Gazete Emek- Bursa’daki Yenidoğan Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulu Aroma Meyve Suları Fabrikası’nda işveren, 10 yıldır fabrikada çalışan işçi İbrahim Gül’ü tazminatsız bir şekilde işten çıkardı.
İş arkadaşları Gül’ün işten çıkarılmasını kendilerine yönelik bir gözdağı verme çabası olduğunu ifade eden işçiler, yaşananlara ilişkin basın açıklaması gerçekleştirdi. Örgütlü bulundukları Tekgıda - İş Sendikası’nın süreçte izlediği tutumdan rahatsız oldularını ifade eden işçiler, açıklamalarında, aynı zamanda şirketin konkordato ilan ettiğini öğrendiklerini belirtti. İşten çıkarmaların artarak devam edeceğini düşündüklerini ve sürece ilişkin endişeli olduklarını söyleyen işçiler “Emeğimizi, onurumuzu ve geleceğimizi savunmak için dün olduğu gibi bugün de birlikteyiz. Tek bir arkadaşımızın dahi mağdur edilmesine izin vermeyeceğiz. Aroma işçileri susturulamaz, tehdit edilemez, satılamaz!” ifadelerini kullandı.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Bizler, Aroma Meyve Suları Fabrikası işçileri olarak, yıllardır alın terimizle ayakta tuttuğumuz fabrikamızda derin bir krizle yüz yüzeyiz. Emekçiler olarak üretimden gelen gücümüzle bugüne kadar sessizce çalıştık, fedakârca görevlerimizi yerine getirdik. Ancak artık bu sessizliğin, bu tahammülün sınırına gelinmiştir.
Yönetimin uzun süredir yürüttüğü gizli kapaklı girişimler, işten çıkarmalar ve fabrikanın satışına yönelik temaslar, işçilere hiçbir açıklama yapılmadan yürütülmüş; bu süreçte biz emekçilerin ruh sağlığı ve iş güvencesi yok sayılmıştır.
Nihayetinde, şirketin konkordato ilan ettiğini öğrenmiş bulunmaktayız. Bu ilanla birlikte, yönetimin beceriksizliğinin faturasının işçilere kesileceği bir sürece girilmiş; işyerindeki huzur ortamı tamamen ortadan kalkmıştır. Özellikle altını çizmek isteriz ki; şirketin yönetim kurulu başkanı Mahmut Atom Duruk’un 2018 yılında konkordato süreci hakkında sarf ettiği sözler, bugünkü tabloyu daha da vahim hale getirmektedir. Duruk’un kendi ifadeleriyle, “Konkordato fırsatçılıktır, ailelerin itibarı silinir” sözleri hafızalardadır. Bugün o fırsatçılığı bizzat kendisi uygulamaya koymuştur.”
"BU İMZAYI BİZ ATMADIK!"
Bu süreçte gerçekleştirdikleri yemek boykotları ve sendikal toplanmaların ‘fabrikaya zarar verme’ olarak ele alındığını belirten işçiler, Tekgıda-İş Sendikası’nın, kendilerine danışmadan toplu iş sözleşmesi (TİS) imzaladığını duyurdu.
İşçiler, açıklamalarını şöyle sonlandırdı: “Bizler, bu fabrikanın gerçek sahipleri, emekçileri olarak işimizi, fabrikamızı ve geleceğimizi korumak için her türlü sorumluluğu bugüne kadar yerine getirdik. Ancak gelinen noktada, aylardır sürdürülen TİS sürecinde bizlerin iradesi bir kez daha yok sayılmış, masa başında, gizli kapılar ardında Tek Gıda-İş sendikası tarafından patronla yapılan pazarlıklarla kabul edilemez bir sözleşmeye imza atılmıştır. Ne sendika temsilcilerimiz ne de biz işçiler, bu sözleşmeden haberdar edilmeden oldu-bittiye getirilen bu süreçte, Tek Gıda-İş’in bizim adımıza karar alması asla kabul edilemez. Bu bir ihanettir!
Bu gelişmelere tepki olarak başlattığımız yemek boykotları ve sendika temsilcilik ofisindeki toplanmalarımız, işimize ve geleceğimize sahip çıkma irademizin yansımasıdır. Bu süreçte hiçbir şekilde fabrikaya zarar verecek bir tutum sergilemedik. Ancak iyi niyetimiz, bir kez daha tehdit ve sindirme politikalarıyla karşılık bulmuştur. Konkordato komiserinin işçilere yönelik baskıları açıkça hukuka aykırıdır. Komiserin, işçilere tazminatsız işten çıkarma tehdidinde bulunması, işçilerin taleplerini “fabrika kapatılır” şantajıyla bastırmaya çalışması kabul edilemez. Bu yaklaşım, açıkça emek düşmanlığıdır.
Sendikanın ihaneti, komiserin tehdidi, patronun sömürüsüyle susturulmak istenen Aroma işçileri susmayacak! Haksız ve hukuksuz şekilde tazminatsız işten çıkarılan arkadaşımızın gasp edilen hakları derhal ödenmeli, işine iadesi derhal sağlanmalıdır! Keyfi cezalandırmalara boyun eğmeyeceğiz! İşten çıkarmalar durdurulmalı, keyfi tutumlara son verilmelidir!”

DİSK Emekli-Sen: “Pula dönen ikramiyeyi kabul etmiyoruz”
DİSK Emekli-Sen: “Pula dönen ikramiyeyi kabul etmiyoruz”
İçeriği Görüntüle

Kaynak: Birgün