Gazete Emek- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne (İzBB) yönelik gözaltılar ve işçi kıyımları, kamu emekçileri ve belediye işçilerinin ortak tepkisiyle karşılandı. Tüm Bel-Sen İzmir 1 No’lu Şube ve Belediye-İş 2 No’lu Şube üyesi işçiler ve emekçiler, Kültürpark’ta 1 No’lu Hol önünde yaptıkları açıklamayla hem yargı operasyonlarını hem de işten çıkarmaları protesto etti.

Eylemde “Yaşasın sınıf dayanışması”, “Birleşe birleşe kazanacağız”, “Baskılar bizi yıldıramaz”, “Atılan işçiler geri alınsın” sloganları atılırken, iktidarın muhalif belediyelere dönük saldırılarına karşı dayanışma çağrısı yapıldı.
Basın metnini okuyan Tüm Bel-Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Turgut Angün, iktidarın yerel seçimlerde sandık yoluyla kaybettiklerini yargı eliyle geri almaya çalıştığını söyledi. Angün, “Bugün Hakkâri’den İzmir’e, İstanbul’dan Adana’ya uzanan bir saldırı dalgası var. Seçilmiş belediye başkanları, yerel yöneticiler ve kamu emekçileri hedef alınıyor. Bu, halkın iradesine açık bir darbedir” dedi.
“Bu sadece kişileri değil, kamucu belediyeciliği hedef alıyor”
İzBB’ye yönelik operasyonda Tüm Bel-Sen Kadın Sekreteri Şükrüye Yavuz’un da aralarında bulunduğu onlarca kamu emekçisinin sabahın erken saatlerinde evleri basılarak gözaltına alındığını hatırlatan Angün, “Hepsi kamunun gözü önünde çalışan, ev adresi ve işyeri belli olan kamu çalışanları. Gözaltı ve tutuklamalarla emekçiler değil, aynı zamanda kamucu, toplumcu belediyecilik hedef alınıyor. İktidar her imzayı potansiyel suç sayıyor, kamu çalışanlarını korkuyla teslim almaya çalışıyor” diye konuştu.
Angün, yaşananları “kamu hizmeti üretmenin suç haline getirilmesi” olarak tanımlayarak şöyle devam etti:
“Arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalı. Bu hukuksuzluk sona ermeli. Emekçilere yönelik baskılara, hukuksuzluklara ve ekmek gasplarına karşı susmayacağız. Kamu hizmeti üretmek suç değildir, bu kenti var eden biziz.”
"İşten atmalar da, gözaltılar da aynı zulmün parçası"
Belediye-İş 2 No’lu Şube Başkan Yardımcısı Turan Dündar da eylemde söz alarak, “Bugün CHP’li belediye başkanlarına ve kamu emekçilerine yargı eliyle yapılan nasıl bir zulümse, hiçbir gerekçe gösterilmeden işten çıkarılan işçi arkadaşlarımıza yapılan da aynı zulümdür” dedi. İşçi kıyımının da siyasi operasyonlar kadar tehlikeli olduğunu vurgulayan Dündar, İzBB yönetimini sorumluluk almaya çağırdı.
İzBB yönetimine çağrı: Arkadaşlarımızı yalnız bırakmayın
Turgut Angün ayrıca İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’nı ve belediye yönetimini, gözaltına alınan ve tutuklanan emekçilerin yanında açık şekilde tavır almaya çağırdı:
“Tutuklanan arkadaşlarımızın ailelerine destek olun. İşten atılan işçilere sahip çıkın. Süren işçi kıyımlarına derhal son verin. Kentin emekçileriyle birlikte omuz omuza durmadan, bu saldırılara karşı aydınlık bir gelecek kuramayız.”
Son olarak ortak mücadele çağrısını yineleyen Angün, “Bugün burada bir araya gelen kamu emekçileriyle, işten atılan Belediye-İş üyeleriyle birlikte aynı saftayız. Bu saldırılara karşı birlikte direneceğiz. Kayyımlara, yargı darbelerine, işçi kıyımlarına boyun eğmeyeceğiz. Bu ülkenin umudu örgütlü emekçilerin mücadelesidir” ifadelerini kullandı.

Orman-İş Sendikası: TİS görüşmesi 15-20 güne kadar bitmezse grev kararı almak durumundayız
Orman-İş Sendikası: TİS görüşmesi 15-20 güne kadar bitmezse grev kararı almak durumundayız
İçeriği Görüntüle

Kaynak: Evrensel