Gazete Emek- Cumhurbaşkanı Erdoğan, STK temsilcileriyle iftar programında açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları;

Ne terör örgütlerinin kalleş elleri ne de siyasetteki uzantılarının hedef göstermeleri bizleri milletimize hizmetten alıkoymayacaktır. Ömrümüzü adadığımız dava hak ve hakikat davasıdır.

Türkiye'nin son 20 yılı en büyük demokrasi ve kalkınma hamlelerinin yaşandığı dönemdir. 3 Kasım 2002 seçimleriyle Anadolu ihtilali başlattık.

OSMAN KAVALA AÇIKLAMASI

Bir zatla (Osman Kavala) ilgili verilen karar bazı çevreleri rahatsız etti. Bu adam Türkiye'nin Soros'uydu, Gezi olaylarının perde arkası koordinatörüydü. Gezi olaylarını finanse etti. Bu ülkede hukuk var, yargı var. Bu yargı da kendi inandıklarını, bildiklerini hakkın egemen olması için bu kararı verdiler, vereceklerdir.

"ÇEVRECİLİĞİN DESTANINI YAZDIK"

Çevreciliğin destanını bu ülkede biz yazdık. 5 milyon fidan ağaç dikerek yaptık. 12 tane ağacın nakli için ağaçlar sökülüyor dediler. Ekonomimizi çökertmeye heveslendiler.

Yıllardır besledikleri ne kadar yılan varsa hepsini üzerimize saldılar. Önce Allah'ın yardımı sonra milletimizin desteğiyle bu saldırıları püskürtmeyi başardık. Milletin iradesini sırtlanlara, alçaklara çiğnetmedik.

ESKİ AİHM YARGICI RIZA TÜRMEN'DEN TEPKİ 

Eski AİHM yargıcı Rıza Türmen, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Gezi Davası kararına ilişkin konuştu. Türmen, Osman Kavala’nın hükümlü olmasının AİHM’nin vereceği kararda etkili olmayacağını anlattı. 

Türmen, "13. Ağır Ceza Mahkemesi kararı tabii ki AİHM'deki incelemede sonuçlar doğuracak nitelikte. Nedir bu sonuçlar: Bir kere Türk hükümetinin tezi şuydu: AİHM'in 2019'da Kavala hakkında verdiği karar Gezi davasıyla ile ilgiliydi. Yani Türk hükümetini devirmek suçundan beraat ve tahliye kararı verildi. Türk hükümeti böylelikle AİHM kararını uygulamış oldu. Şimdi ki tutuklaması ise 328. madde yani casusluk nedeniyle" dedi. 

"TÜRK HÜKÜMETİNİN GÖRÜŞÜNÜ MAHKEME ÇÜRÜTTÜ"

Türmen şöyle devam etti:

"Avrupa Konseyi Bakanlar Kurulu, bu görüşe karşı çıkarak bir önceki tutuklamanın devamı olduğunu söyledi. Şimdi ortaya yeni bir durum çıkıyor. Osman Kavala'nın mahkumiyeti 312. maddeden yani hükümeti devirmek suçundan. Osman Kavala Türk hükümetine göre casusluk suçundan tutuklu. Eğer mahkumiyet 312'den ise neden 328'den tutuklandı Osman Kavala? Demek ki o tutukluluğun hukuki dayanağı yoktu. 328'ten beraat etti. Türk hükümetinin görüşünü İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi çürütmüş oldu."

Kararla birlikte Osman Kavala'nın tutuklu statüsünden çıkarılarak hükümlü statüsüne girdiğini ifade eden Türmen, "Onun için artık ortada uygulanmayan bir davada kalmamıştır. Böyle bir görüş ileri sürebilir. Bu görüşün AİHM tarafından kabul edileceğini hiç sanmıyorum. AİHM açısından davaya baktığınızda Osman Kavala'nın hürriyetin mahrum edilmesi meselesi vardır. Hukuka aykırı, keyfi bir şekilde özgürlüğünden yoksun kılınması sorunu vardır" ifadesini kullandı. 

Türkiye bu argmanı öne sürdüğü takdirde AİHM'in, Türkiye'nin kararı uygulamadığına hükmedeceğini belirten Türmen, "Türkiye kararı uygulamak yükümlülüğünde. Neden iktidar çevrelerinde bu durum anlaşılmıyor anlayabilmiş değilim. Türkiye bir sözleşmeye taraf olmuştur" açıklamasında bulundu. 

"TÜRKİYE AVRUPA KONSEYİ'NDEN ÇIKARILABİLİR"

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın sözlerine de atıf yapan Türmen, "İnsan hakları hiçbir devletin içişi değildir. Bunu adalet bakanının da bildiğine eminim. Kaldı ki burada biz sözleşme var. Şimdi Avrupa Konseyi'ne taraf devletlerin karara uyma çağrısını Türkiye'ye karşı bir hareket olarak görmemek lazım. Onların asıl amacı AİHM'nin saygınlığının korunması" dedi. 

Bakanlar komitesinin siyasi bir organ olduğunu söyleyen Türmen bu yüzden uygulanacak yaptırımların da siyasi yönde olabileceğini ifade etti. Türmen, "Sırası geldi mi başkanlık yaptırmayacak. Türkiye'deki toplantıları iptal edilecek. Bu böyle devam ederse sonunda Türkiye Avrupa Konseyi'nin 8'inci maddesi gereğince ihraç edilebilir. 12 Eylül döneminde bile ihraç edilmedi Türkiye Avrupa Konseyi'nden. Askeri dönemde uygulanmayan yaptırımın şimdi uygulanabilecek olması nereye geldiğimizi göstermek adına enteresandır" diye konuştu. 



 

OSMAN KAVALA’DAN İLK AÇIKLAMA 



 

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Gezi davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan 1639 gündür tutuklu olan Osman Kavala'nın "Elbette bekliyordum. Beni bu kadar içeride tuttuktan sonra beraat ettireceklerini beklemiyordum, ama bu kadarını da beklemiyordum. Bir zaman birbirlerine ip atanlar ellerinde ip olsa beni asacaklardı" dediğini aktardı. 

Özel, CHP milletvekilleri Turan Aydoğan, Candan Yüceer, Gökan Zeybek ile birlikte; Gezi davası sonucunda haklarında mahkûmiyet kararı verilen Osman Kavala, Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Hakan Altınay’ı Silivri Cezaevi’nde ziyaret etti.

Özel, ziyaretin ardından yaptığı açıklamada, “Osman Kavala, ‘Beni bu kadar içeride tuttuktan sonra beraat ettireceklerini beklemiyordum. Ama bu kadarını da beklemiyordum. Bir zaman birbirlerine ip atan, ellerinde ip olsa, beni asacaklardı’ dedi. Ağırlaştırılmış müebbet cezası idam hükmünde. Bu delillerin hepsi, AİHM yargıçlarınca, tarafsızlıklarına hiç şüphe olmayan yargıçları tarafından incelendi, çürütüldü ve bu delillerle verilen tutukluluğa devam kararının hak ihlali olduğuna karar verildi. ‘Bu delillerle bana ağırlaştırılmış müebbet verdiler’ dedi. Karşı oyun kıymetli olduğunu ancak mahkeme kararı bütün Avrupa hukukunu reddetmek anlamına geldiğini hatırlattı. Kavala, ‘Verilen karar, Türkiye’nin AİHM nezdindeki savunmasını boşa düşüren bir karardır, kendi tezini boşa düşürecek bir karardır. Birileri vakit kazanıp Kavala’yı içeride tutalım diye tutuklamaya gerekçe uydururken, zaman kazandılar ama Türkiye’ye büyük itibar kaybettirdiler’ dedi" diye konuştu.

Özel ziyaret sonrası yaptığı açıklamada şunları kaydetti:

Karşı oyun son derece kıymetli olduğunu ancak bunun bütün Avrupa hukukunu reddetme, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin almış olduğu kararlara kafa tutma, onları hiçe sayma anlamına geleceğini hatırlattı ve dedi ki ‘Türkiye’nin tezi şuydu, ben tutukluluğum sürerken, AİHM kararlarını uygulamıyor değiliz, derhal salınsın demişsiniz, darbe suçlamasından beraat etti ve salındı zaten. Biz onu casusluk suçundan aldık ve tutuklu tutuyoruz, demişti. Verilen karar, casuslukla ilgili bir kanıt yok, iki yıldır tutukluluk boşuna ve verilen karar Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nezdindeki savunmasını boşa düşüren bir karardır ve Türkiye’yi sıkıntıya sokacak, kendi tezini boşa düşürecek bir karardır. Birileri vakit kazanıp Osman Kavala’yı içeride tutalım diye tutuklamaya gerekçe uydururken bu kararla birlikte zaman kazandılar, beni iki yıl içeride tuttular ama Türkiye’ye büyük itibar kaybettirmiş olacaklar. Sıkıntı buradadır’ dedi.




 

Editör: TE Bilişim