştirme ve dönüştürme yeteneğinin nasıl ortaya çıkaracağını göstereceğimiz bir tarihtir 14 Mayıs.

Barışı da özgürlüğü de 14 Mayıs’ta sandıklarda ilan edeceğiz

Bu meydanı dolduranlar şunu bilsin ki demokrasi meydanlarda yazılır, barış meydanlarda ilan edilir. Ama barışı da adaletti de demokrasiyi de özgürlüğü de bizler 14 Mayıs’ta sandıklarda ilan edeceğiz bundan kimsenin şüphesi olmasın. Bu ülkeyi yönetenler şunu bilsin ki Kürtlere hakaret ederek, Türkiye halklarına parmak sallayarak, hergün tehdit ederek bu süreci yönetemezsiniz, biz buna müsaade etmeyeceğiz. Hakaretlerinize de parmak sallamanıza da tehditlerinize de boyun eğecek bir halk yok karşınızda. 

14 Mayıs’ta seçimleri kazanacak ve kendi geleceğimizi inşa edeceğiz

Kürtler de Türkler de Ermeniler de Süryaniler de bu ülkenin bütün inançları, kimlikleri, mezhepleri, renkleri bu ülkeyi değiştirmek için, yaşamı inşa etmek için kadınların özgürlüğü için gençlerin geleceği için el ele omuz omuza 14 Mayıs’ta seçimlerde sandıkları da koruyacağız, seçimleri de kazanacağız. Kendi geleceğimizi mutlaka inşa edeceğiz. 

Bu ülkenin savaşa değil toplumsal barışa ihtiyacı var

Bu ülkeyi nasıl yönettiklerini biliyoruz. Bu ülkenin kaynaklarını nereye akıttıklarını biliyoruz bu ülkenin kaynakları her bir depremzedenin sel felaketinden mağdur olanın da her türlü doğal afetlere karşı kendisini koruyacak kaynaklara sahip olmasına rağmen bu ülkenin yöneticileri kaynakları savaşa yandaşlarına koltuklarını beşli çetelerine aktarıyor. Bu ülkenin savaşa ihtiyacı yok bu ülkenin toplumsal barışa ihtiyacı var. Kürtlerin kendi anadilinde eğitime özgürlüğe ihtiyacı var. Bunun için akılcı bir politika ile bütün bunlar sağlanabilir iken onlar kaynaklarımızı savaşa ve başka yerlere aktarıyor bunu kabul etmiyoruz. 

Her ağzını açanı içeri atıyorlar 14 Mayıs’tan sonra bu durum değişecek

Türkiye halkları savaş istemiyor, tecrit istemiyor. Sayın Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecridin bir an önce kaldırılmasını istiyor. Biliyoruz ki tecritle sadece İmralı’yı da değil tüm Türkiye’yi tecrit alanına sıkıştırmak istiyorlar. Her ağzını açanı, cezaevine koyuyorlar, dava açıyorlar. Twit atan gençleri cezalandırıyorlar. Ama biz 14 Mayıs’tan sonra öyle bir ülkeyle gözümüzü açacağız ki twtilerinizi de atacaksınız, halaylarınızı da çekeceksiniz, özgür bir yaşama uyanacaksınız. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. 

Sevgili kadınlar bu ülkede en fazla baskı gören şiddete maruz kalan, katliamlara maruz kalan biz kadınlarız. Size de söz veriyoruz. Sevgili kadınlara söz veriyoruz. 14 Mayıs’tan sonra kadınları ilgilendiren bütün yasaları yaşama geçireceğiz. Başta İstanbul sözleşmesi olmak üzere, şiddetin olmadığı, baskının olmadığı kadınları koruyan yasaların çıkarıldığı bir düzeni mutlaka inşa edeceğiz. 

14 Mayıs’ta bütün sandıklarımızı gençlerimize emanet ediyorum

Sevgili gençler gelecek sizindir geleceği hep birlikte inşa edeceğiz. Ama sizlere bir görev vermek istiyorum. 14 Mayıs’ta bütün sandıklarımızı gençlerimize emanet ediyorum. O sandıklarda tek bir hilelinin, usulsüzlüğün yapılmasına müsaade etmeyeceksiniz. İşte biz böyle kazanacağız. Gençlerimizle kadınlarımızla geleceği Türkiye halklarıyla kazanacağız. 

Cezaevindeki arkadaşlarıma özel selamlarımı göndermek istiyorum. Edirne Cezaevine Selahattin Demirtaş’a Selçuk Mızraklı’ya selamlarımı gönderiyorum. Kandıra Cezaevine sevgili Figen Yüksekdağ’a Gülten Kışanak’a sevgilerimi gönderiyorum. Sincan Cezaevine sevgili İdris Baluken’eSabahat Tuncel’e sevgilerimi gönderiyorum. Cezaevlerinde de olsalar biliyoruz ki onlar buradalar bizlerle birlikte Newroz’ukutluyorlar. Bir dahaki Newroz’da bütün arkadaşlarımızla el ele burada newroz kutlayacağız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.

Hava soğuk konuşmamı uzatmak istemiyorum. Üşümenizi istemiyorum. Hep birliktte bu iki ayda uzun çalışacağzı gece demeden gündüz demeden her eli tutacağız her kapıyı çalacağız herkesin yüreğine dokunacağız hep birlikte. Hepimizin yolu açık olsun. Hepimize başarılar diliyorum. Gelecek bizimdir yarınlar bizimdir. 14 Mayıs sonrası hepimizindir. Newroz pîroz be. An azadî an azadî.

Depremde yaşanan her kötülüğün sebebi bu iktidarın kendisidir
    
Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü İbrahim Akın: Sesleri duyulmayanlar kimlikleri yok sayılanlar işi aşı evi olmayanlar, özgür demokratik bir ülke için burada toplanan bütün halkımız hoş geldiniz. Hepinizi Yeşil Sol Parti adına Newrozsıcaklığıyla sevgiyle selamlıyorum. 

Burada soğuk ve zor koşullarda duruyorsunuz. Newroz bizim halaylarımızla coşkulu bir şekilde kutlamak için bir aradaydık, ağır bir deprem yaşadık binlerce insanımız yaşamını yitirdi. Sevdiklerimiz enkaz altında kaldı. Bir taraftan yasımızı tutarken diğer taraftan Newroz’un direncini yeni yaşamı burada inşa etmeye çalışıyoruz. Dünya’da Türkiye’de ve Ortadoğu’da zalimler bizlerin her türlü özgürlük arayışını direncini mücadelesini bastırmaya çalışıyorlar Amayanılıyorlar Demirci Kawa’nın gelenekleri bugün çağdaş Kawa’nın gelenekleriyle sürüyor. Buradan sesleniyoruz, asla başaramayacaksınız bizi yenemeyeceksiniz bu topraklara atılan tohum mutlaka dirilecek ve sizi yeneceğiz. 

Bu rejim devam ettiği sürece hiçbir sorun çözülemeyecek

Depremde yaşanan her kötülüğün sebebi bu iktidarın kendisidir. Depremin altında kalan tek adam rejimi kendisini kurtarmaya çalışıyor. Ama şunu açık açık gördük. Bu rejim devam ettiği sürece deprem felaketinde görüldüğü gibi bu ülkenin hiçbir sorun çözülemeyecek. Onların yalanı, rantı, talanı var ve başka hiçbir vaatleri yok. Herşeyi özelleştirdiler. Sağlık konut politikalarında hiçbir yatırımları yok. “Deprem nerede?” diye haykıran halkımızın karşısında polisleri jandarmaları var. Bizler şunu biliyoruz k, 14 Mayıs’ta bu iktidarı göndereceğiz. 

Bu iktidarı def edeceğiz yeni demokratik ekolojik bir cumhuriyeti inşa edeceğiz 

HDP’ye yönelik her türlü saldırılar devam ediyor. Bizlerin iradesini yok etmek için kayyım atadılar, arkadaşlarımızı rehin aldılar. Buradan onlara selam söyleyelim. Sevgili Demirtaş ve Yüksekdağ’a selam olsun. Onlara buradan sözümüz var, sizlerle birlikte inanıyoruz ki 14 Mayıs sonrası özgürlüğünüze kavuşacaksınız. Bu iktidarı def edeceğiz yeni demokratik ekolojik bir cumhuriyeti inşa edeceğiz. 

Türkiye önemli bir dönüşüm sürecine girdi bu iktidardan umudunu kesen halkımızın kendisini göndereceğini görüyor. Kadınların 8 Mart’taki iradesi bugün Newroz meydanlarında herkesi selamlıyor ardından 1 Mayıs’ı karşılayacağız ve 14 Mayıs’ta bu iktidarı göndereceğiz. HDP’ye yönelik her türlü baskı karşısında HDP yalnız değil. Birlikte ortak yürüttüğümüz mücadelede Yeşil Sol Parti olarak kadınların gençlerin ekoloji mücadelesi yürütenlerin enkaz altında kalanların yanındayız. Tarihsel buluşmada üzerimize düşen sorumluluğu almaya hazırız. HDP kapatılamaz HDP kapatılırsa Yeşil Sol Parti tarihsel misyonunu üstlenecektir. Soruyorlar “Yeşil Sol Parti kimdir?” diye. Yeşil Sol Parti sizlersiniz, kadınlardır gençlerdir. 14 Mayıs’ta bu iktidarı göndermek için var mıyız? Birlikte hep beraber başaracağız. Her yerde özgürlük her zaman Newroz diyorum. Newrozpîroz be. 

Editör: Bekir GÜNEŞ