Gazete Emek- Fransa’nın Strazburg kentinde 23 Mart’ta düzenlenen Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi (AKYBYK) 42. Genel Kurul Toplantısı’nda HDP’li belediyelere kayyum atanmasını desteklediği ileri sürülen Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, Medyascope’a konuştu.
Akgün, 21 yıldır Türkiye delegesi olarak konseyde görevli olduğunu, bugüne kadar Türkiye’yi ve doğruları savunduğunu söyledi:
“Benim kayyum uygulamalarına daha önce de gösterdiğim tepkiler konseyin kayıtlarında mevcuttur. Avrupa Birliği’nin bizi kendisinden uzaklaştırmaması gerektiğini, uzaklaştırdıkça hukuk ve demokrasi alanında geri kalacağımızı söyledim. Terör oldukça, yasada İçişleri Bakanlığı’na verilen bu yetkinin, yani silahın siyasiler tarafından kullanılacağını söyledim. Bunun yasal değişiklikle kaldırılması gerektiğini ifade ettim. Terör tanımının yasada çok geniş olması nedeniyle yarın bir bakan çıkıp Hasan Akgün’ü bile görevden alabilir. Bu silahın yasal değişiklikle bakanlığın elinden alınması gerektiğini söyledim. Ben konuşmamda kayyumu nasıl savunduğunu anlamış değilim. Yıllarca bu uygulamayı kınayan ve bir suç varsa bağımsız yargı karaları ile ortaya konulmasından yana oldum.”
İNKAR ETTİ
Belediye Başkanı Akgün, konu ile ilgili haberin basında yer alması üzerine hem CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu hem de CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun ile görüşerek konuşmasının kayıtlarını gönderdiğini ve hiçbir zaman kayyum uygulamasını savunmadığını, bunun da konuşmasının bütününde ortaya çıktığını da sözlerine ekledi.
KAYYUMLARI SAVUNDUĞU GÖRÜNTÜLER ORTAYA ÇIKTI
Akgün, suçlamaları inkar etmesinin ardından Serbestiyet'te yayımlanan videosunda Avrupa Konseyi'ndeki konuşmalarında kayyumu savunduğu ve kayyum uygulamasının devam edeceğini iddia etmişti.
Akgün'ün konuya ilişkin Avrupa Konseyi'ndeki konuşmasında yer verdiği sözleri şu şekilde; "Doğudaki terör eylemleri devam ettikçe bu önlemler (kayyum uygulaması) hükümet tarafından alınmaya devam edecek. Elbette belediye başkanlarının sadece mahkeme kararlarıyla görevden alınmasını isteriz ama demokratik ilerleme için AB'den daha samimi bir yaklaşım görmemiz gerekiyor. Üyelik için Türkiye'yi bu kadar uzun bekletmemelilerdi."
