Gazete Emek- Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Cemil Çiçek, organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in 'çanta çanta' para verdiği milletvekili açıklamalarına isim vermeden göndermede bulunarak, "Ortalıkta siyasetçilerin araçlarına çantalar dolusu para konulduğu iddiaları var. Bunu görmezden gelebilir misiniz?” dedi.

Çiçek, Karar gazetesi yazarı Ahmet Taşgetiren’e konuştu.

Yerel seçimlerdeki adaylık sürecine dikkat çeken Çiçek, ““Bir büyükşehir başkanlık seçimi için 50-60 milyonluk bir harcamayı göze almak lazım. Seçim büroları, -mesela sadece Ankara’da 800 büro açmak gerekiyor- orada istihdam edilecek kişiler, bilboardlar, afişler, otobüs kiralamaları, miting organizasyonları, yemeler içmeler, kamuoyu araştırmaları vs… Seçildiğinizde aldığınız maaş belli. Bununla o masraflar karşılanmaz. Kaçınılmaz olarak birilerinden yardım alırsınız. O yardımlar seçildikten sonra imar düzenlemeleri, kaçak katlar olarak fatura edilir…” dedi.

“YENİ ANAYASA KOMİSYONU KURULDUĞUNDA ÜÇ KONU ÜZERİNDE ÇALIŞTIK”

“Siyasetin finansmanı, partilerin finansmanı, adayların finansmanı… Bu üç konuda şeffaflık önemli” diyen Çiçek, “ABD gibi bazı ülkelerde bu konu yasalarla düzenlenmiş. Belli ölçüde şeffaflık sağlanmış” ifadelerini kullandı.

Çiçek, “Biz geçmişte, Yeni Anayasa için dört parti arasında -Ak Parti, CHP, MHP, HDP- uzlaşma komisyonu kurulduğunda üç konu üzerinde çalıştık. Yeni anayasa, -59 madde için uzlaşma sağlanmıştı- İç Tüzük ve Siyasi Etik yasası. Siyasi Etik Yasası komisyonuna Ak Parti’den Köksal Toptan, CHP’den Oktay Ekşi, MHP’den Sümer Oral ve HDP’den Adil Zozani seçilmişti. 3-4 maddelik bir yasa öngörülüyordu. Bu ölçüler gelirse siyasette adam kalmaz, denilerek reddedildi” diye konuştu.

“BUNU GÖRMEZDEN GELEBİLİR MİSİNİZ?”

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bu haftaki Meclis grup toplantısında kullandığı, “Bir çevre felaketiyle karşı karşıya olduğumuz açıktır. Çevre etiği ne kadar önemliyse, siyasi etik kuralları da bir o kadar önemlidir. İhlali düşünülemeyecektir. Dilek ve ümidimiz siyasi etik yasasının daha fazla gecikmeden, süratle çıkarılmasıdır” ifadelerini değerlendiren Çiçek, şöyle konuştu:

“Bu söz söylenmişse bir ihtiyaç olduğu için söylenmiştir. Ortalıkta siyasetçilerin araçlarına çantalar dolusu para konulduğu iddiaları var. Bu iddia suç örgütü lideri olarak tanıtılan birisine ait. Bunu görmezden gelebilir misiniz?”

YENİ AKİT'TEN CEMİL ÇİÇEK'E TEPKİ

Yeni Akit Yazı İşleri Müdürü Ali Karahasanoğlu, organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in iddiaları hakkında "Binde biri bile doğruysa felaket ve sıkıntıdır" diyen Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Cemil Çiçek’e tepki gösterdi.

“Bu ülkede yıllarca bakanlık yapmış, TBMM Başkanlığı yapmış, hatta belki en önemlisi, Adalet Bakanlığı koltuğuna oturmuş Cemil Çicek bugüne kadar oturduğu koltukları unutmuş olmalı ki mafya babasının iddialarının, Cemil abinin görev yaptığı dönemleri de içerdiğini belki de tam anlaşamamış olmalı ki şöyle diyor” diyerek, Çiçek’in, “Binde biri bile doğruysa felaket ve sıkıntıdır.

Binde birken önünü alamazsanız, bu yüzde bir, sonra onda bir olur sonra bir bakarsınız ki bütün vücudu kaplamış. Türkiye bu konuda yeteri kadar geçmişte tecrübe sahibi oldu. Gerekli ders çıkartılarak gereğinin yapılması lazım” sözlerini hatırlatan Karahasanoğlu, şunları kaydetti:

“’Binde bir’, senin bakanlık koltuğunda oturduğunda eğer oldu ise olmuş, çoktan bitmiştir Cemil abi.. O mafya babası da “Biletim yandı” dediğine göre…

Cemil abi bakanlık koltuğunda oturduğu yıllarda vazifesini tam yapmamış olabilir ama bugün yapılıyor olmalı ki, ‘binde biri doğru ise felaket’ denilen iddiaların sahibi, bağırıp çağırıyor, ‘mahvoldum, bittim’ diyor… Bu aşamada, DW Türkçe’ye konuşmak Cemil abiye düşüyorsa, bize de şu soruyu sormak düşüyor:

‘Mafya babası bunları biliyorsa.. Bizim Adalet Bakanı koltuğuna oturttuğumuz Cemil Çicek, emrinde binlerce savcı var iken, bunları niye bilmiyordu. Biliyorsa, zamanında niye gereğini yapmamıştı.’

 
Efendim, Cemil abi? Ne buyurdunuz? Tam anlaşılmadı. Milletvekili maaşı, üstüne bakanlık maaşı. Hem de nerede ise yarım asır. Ağır mı kaçtı, sorum. Yok yok. Ağır kaçmaz. Sizin kaçıncı mızıkçılığınız bu. Bir gün Bülent Arınç. Bir gün siz. DW Türkçe yetmiyor, bir de Ahmet Davutoğlu’nnu gazetesindeki Ahmet Taşgetiren’e telefon açıp, saydırıyorsunuz.”

"Bu ülkede Cemil abimiz bakanlık koltuğunda otururken, bakın neler olmuş?"
Karahasanoğlu yazısının ilerleyen bölümlerinde “Bu ülkede Cemil abimiz bakanlık koltuğunda otururken, bakın neler olmuş?” diyerek de şunları kaydetti:

"Bir gazetecinin öldürülmesi için, Türkiye’de devlette görevli birileri.  Mafyadan birileri ile Ankara Sheraton otelinde buluşup, Kıbrıs’a gitmişler. Cemil abimiz ve diğer bakanlar kurulu üyeleri de uyumuşlar.

Şimdi Cemil abi, DW Türkçe’ye konuşup, diyor ki: ‘Savcılar araştırmalı.’ Bence de Cemil abi gönüllü olduğuna göre. Savcılar araştırmalı. Bakalım altından neler çıkacak, görelim. Hani iddia edilen olayları, tek tek buraya sıralasak. ‘Bunları savcılar soruştursun’ desek. Kim bilir belki de. Cemil abinin görevi ihmalden alacağı ceza. Yıllarca cezaevinde kalmasını gerektirebilir."

Kaynak: BirGün

Editör: TE Bilişim