Gazete Emek- Kayyum yönetiminde bulunan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, Çevre Yolu ile Elazığ Çevre Yolu’nu birbirine bağlayacak olan Şeyh Said Bulvarı’ndaki çalışmalara dair sosyal medya hesabından görüntüler paylaşmıştı.

Belediyesinin paylaşımında “Şeyh Said Bulvarı” ismine Zafer Partisi, Türkiye Komünist Partisi ve gazeteci Fatih Altaylı da karşı çıkmış, Altaylı daha da ileri giderek Şeyh Said’e hakaret etmişti.

Alyatlı ve bu kesimlerin hakaret dolu sözlerine Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nden (DEM Parti) set tepki geldi.

DEM Parti Genel Merkezi’nin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

“Şeyh Said ve yoldaşlarına dil uzatan şovenist kesimler ile gazeteci olarak geçinen kişilerin söylemlerinin Kürt halkı nezdinde zerre kadar değeri yoktur. Şeyh Said ve yoldaşları hak mücadelesi yürütmüş, bu nedenle devletin zulmüne uğramış Kürt halkının önemli değerlerindendir ve hep öyle hatırlanacaktır. Değerlerimize hakaret edenler haddini bilmelidir.”

Diyarbakır Barosu suç duyurusunda bulundu

Altaylı'nın sözleri ardından Diyarbakır Barosu da suç duyurusunda bulundu.

Duyuruda, "Şüpheli tarafından merhum Şeyh Said efendi hakkında, "haysiyetsiz", "şerefsiz" ve "rezil" gibi söylemlerde bulunduğu, merhum Şeyh Said efendinin anısına hakaret edildiği gözetilerek, şüphelinin cezalandırılması gerekir" denildi.

Suç duyurusunda şu ifadeler kullanıldı:

Kadıköy’de seçimi kaybeden Maçoğlu, Dersim’e dönüp arıcılık yapmaya başladı Kadıköy’de seçimi kaybeden Maçoğlu, Dersim’e dönüp arıcılık yapmaya başladı

"Kürt toplumu için önemli bir lider olan Şeyh Said ve 46 arkadaşı, yeni kurulan cumhuriyet yönetimine isyan ettikleri gerekçesiyle 1925'te idam edilmiştir. Şeyh Said, Kürt milletinin saygın şahsiyetlerinden birisidir. Bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına somut bir fiil ya da olgu isnat etmeden saldırmak, yani soyut olarak tahkir etmek, hakaret tanımı içerisinde yer almaktadır. Şüpheli tarafından twit içeriğine konu açıklama incelendiğinde, merhum Şeyh Said'in hem toplumsal saygınlığını hem de yakınlarının duygularını rencide ettiği, onur, şeref ve saygınlığını zedelemeyi amaçladığı görülmektedir. Cezayı artırıcı bir nitelikli hal olarak düzenlenen suçun alenen işlenmesi ise; hakaret suçunu oluşturan fiilin belirli olmayan sayıda kişilerce algılanabilecek bir şekilde ortaya çıkarılmasıdır.

Nitekim yayın yoluyla kişinin hatırasına hakaret suçunun işlenmesi de aleniyet kavramı içinde değerlendirilmektedir.

Yargıtay 4. Ceza Dairesi'nin 2009/18403 E. 2010/967 K. ve 01.02.2010 tarihli ilamı; "...Ölünün hatırasına hakaret suçunun cezaevi koğuşunda işlenmesi karşısında, eylemin gerçekleştiği koşullar itibariyle belirli olmayan birden fazla kişiler tarafından duyulup algılanmayacak olması nedeniyle aleniyet öğesinin gerçekleşmediği gözetilmeden (...) sanık hakkında verilen cezanın TCK'nın 130/1. Maddesinin ikinci cümlesiyle artırılması..." şeklindedir. Şüpheli tarafından, twitter isimli sosyal medya platformunda, aleniyet içerir şekilde atılan twit içeriğiyle kişi hatırasına hakaret suçunun işlendiği gözetildiğinde, nitelikli halin gerçekleştiği açıktır.

Netice itibariyle, şüphelinin twit içeriği gözetildiğinde basın yayın yoluyla işlenen kişi hatırasına hakaret suçundan şüphelinin cezalandırılması gerekir."

Editör: Bekir GÜNEŞ