Dünya, büyük bir patlama ve sarsıntıyla uyanmıştı. Kuş olmayan dinozorlar,ammınitler ve binlerce  memeli  tür  bu çarpışmada yok oldu. 

Elbetde  böylesi korkunç bir çarpışmada hayatta kalmayı ve yeniden şekillenecek coğrafyaya ayak uydurabilen canlılar da vardı. 

Teropodlar. (Uçabilen dinozorlar) bilinen en iyi örnektir .

Uçabilen dinazorların içgüdüsel olarak hayatta kalma mücadelesi günümüz insanları için adeta ders niteliği taşıyor. Devasa et yiyici dinozorlar 50 milyon yıllık bir süreç içerisinde düzenli olarak küçüldüler  (evrimleştiler). Teropodlar olarak bilinen dinozor grubu modern kuşlara evrimleşmeleri sırasında 163 Kilogramdan 0.8 kilograma kadar düşerek , 12 kat küçüldüler.  Onların bu büyük hayatta kalma mücadelesi onlara yaşama hakkı tanıdı.  Ve yaşıyorlar 

bugünkü insanlık kendi kendini ve gezegendeki yüzlece belkide binlerce türün yok olması için pervasızca savaşıyor  Pandoranın kutusu sanayi devriminde açıldı ve ortalığa fosil yakıtlar çıkmaya başladı. Kömür. petrol ve gaz. Bu gazlardan ötürü  atmosfere sera gazı salmış oldu insanlık .:En yaygın sera gazıda  karbondioksit  ve bu gaz, üzerimizi örttüğümüz bir battaniye gibi gezegenin üzerini örtüyor .atmosfere yaydığımız gaz , battaniyeye dönüşüyor ve günden güne gezegenimizi sarıyor .  Böylece güneşin gönderdiği ısı tekrar çıkamıyor ve battaniyenin etkisiyle dünya da kalıyor .

Hava soğukluğundan etkilendiğimizde üzerimize bir battaniye alırız ama battaniyenin sıcak olmadığını biliriz, battaniye kendi sıcaklığımızı uçup gitmesine izin vermeyip tenimiz ile battaniye arasında hapsolur , böylece ısınmış oluruz Sera gazıda tıpkı bir battaniye gibi  ısıyı dünyada tutuyor ve bu da küresel ısınmaya neden oluyor.

Aklımıza hemen geleceği gibi küresel ısınma nedeniyle Türkiye’de ve dünyada ,  daha fazla yangınlar, daha fazla sel baskınları ve yine daha fazla kuraklıklar meydana geldi ve gelmeye devam ediyor. 

Yeterli önlem alınmıyor elbet hatta bu durum ciddi maddi ve manevi kayıplara yol açtı.  Buna rağmen gündemde yerini  yeterince korumuyor diyebiliriz.

Günden güne insanlık kendi kendini  ve binlerce canlı türünü yok etmek için büyük mücadele versede doğru adımlar atılması halinde Arabistan çöllerindeki yeşeren ot gibi umutlarda  yeşerebilir  Ama atılmaması halinde   yeni doğal felaketler kapıda . 

Atmosferdeki ısıyı hapseden battaniyeden bahsetmiştik bu battaniyenin kaldırılması mutlaktır.  Ve var olma mücadelesi ile eşdeğerdir 

İnsanlık, battaniyenin daha kalın olması için atmosfere her yıl 50 milyar ton karbondioksit ve diğer sera gazlarından salıyor . Önlem almak çok zor değil bu nedenle bir parça ümit var diyoruz . Ekonomik krizle boğuşan Türkiye’de hükümetten bununla ilişkin adımlar  talep etmek ne kadar insani bir talep ve haksa da  yanlış politikalardan ötürü yaşadığı ekonomik krizden ötürü olsa da yeteri kadar kamuoyu oluşmayacak ve ekonomik kriz bir süre daha baş gündem olmaya devam edecektir.

Bilim bizleri bir konuda uyarıyor ortalama sıcaklık 1,5 üzerine çıkmamalı .

  Önlem alınmazsa bu sıcaklık şüphesiz ki artacaktır . Türkiye’de en fazla sera gazı salımı enerji sektöründen oluyor, peki ne yapmalı ; fosil yakıtlarını toprakta tutmalıyız , atmosferi kirleten kömür petrol ve gaza,devletlerin desteği çoğunlukla devam ediyor ama bu desteğin artık yenilenebilir enerjiye yönlendirmesi gerekiyor; Hidroelektrik, güneş ve rüzgar bunların başında. 

Hem bunlar fosil yakıt alternatiflere göre çok daha  ucuz  ve kullanışlı .

İklim krizi siyasi değişimlerle mücadele edilebilir ve aynı zamanda bireysel olarak da çok önemli 

Duyarlı her birey bireysel olarak önlem alabilir, Örneğin yeterince kamuoyu oluşturmak için kampanyalar hazırlayabilir ve katılım sağlayabilir 

Uçakla gitme alışkanlığını sonlandırabilir, geri dönüşüm için atıkları ayrıştırmak olabilir , Kırmızı et tüketimini azaltabiliriz  , ağaç dikebilir .

 Bireysel olarak toplum elbette çok şey yapabilir şüphesiz ki başımıza bela olan battaniyenin dağılmasına yardımcı olacaktır . Ne var ki Devletlerin yapabileceklerin etkisi daha büyüktür.

Araziler tekrardan düzenlenmeli,  ekosistem canlandırmak,  olabildikçe ağaç dikmek, atmosferdeki karbondioksiti emmeye yardımcı olabilir. 

En önemlisi yukarıda da belirttiğim gibi kömür gaz petrol ile enerji üretimini Rüzgar ,Güneş ve Hidroelektrik ile yeğlemelidir .

Şunu da ifade etmek gerekirse hala başarısı kanıtlanmamış atmosferi temizlemek için teknolojide gelişti . buna karbon yakalama yöntemi deniyor yapay bir ağaç gibi işliyor atmosferden karbondioksit yakalıyor ve toprağın derinliğine gömüyor burada depolanan gaz atmosfere geri dönemiyor. Bir çok ülke yatırımını bu yönde yapmaya başlad

 umut verici olsada henüz gelişme aşamasında olup başarısı kanıtlanmadı.

Bilindiği gibi İmparatorlar çöküşünden sonra ulus devletler ortaya çıktı. En önemli argümanlarından biri de Milliyetçiliktir 

 Türkiye’de ve dünyada Miliyetçilik bir kangren gibidir bu hastalıktan kurtulma halinde  pek çok şey yapılabileceğini düşünüyorum. Aksi takdirde doğru düşünmeme adeta insanlığın bekasına vurulmuş en büyük darbe olacaktır. Çok geç olmadan birlik olmalı huzurlu bir dünya için kardeşçe yan yana gelip kolları sıvamalıyız .

Editör: Bekir GÜNEŞ