Gazete Emek- HDK, İstanbul Şişli’de bulunan Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde "Türkiye'de Kayyum Rejimi ve Kendini Yönetme Hakkı" konulu panel düzenledi.

HDK Eş Sözcüsü Esengül Demir, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Sezai Temelli, Musa Piroğlu ve Dilan Dirayet Taşdemir, KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, Boğaziçi Üniversitesi Öğretim üyesi Erol Köroğlu, Boğaziçi Öğrencileri ile çok sayıda kişi panele katıldı. 

'KAYYUMLAR İLK OLARAK EŞ BAKANLIĞI ORTADAN KALDIRDI'

Panelin açılış konuşmasını yapan HDK Eş Sözcüsü Esengül Demir, 2016 yılında yeni bir sürece girildiğini ve bölge kentlerinde belediyelere kayyum atanmaya başladığını anımsattı.

Kayyum sisteminin "yerel yönetimleri devre dışı bırakmak ve eşit yönetme sisteme karşı bir hamle" olduğunu ifade eden Demir, “Yerel yönetimlerin özerkliklerin feshedilmesiyle beraber halkın da iradesi yok edilmiştir. Kürdistan belediyelerinde eşbaşkanlık sistemi yeni denenmiş bir sistemdi. Kayyım sistemi ilk olarak bu eş başkanlığı ortadan kaldırmıştır. Kayyumlar ilk olarak kadın kurumlarını kapatmıştır. Erkek egemen sistemi etrafından bu kadın kurumlarının içi boşaltılmaya çalışılmıştır” dedi.

'ÖZEL SEKTÖRDE DE KAYYUM REJİMİ DEVAM ETTİ'

Toplumsal tepkiler gelişmediği için kayyum uygulamalarının farklı kurumlar üzerinden sürdürüldüğünü söyleyen Demir, “Boğaziçi Üniversitesine kayyum atanmış ve demokratik yapıları lağvedilmiştir. Yine özel sektörlerde de kayyum rejimi devam etmiştir. Toplumun ısrarı güçlü olmadığında iktidar Kürdistan’da başlattığı uygulamaları Türkiye’de uygulayarak tekçi anlayışını uygulamaya çalışmıştır. Bütün demokrasi gülerinin ortak bir mücadele hattı örmelidir. Haklarımızı kaybetmemek ve kaybettiğimiz hakları da geri alarak demokratik ve eşitlikçi bir mücadele yürüteceğimizi buradan bir kez daha söylüyoruz” diye konuştu.

AĞIRDIR: BAŞARAMAYACAKLAR

Ardından KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır, “Türkiye’de kayyum rejimi ve siyasal arka planı” konulu bir konuşma yaptı.

Özellikle başkanlık sisteminin ardından kayyım uygulamasının her yerde hayata geçirildiğini söyleyen Ağırdır, dünyadaki gelişmelere işaret ederek, "İşte batı ile Rusya’nın bir kavgası var. Yine öte yandan batı ile Ortadoğu arasında bir kültürel çatışma var. Bu kavgadan da bütün halklar etkileniyor. Ama AKP burada sadece iktidarda kalmak için bir mücadele veriyor” ifadelerini kullandı.

AKP’nin bir plan içerisinde kayyum atadığını belirten Ağırdır, “Bunu başaracaklar mı? Hayır, başaramayacaklar” dedi.

'TÜRKİYE SİYASAL 3 BÖLGEDEN OLUŞUYOR'

Türkiye’nin siyasal olarak 3 bölgeden oluştuğunu ifade eden Ağırdır, İskenderun’dan İstanbul’a kadarki kıyı bölgesinde CHP, Orta Anadolu’da AKP, üçüncü bölgede ise HDP’nin etkin olduğunu söyledi.

3 bölge arasında ciddi farklılıkların olduğunun altını çizen Ağırdır, 3 bölge arasında ciddi ekonomik farklılıkların da olduğunu söyledi.

Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana hep güvenlikçi politikaların esas alındığını kaydeden Ağırdır, "Bugün bu durum hâlâ sürüyor. Yine bunun karşısında büyük bir koalisyon var gibi görünüyor. Ama bu iktidar gittikten sonra herkesin yüzü daha görünür olur” diye konuştu.

'DİYARBAKIR VE TEKİRDAĞ'IN SORUNLARI BİR DEĞİL'

Türkiye’de siyasetin temel sorunun “yurttaşa güvenmemek” olduğunun dile getiren Ağırdır, şunları söyledi:

"Türkiye sosyolojik olarak çok değişiyor. Bugün Türkiye nüfusunun yüzde 57’si 12 şehre sığınmış durumda. Bu her şeyi değiştiriyor. Kürt meselesi hakkında söylenmemiş cümle yok herhalde. Sayın Demir de 'Türkiye’de toplumsal tepki oluşmuyor' dedi. Oluşmuyor, çünkü toplumsal bellekte oluşan bir şey var. Türkiye’deki güvenlik arayışını yok sayarak halkı bilgilendirmekle olmuyor. Diyarbakır ve Tekirdağ’ın sorunları bir değil. Dolayısıyla Türkiye’nin bugün kendini yönetme hakkını çözmeden sorunları çözemez. Bunun için de idari tanımları ters yüz ederek yeniden tanımlamamız lazım."

'KÜRTLER OLMADAN SEÇİM KAZANABİLİRLER AMA YENİ TÜRKİYE'Yİ OLUŞTURAMAZLAR'

Ağırdır, muhalefet partilerinin Kürtler olmadan seçimi kazanma ihtimalinin olabileceğini ancak Kürtler olmadan yeni Türkiye'yi oluşturamayacağını söyledi.

Ağırdır, şöyle devam etti:

“O yüzden bu süreci, kendi kimliklerimizi dayatmak üzerine değil nasıl yaşamak istediğimiz belirler. Seçimleri isimler üzerine kurgularsak AKP seçimi kazanabilir. Ama ortak yaşam üzerine kurarsak yüzde 60 oy alma ihtimali vardır. Burada bazı temel meseleler var. Birincisi güven meselesi. O yüzden her tartışmayı herkesin gözü önünde yapılması gerekir. AKP’nin 2015’e göre var olan seçmenlerin yüzde 50’sini kaybetmiş durumda. Ama bu seçimler yeni bir adres bulmuş değil. Yine ne olursa olsun her 10 Kürt’ten 7’si HDP’ye oy verecek. Bunu HDP’nin siyasetinden falan değil Kürt kimliğinden dolayı verecek. Ama mesele bu değil. Mesele yeni bir Türkiye’yi nasıl oluşturacağımız meselesidir. Burada HDP ve İyi Parti’nin durumu belirleyicidir.”

'YEREL YÖNETİMLERLE DEVLETİN ÇÖZEMEDİĞİ SORUNLARI ÇÖZÜYORDUK, İSTEMEDİLER'

HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Tuncer Bakırhan ise kayyum atamalarını yapıldığı yerlerde yaşanan tahribatı anlattı.

Bakırhan, Şark Islahat Planı'yla birlikte kayyım anlayışının başladığını belirterek, “Kayyumlar sadece Kürt kentlerine atanmıyor ama ilk olarak oralarda başlatıldı. Kayyumlar ilk önce Kürt kazanımlarını ortadan kaldırılmaya çalıştı” dedi.



Kaynak: MA

Editör: TE Bilişim