Gazete Emek-CHP Genel Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, DEVA Partisi lideri Ali Babacan, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Demokrat Parti lideri Gültekin Uysal, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş, Tandoğan Meydanı'nda toplanan yurttaşlara sesleniyor.
Mitinge katılan binlerce kişi, iki farklı polis arama noktasından geçerek alana giriş yaptı. Girişlerde pankartlar da polis tarafından tek tek kontrol edildi.
İlk olarak kürsüye çıkarak konuşma yapan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş şunları söyledi:
“2019 yılında bugün yaşadıklarımızın hemen hemen hepsini yaşadık. Anketlerde geri kaldıklarını görünce her türlü iftirayı attılar. Ankara halkı bunlara inanmadı. Dolayısıyla Ankara’da ayrıştırıcı siyaset ortadan kalktı. İnsanlar 25 yıl aynı yönetimi görünce onların ayrıştırıcı siyaseti görünce başka yönetimi denemedi ama 25 yıl sonra bir deneme yaptı ve Ankara halkı belediyeciliğin ne olduğunu gördü.
Pandemi döneminde 40 bin öğrenciye 10’ar GB internet verdik. Sayın Cumhurbaşkanı da 21 yıldır verilmeyen interneti seçimden sonra vereceğini söylüyor. Yine birer aylık doğal gaz ücretleriyle sadece mutfakta harcanan gazın ücretini bir yıl ayrılmayacak. Bu seçim zamanı yapılıyor. Halbuki bu kardeşiniz geçen yıl ve bu yıl tam 200 bin aileye doğal gaz yardımı yaptı.
"BU İŞ GERÇEKTEN BİTMİŞ"
Ankara’da bir jeliboncu kafa var. Ta 1994 yılında bile aday olabilmek için rakibine kumpas kurduğu iddiaları var. Bu kafa kendi partisinden olan kişiye bile tuzak girdi. Fakat o tuzak kurduğu şahısla şimdi yan yana çalışmak zorunda kalıyor. FETÖ döneminde başlayan kaset komploları yine bir şekilde konuşuluyor, Muharrem İnce ile ilgili aynı şeyleri ortaya çıkardılar. Ama bunun başlangıcı nerede? Yıllardır Ankara’da sahte broşür dağıtılıyor. Ha birinin özel hayatını kaydedip siyaseten kullanmışsınız, ha genel başkanımızla ilgisi olmayan montaj videolarını sahnede göstermişsiniz. Ne farkı var?"
Yavaş’tan sonra sahneye çıkan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın konuşmasından öne çıkanlar ise şöyle:
"Yüz yıllık cumhuriyetimizin başkenti merhaba. İkinci ev sahibi olarak karşınızdayım. 3 aydır iktidarın görmezden geldiği bir gündem var. Ülkemizin en can alıcı gündemi. 6 Şubat depremlerinden bu yana 3 ay 6 gün geçti. Daha gün doğmadan ülkemizin her yerine ateş düştü. O evler, o günden beri yanıyor. O evlerde yüzler gülmüyor, biliyorum. Sayılarla söyleyince sanki anlamını yitiriyor ama resmi sayılara göre 10 binlerce insanımızı kaybettik. Her can birinin annesi, babası, kardeşi, oğlu, yeğeni, kuzeni, dedesi...
Taş olsa dayanmaz derler ya işte öyle bir acıyla kavrulduk. Allah bir daha böyle acılar göstermesin milletimize. Depremin ilk 14 gününün 9 günü deprem bölgesindeydim. Bizzat şahit oldum. Sesini duyuramayanların sesi olduk. Gittiğim her yerde bana ilk 48, 72 saat devlet yoktu dediler. Enkazları kendi ellerimizle kaldırdık dediler.
Yangında yangın söndürme uçağı yok, deprem oldu ilk 72 saat yardım ulaştırılamadı. O gün bugündür soruyorum. O 48 saatte o 72 saatte ne oldu bir anlatın hele? Silahlı Kuvvetler personeli, madenciler neden harekete geçmedi diye soruyorum, cevap yok. İşin özünde tek kişilik sistemin yürümemesi var. Her şeyi tek kişiye bağlamanın sorunlarını yaşıyor bu ülke. Son 5 yıldır tüm sistemi Erdoğan tek başına kendisine bağladı. Talimat almadan kimse hareket edemiyor. Cumhurbaşkanımızın talimatıyla yangın söndürüldü diyorlar.
Adına Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denen ucube sisteme son vermek ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi getirmek, hedefimiz bu. Şu sistemi değiştirmemiz lazım dedik, 84 maddelik anayasa metni hazırladık. Hükümetin her alanda yapılacaklarını hazırladık. 20 bakanın 5 yıl boyunca ne yapacakları hazır. İşi bilen kadrolarımızla hazırız. Biz hazırız ama pazar günü sizlerin desteğini bekliyoruz.
Pazar günü sıradan bir seçim değil aslında referandum. Önünüzde 2 tercih olacak. Pazar günü pusulayı önünüze aldığınızda 2 seçenekten hangisini tercih edeceksiniz? Otoriterlik mi demokrasi mi? Keyfilik mi hukuk mu? Baskı mı özgürlük mü? Tek akıl mı ortak akıl mı? Korku mu umut mu? Öfke mi sevgi mi?"
Mitingde konuşan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, kürsüye 1993 yılında Şırnak'ta roket saldırısı sırasında gözlerini kaybeden İYİ Parti kurucusu Gazi Hüseyin Özlük ile çıktı.
"Bugün burada sizlerle olmaktan duyduğum gururu heyecanı şerefi belirtmek isterim. Bugün yanımda 1993 senesinde Şırnak kırsalında bir roket saldırısında gözlerini kaybetmiş 94 yılından beri beraber yol arkadaşlığı yaptığımız bir gazimiz var. Parti kurucumuz Hüseyin Özlük kardeşim. Çok ağır hakaretler edildi bize." diyen Akşener, sözü Özlük'e devretti.
Hüseyin Özlük şunları söyledi:
"Kahramanlarımıza sadece Millet İttifakı'na destek verdiğimiz için terörist diye yaftalandık. Bize bunu diyenler Oslu'da masaya oturup 10 maddeyi imzaladıklarını sonra çadır mahkemelerinde teröristleri görecekler. Bayrağımızın o mahkemelerden indirildiğini görecekler. İmralı'da 3 artı 1 ev tahsis edileni görecekler. Televizyon tahsis edileni görecekler. Aynaya baktıklarında Gaffar Okkan'ı görecekler. Bizden terörist olmaz. Bizden Ankara olur, İstanbul olur, Hakkari olur, Türkiye olur."
Özlük'ün ardından Akşener sözlerine şöyle devam etti:
"Umarım duymuşlardır. Sağ ellerinde Hizbullah, sol ellerinde PKK olanlar duymuşlardır Hüseyin'i. Her türlü hakareti iftirayı siz de gördünüz biz de gördük. Ama bugün gördüm ki Recep Bey vedalaşıyor. 13. Cumhurbaşkanı Kılıçdaroğlu olacak. Recep Bey ve arkadaşlarını da emekli edeceğiz.
AYRINTILAR GELİYOR...