Gazete Emek- AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, uzun süredir öne alınması beklenen cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği genel seçimlerinin 14 Mayıs 2023 tarihinde düzenleneceğini açıklamıştı.
Yapılan bu açıklamanın üzerine, seçimlerde yarışacak ittifakların ve partilerin adaylık tartışmaları hız kazandı.
SOSYALİST CUMHURBAŞKANI ADAYI ÇAĞRISI
Son olarak, aralarında çok sayıda aydın, gazeteci ve bilim insanının bulunduğu ve binden fazla yurttaşın imzasıyla ‘Sosyalist Cumhurbaşkanı adayı için çağrı’ yayınlandı.
''HENÜZ KONUŞULMAYANLAR ÇOK DAHA ÖNEMLİ''
Seçim kanununda yapılan değişikliklerden, adayların kim olacağına kadar devam eden tartışma sürecinin ‘kördüğüm’ halini aldığı belirtilen açıklamada, yoksulluk, tarikat ve cemaatler, göçmen sorunu gibi başlıkların ‘ısrarla gündemden düşürüldüğü’ vurgulandı:
“Anket verileri, farklı sayılarla kurulmuş masaların çeşitli kombinasyonları, aday adaylarının potansiyelleri… Hepsine dair her şey konuşuldu. Ancak henüz konuşulmayanlar çok daha önemli.”
AKP ESKİLERİNE İHTİYACIMIZ YOK''
Millet İttifakı ve ‘Altılı Masa’ bileşenlerinin de eleştirildiği açıklamada, “Halka biçilen izleyici rolünü reddediyoruz. Biliyoruz, ülkemizin sorunlarını ancak emekçi halkın kendisi çözebilir. İddialıyız, AKP eskilerine ihtiyacımız yok. Bu halk, bu ülkeyi yönetebilir” ifadeleri kullanıldı.
Aralarında gazeteci Barış Terkoğlu, akademisyenler Barkın Asal, Barış Zeren, Cemil Ozansü, Deniz Hakyemez, Çiler Dursun ve Bilim ve Gelecek Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ender Helvacıoğlu, Okan İrtem, Devrim Hareketi Sözcüsü Erçin Fırat ve Fikir Kulüpleri Federasyonu (FKF) Genel Başkanı Şevket Çavuşoğlu gibi isimlerin de imzalarının bulunduğu çağrı metninde, sosyalist cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi için yurttaşlarla tartışmalar yürütüleceği belirtildi ve ‘adaylık çalışmasını beraber yürütme’ çağrısı yapıldı.
Açıklamanın tamamı şöyle:
“Türkiye uzun zamandır seçimleri konuşuyor.
Seçim kanununda yapılan değişikliklerden adayların kim olacağına kadar kördüğüm olmuş ve oldukça uzun bir seçim dönemi yaşıyoruz.
Anket verileri, farklı sayılarla kurulmuş masaların çeşitli kombinasyonları, aday adaylarının potansiyelleri… Hepsine dair her şey konuşuldu. Ancak henüz konuşulmayanlar çok daha önemli.
Yoksulluk hepimizin gündemi ama seçimlerde ısrarla gündemden düşürülüyor. Bizim olanları geri almayı savunan hiç kimse yok.
Tarikat ve cemaat karanlığı gün yüzüne çıkan olaylarla sürekli gündemimize geliyor ama bu karanlık yapıların üstüne gideceğini, tamamını dağıtacağını söyleyen bir aday dahi ortaya çıkmıyor.
İçinden çıkılmaz bir hale getirilen göçmen sorunu sadece seçimlerdeki oy hesabı için kullanılıyor. Her geçen gün daha da karmaşıklaşan soruna gerçekçi bir çözüm öneren yok.
AKP-MHP iktidarından bıkmış, altılı masanın sonuçsuz toplantılarından sıkılmış milyonlara yalnızca bekleyin deniyor.
Seyirci kalmanın nasıl sonuçlar ortaya çıkardığını ise 20 yıl boyunca gördük. Sömürü düzeninin pençesindeki ülkemiz mafya-çete savaşlarının merkezi, tarikat-cemaat ağlarının rant kapısı, Avrupa'nın göçmen deposu haline geldi.
Beklemenin faydası yok, bizi bu tablodan koruyacak ya da kurtaracak kimse ortaya çıkmayacak. Bir araya gelmek, kendi kaderimizi elimize almak zorundayız.
Halka biçilen izleyici rolünü reddediyoruz.
Biliyoruz, ülkemizin sorunlarını ancak emekçi halkın kendisi çözebilir.
İddialıyız, AKP eskilerine ihtiyacımız yok. Bu halk, bu ülkeyi yönetebilir.
Önümüzdeki seçimlerde sosyalist bir cumhurbaşkanı adayı çıkarabilmek için çalışmalara başlıyoruz.
İlk adımımız bu karanlığı dağıtacak fikirleri, dertlerimize çare olacak yol haritasını yurttaşlarımızla tartışmaya başlamak olacak.
Her türlü gericinin söz söylediği ama sosyalistlerin dışarıda bırakıldığı bir tabloyu içine sindiremeyen herkesle buluşacak, birlikte yol alacağız.
AKP'nin yarattığı bu tablodan gerçek çıkışı arayan tüm yurttaşlarımızı kendi seslerini yükseltmeye, sosyalist cumhurbaşkanı adaylığı çalışmasını beraber yürütmeye çağırıyoruz.”
