Gazete Emek- 600 bin işçiyi ilgilendiren kamu çerçeve protokolünde, hükümetin yüzde 24’lük zam dayatmasına işçileri ikna olmaya zorlayan Türk-İş ve Hak-İş yöneticileri, işçileri, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in mart başlangıçlı sözleşmeler için, yılın ilk 6 ayı yerine mart-eylül arasındaki enflasyon farkını dayattığını yayıyor. Kamu işçileri, “Bizimle oyun oynuyorlar. Zaten taslağın yarısını bile alamadık, bu 4 puanı da kazanım olarak sunacaklar” dedi.
Kamu işçilerinin insanca yaşanacak ücret talebi, 2023 yılının sonunda başlamıştı. 2024’ün hemen başında Harb-İş ve Demiryol-İş üyesi işçiler başta olmak üzere ek zam talebiyle eylemler yapmış, sendikacıların eylem kararı alma sözü vermesinin hemen ardından imzalanan ek protokolle ücretlere “refah payı dahil” yüzde 45 oranında zam yapılacağı duyurulmuştu. Ancak gerçekte zam yapılmadığı, Türk-İş ve Hak-İş yöneticilerinin, toplu sözleşme kapsamında zaten yapılacak olan zam üzerinden manipülasyon yaptığı ortaya çıkmıştı. 2023 haziranından 2024 şubat ayına kadarki sürede resmi verilerle enflasyondaki artış oranı ise yüzde 72.32’ydi.
O süreçte kamu işçilerinin 30-32 bin TL seviyesinde kümelenen ücretlerinden, vergi yükü nedeniyle yıl sonuna doğru aylık 2 bin TL civarında kesintiler yapıldı.
Enflasyon altı zamlar normalleşti
İşçilerin ek protokolden memnun olmadıklarını söylemesi ve zorlaması üzerine sendikacılar bir yıl boyunca eylemler ve basın açıklamaları yapılacağını duyurdu. Örneğin Türk-İş, “Zordayız, geçinemiyoruz” eylemlerine başlarken il temsilcilikleri önünde sendikacılar tarafından işçilere dağıtılan dövizlerin önemli bir bölümünde “TÜİK sen hiç markete gittin mi?” ifadeleri yer alıyordu.
2024 yılının en kitlesel işçi eylemleri olan “Zordayız, geçinemiyoruz” mitingleri Çerkezköy, Zonguldak ve Ankara’da birçok ilden yüz binlerce kamu işçisinin katılımıyla gerçekleşti. Kamu işçileri, yoksulluk sınırı üzerinde ücret, vergi dilimlerinin yüzde 15’te sabitlenmesi ve sendika merkezlerinin yaklaşan KÇP döneminde kendilerinin onayı alınmadan imzalanmamasını talep etti. Bu arada Türk-İş geçen yıl ağustos ayında yoksulluk sınırını 62 bin 772 TL olarak açıkladı. Bu oran kamu işçilerinin ortalama ücretlerinin neredeyse iki katına tekabül ediyordu.
2025 yılının ocak ayında görüşülmeye başlanması beklenen 2025-2027 yıllarını kapsayacak KÇP öncesinde de yapılan anketlerde işçiler yoksulluk sınırının üzerinde ücret talep etti. 2025’in başında kamuda ortalama işçi ücretleri 35-40 bin lira arasındayken, Türk-İş’in yoksulluk sınırı 72 bin 88 TL’ye dayanmıştı. İşçilerin talepleri ise Hak-İş ve Türk-İş konfederasyonlarının ‘uzlaşı’ ile oluşturduğu taslak metnine ilk 6 ay için yüzde 90 zam ve vergi dilimlerinin yüzde 15’te sabitlenmesi şeklinde yansıdı.
‘Ekonomi yönetimi’ öne sürülüyor
2025’in altı ayında “Taslaktan taviz verilmesin” diyen kamu işçileri, şu an hedeflenen ve gerçekleşen enflasyon dayatmasıyla karşı karşıya. İlk altı ay için yapılan ücret zammı teklifi olan yüzde 24, talep edilen yüzde 90’ın üçte birine dahi denk gelmiyor.
Öte yandan devam eden altı aylar için yapılacak zamların ilk 6 ay için gerçekleşen yüzde 16.67 seviyesindeki enflasyon oranında yapılacağı söylenirken, sendikal bürokrasi, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in mart başlangıçlı sözleşmeler için mart-eylül arası enflasyon farkını dayattığını öne sürüyor.
Demiryol-İş sendikasından işçilere yapılan duyurularda, “Kamu Çerçeve Protokolü görüşmelerinde Sayın Genel Başkanımızın girişimleriyle sözlü mutabakatla elde edilen kazanımları bilgilerinize sunmuştuk. Ancak dün Ekonomi Yönetimi söz konusu kazanımların birçoğuna şerh koymuş, Genel Başkanımız dün geceden beri sorunu çözmek için çaba sarf etmektedir.” İfadeleriyle enflasyon farkı konusunda sendika merkezlerinin “çaba halinde olduğu” söyleniyor.
Bu, mart başlangıçlı TİS’lere tabi Demiryol-İş ve Harb-İş gibi sendikalara üye işçilerin yaklaşık 4 puan daha düşük zam alması anlamına geliyor. Kamu işçileri ise bu duruma tepkili. İşçiler, Bizimle oyun oynuyorlar. Zaten taslakta talep ettiğimizin yarısını bile alamadık. Şimdi bu 4 puanı aldığımızda bunu kazanım diye sunacaklar” diyor.
Kaynak: Evrensel