Ücretlerine göz dikilen emekçiler soruyor: Daha ne kadar tasarruf yapacağız? Ücretlerine göz dikilen emekçiler soruyor: Daha ne kadar tasarruf yapacağız?

Gazete Emek- 2016 yılında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile görevlerinden ihraç edilen kamu çalışanları, TBMM bünyesinde kurulan Olağanüstü Hal (OHAL) komisyonuna görevlerine iade edilmek için başvuruda bulundu. OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu Faaliyet Raporu’na göre 127 bin 292 başvuruyu değerlendiren komisyon yaklaşık 17 bin kamu personeli için de iade kararı aldı.

Evrenselden Rojan MAMO' nun haberine göre göreve iade edilen kamu çalışanlarından biri olan Kamil Gündoğan iade edilme sürecini Evrensel’e anlattı. Gündoğan, “Toprak Mahsulleri Diyarbakır Şube Müdürlüğünde memur olarak çalışırken 6 Ocak 2017 tarihinde yayınlanan 679 sayılı KHK ile görevimden ihraç edildim. İhraç edildiğim süreçte mahkeme yolu kapatıldığı için hiçbir şekilde itiraz edemedim. Daha sonra OHAL komisyonu kurulunca başvuruda bulundum. Her hafta başvurumun sonucunu takip ediyordum. 35 ay sonra komisyonun kabul yazısını gördüm ve göreve iade edildiğimi öğrendim. Kurum ancak 15 gün sonra beni çağırdı” şeklinde konuştu.
Kurumun ilk görüşmesinde iade için bir belge imzalama şartı da getirdiğini ifade eden Gündoğan, “İncelediğimiz belgede geçmişe dönük hak iddia edemeyeceğimiz ve bizi ihraç etmeye sevk edenlerin yargılanmayacağına dair maddeler yer alıyordu. Sendika avukatı ile görüştüğümde imzalamış olsak bile Anayasa Mahkemesi’nin kararları doğrultusunda haklarımızı alabileceğimizi söyledi. Bende sözleşmeyi imzaladım ve işe iade edildikten bir ay sonra mali ve sosyal haklarımın verilmesi için kuruma dilekçe verdim. Dilekçeye verilen cevapta 3 yıl önceki maaş tutarı üzerinden hesaplama yapılarak maaşlarımın iade edileceği yazıyordu. Yaklaşık 45 gün süren süreç sonunda bu tutarda maaş iade edildi.  Haklarımızın tamamını almak için mahkemeye başvurduk hukuk mücadelemiz devam ediyor. Diğer bölgelerde ihraç arkadaşlarımıza uygulanan sert tutum bölgemizde uygulanmadığı için şanslıyız. Toplumsal olarak insanlar haksızlığa uğradığımızın farkında” dedi.
Hiçbir dönem bu kadar uzun süreli bir hukuksuzluk norm haline gelmedi
KHK’lılar görevlerine dönseler bile çalışmadıkları süre içindeki haklarını alamadıklarını ve Türkiye’deki ekonomik kriz içinde bu durumun ciddi bir kayıp olduğunu ifade eden Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Kadın Sekreteri Döne Gevher Koyun, “KHK sadece kamu emekçilerine dönük yapılmadı bir bütün ülke OHAL koşullarında yönetilmeye çalışıldı ve hala da devam ediyor. Sadece OHAL süresince değil 8 yıldır aslında bir OHAL süreci yaşıyoruz. OHAL sürecinin kamu emekçileri açısından bir boyutu da aslında sendikaların örgütlenme haklarına dönük saldırılar ile güvencesiz çalışma sisteminin norm haline getirilmesini sağlamak bunun bir ayağı da KHK’lar oldu” dedi.
Koyun, “OHAL komisyonu öylesine bir komisyondu. Hangi hukuk normlarına uluslararası hukuka uygun olarak oluşturulduğu belirsizdi. İktidarın kontrolünde bir komisyondu dolayısıyla bu komisyonun kararlarının hukuki bir norma kavuşmayacağını da biliyorduk hemen arkasından zaten idare mahkemeleri ret kararları verdi. Bu kararlar tam anlamıyla hukuk garabeti şeklinde karşımıza çıktı. Hiçbir dönem bu kadar uzun süreli bir hukuksuzluk norm haline gelmemişti hiçbir dönem bu kadar antidemokratik uygulamalarla karşı karşıya kalmamıştık evet darbeler yaşanıyordu ama bu darbeler süreçlerinin hukuku bir süre sonra demokratik işleyişe çevirmenin bir yolu yöntemlerini arama hali oluyordu ama bu dönem hukuksuzluğun hukuk haline geldiği bir süreci yaşıyoruz başta biz KHK’lılar olarak bu hukuksuzluktan nasibimizi alıyoruz” ifadelerini kullandı.
Komisyon görevine iade kararı verdiğinde yaşamını yitirmişti

15 Temmuz Darbesi sonrası ilan edilen OHAL kapsamında çıkarılan KHK’lar ile 131 bin 922 "tedbir" gerçekleşti. OHAL döneminde en az 125 bin 678 kamu görevlisi ise ihraç edildi. 22 Mayıs 2017 tarihinde göreve başlayan OHAL komisyonu yapılan 127 bin 292 başvuruyu ancak 2023 yılına kadar inceleyebildi. İncelediği 109 bin 332 başvuru için ise ret kararı aldı.
KHK'yle ihraç edilen ve yakalandığı hastalık sonucu vefat eden sendikacı Ahmet Çoban, OHAL Komisyonu tarafından 3,5 yıl sonra görevine iade kararı verildiğinde çoktan yaşamını yitirmişti.
İzmir, İstanbul, Van ve Diyarbakır’da 95 haftadır her cumartesi günü düzenledikleri “KHK’lar Gidecek Biz Kalacağız” eyleminin bu haftasında Ahmet Çoban’ı andıklarını anlatan Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (Tüm Bel Sen) Diyarbakır Şube Eş Başkanı Mehmet Candar, “Bütün arkadaşlarımızın dosyası kopyala, yapıştır şeklinde birçok dosyada delil yok, belge yok sadece iltisaklı oldukları yazıyor ama bu iltisakın gerekçelerine de yer verilmiyor. Çıkarılan yasalar ile KHK’lıların sigortalı bir işte bile çalışması engelleniyor. 8 yıldır arkadaşlarımız ihraç, yurt dışına sürgüne gidenler oldu. Birkaç gün önce ihraç edilen bir doktor arkadaşımız Meriç nehrinden geçerken boğularak öldü. Bizlere yaşam hakkı tanınmamış. İktidarın bazı vekilleri ağaç kavuğu yesinler dedi. Kanser ilaçlarını alamadığı için vefat eden arkadaşlarımız var. Ekonomik kriz var KHK’lılar yaşayabilecekleri bir ücrete sahip değiller. Bir an önce arkadaşlarımızın iade edilmesi gerekiyor.” dedi.
İade edilen KHK’lıların maddi, manevi kayıplarının giderilmediğini aktaran Candar, “Bölgede çok daha az olsa da kurumlarda işe geri dönen arkadaşlarımız ayrımcılığa uğruyor. Yöneticilerin sert tutumu ile karşı karşıya kalıyor” ifadelerini kullandı.

Editör: şilan