ÖZEL HABER: RABİA ÇELİK
 

Gazete Emek-Fenerbahçe ve Beşiktaş taraftarlarının protestosu sonrası Cumhur İttifakının küçük ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli sert tepki gösterdi. Bahçeli, işi ileriye götürerek o taraftarların tespit edilmesini istedi. Seyirci yasağının da gündeme alınmasını isteyen Bahçeli'den sonra kendisine yakınlığı ile bilinen Alaattin Çakıcı da taraftarları hedef aldı. Bu açıklamalar üzerine AKP'ye yakınlığı ile bilinen Kayserispor, Konyaspor ve Alanyaspor'dan ilk açıklamalar geldi. Diğer kulüpler de Kulüpler Birliği tarafından yapılan zorunlu açıklamayı paylaşmak zorunda kaldı.

 Spor Yazarı Dr. İsmail Sarp Aykurt, yaşanan bu süreci Gazete Emek için değerlendirdi.  

Kulüpler bu açıklamaları paylaşırken taraftar grupları ise tepki gösterdi. 

Fenerbahçe'nin deplasmanda oynayacağı Kayserispor maçına ise Fenerbahçeli taraftarların alınmaması kararı çıktı. Kayseri'nin başvurusu üzerine bu karar alındı. Bu karara hem Fenerbahçe Kulübü hem de Fenerbahçe taraftar grupları sert tepki gösterdi. 

GENÇ FENERBAHÇELİLERDEN SERT TEPKİ

Genç Fenerbahçeliler sosyal medyadan yaptığı açıklamada, "Tribünde atılan sloganları siyaseti spora karıştırmak olarak kabul edenlerin deplasman yasaklaması da aynı derecede siyasi bir karardır. Yineliyoruz. Bu kararı tanımıyoruz. Taraftaraı aba altından sopa ile cezalandıran bu karardan acilen dönmenizi, sağ duyulu bir kararın verilmesini tüm yetkililerden ivedilikle bekliyoruz." denildi. 

ADANA DEMİRSPOR TARAFTARLARINDAN TEPKİ

Fenerbahçe taraftarlarına ilk destek ise Adana Demirspor'un taraftar gruplarından bulunan 6. Bölge'den geldi. 

"Siyaset yapmıyoruz diyerek siyasi iktidarın payandalığını yapan kıravatlıları uyarıyoruz: Kıravatlıların aldığı karar tribünleri etkilemez!
Herkes kendi işine baksın! 

Günlerdir, "Futbola siyaset karıştırmayın." çağrısı yapıp taraftarların sesini kesmeye çalışanlar, siyasi iktidarın müdahalesiyle Fenerbahçe taraftarına deplasman yasağı getiriyor. "
 

İSMAİL SARP AYKURT YORUMLADI

Spor Yazarı Dr. İsmail Sarp Aykurt, yaşanan bu süreci Gazete Emek için değerlendirdi.  

Kulüpler Birliği'nin açıklamasının taraftarlarla kulüpler arasında ihtilaf oluşturduğunu belirten Aykurt, "Kulüpler Birliği açıklaması gerçekleri yansıtmayan düşük profilli bir açıklama. Kulüpler birliği içinde ve kulüp yöneticileri içinde siyaset ile bağı olan çok sayıda kişi var. Tribünler, toplumların izdüşümüdür. Tribünleri kişiliksizleştirmeye çalışıyorlar. Hükümetin şu an yaptığı şey komik bir duruma dönüşüyor. Tribünler zaten uzun süredir iktidar baskısı altında. Önümüzdeki süreçte gerilim artacaktır." Dedi. Aykurt, ayrıca sağ siyasetin taraftarlara pranga vurmaya çalışmasının da gerginliği artıracak başka bir unsur olacağını vurguladı.

DEMOKRAT TARAFTAR GRUPLARINDAN ORTAK TEPKİ

Taraftarlara yönelik baskıların ardından ortak açıklamada bulunan taraftar grupları, 'Durmamız gereken yer iktidar sahiplerinin yanı değil soğukta çadır bekleyen halkımızın yanıdır' dedi.

Tribünlerde yankı uyandıran "Hükümet İstifa" sloganlarından sonra taraftarlara dönük baskılara karşı taraftar grupları ortak bir açıklama yayımladı.


6. Bölge, Barikat, Dev Fenerbahçeliler, Direniş, Taşra, Tekyumruk, Kara Kızıl, Kaplanpenche, KızılKabus, Alkaralar, Beleştepe, Sol Açık, Kurtuluş, Karşı Taraf, Gölkentliler, Mor Barikat taraftar gruplarının destek verdiği açıklamada, "Bizler bu ülkenin onurlu tribüncüleri olarak diyoruz ki, kulüpler yandaş yöneticilerin malı değil bizimdir, durmamız gereken yer iktidar sahiplerinin yanı değil soğukta çadır bekleyen halkımızın yanıdır" ifadesine yer verildi.

Taraftar grupları tarafından yapılan açıklama şöyle:

"Türkiye'nin onurlu tribüncüleri dün, bugün ve yarın daima halkımızın yanındadır. Ülkemizin içinde bulunduğu bu zor günlerde depremzede kardeşlerimizin yaralarını elbirliği ile, dayanışma ile saran halkımızın yani 85 milyon büyük Türkiye ailesinin tarafındayız. Dar gününde halkın yardımına koşmak yerine çirkin bir siyasi hesap ve aptal bir beceriksizlik ile kurtarma çalışmalarını, yardım malzemelerini, Kızılay çadırlarını geciktiren ve hatta insanlar soğuktan donarken, o insanların vergisiyle alınmış çadırları karaborsadan pazarlayan ve buna payanda olanları en şiddetli şekilde kınadığımızı tarih ve emekçi halkımız huzurunda beyan ederiz.

Spor kulüplerinin siyasi kurumlar olmadıkları doğrudur. Ancak spor da hayatın bir parçasıdır ve siyaset dışı olması imkansızdır. Federasyonların başına iktidar yanlısı yöneticiler getirilirken; statlara iktidar partisi liderinin posterleri asılırken; hiçbir tarihi olmayan siyasi proje kulüpleri şampiyon yapılırken; transferlerde bile bakan-milletvekili telefonlarıyla ayar çekilirken; taraftarlar, iktidarın tribünlerdeki rant ve vesayet aracı olan Passolig'e mecbur bırakılırken ses etmeyenler şimdi çıkmış spora siyaset katılmasın diyor. Kulüplerin başına çöreklenen yandaş, ihale zengini başkanlar sıraya girmiş iktidara bağlılık metinleri yayınlıyor. Bunu kabul etmiyoruz.

Bizler bu ülkenin onurlu tribüncüleri olarak diyoruz ki, kulüpler yandaş yöneticilerin malı değil bizimdir, durmamız gereken yer iktidar sahiplerinin yanı değil soğukta çadır bekleyen halkımızın yanıdır."

Editör: Derya çelik