Gazete Emek- Konveyör İSO 500’de, geçen seneye göre dokuz basamak ilerleyip 360. sırada yer alırken, işçiler ise açlık sınırının bile altında ücretlerle çalıştırılıyor. Bayrama parasız girdiklerini belirten işçiler, bayram sonrası ise işten atma söylentilerinin yayıldığını söylüyor.
1979’da ilk fabrikasını kuran Konveyör’ün şu an Türkiye’de beş, Polonya’da ise bir fabrikası var. Başta otomotiv olmak üzere birçok alana yan sanayi ürünlerinin üretildiği Konveyör’ün patronu Hasan Basri Aksu, aynı zamanda Beyaz Eşya Yan Sanayiciler Derneği (BEYSAD) kurucularından.
Tuzla’da üç ayrı fabrikası bulunan Konveyör, Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşu (İSO 500) listesinde 360. sırada yer alıyor. 2023’e göre dokuz basamak yükselen Konveyör’ün, 2024’te üretimden satışlarda elde ettiği gelir ise 5 milyar 825 milyon 782 bin lira.
İşçinin ücreti açlık sınırında
Asgari ücretin 22 bin 104 lira olduğu, açlık sınırının 25 bin lirayı aştığı bu dönemde Konveyör işçileri ikramiyeler dahil 25-26 bin lira civarında ücretlerle çalıştırılıyor. Daha önce ‘Bu ücretleri kabul etmiyoruz’ diyerek iş durduran işçiler, ara zam söylentisi ile oyalandıklarını, söz verilen zammın verilmediğini anlatıyor. Tüm bunların ardından bayram sonrası işten atmaların olacağı da söyleniyor.
Bayram öncesi 6 bin liralık bayram parası aldıklarını dile getiren bir işçi, “Altıncı ayda zam sözü verdiler, onu da herkese vermediler. Belli başlı kişilere zam yaptılar. Bununla mı bizi kandıracaklar?” diye tepki gösteriyor. İçerideki çoğu işçinin sene başındaki ücretle çalıştığını belirten işçi şöyle devam ediyor: “O da zaten çoktan eridi gitti. Bir kısım ise yıl sonunda promosyon yatırırlar umuduyla çalışmaya devam ediyor. İşi bırakmamız için çok sebep var ama çıkamıyorsun işte. Üç beş kuruş da olsa kıdemin yanacak. Fabrikada şu an işler az, tedirginiz. Bayramdan sonra işten çıkarma olacakmış diye laflar geliyor kulağımıza. Bu belirsizlik içerisinde bayrama gidiyoruz. Bayram dönüşü neyle karşılaşacağımızı bilmiyoruz.”
"Azı bile lütuf gibi sunuyorlar"
“İşler yoğun da olsa az da olsa hep aynı ücreti alıyoruz” diyen bir işçi de şunları söylüyor: “Aldığımız para çok az. Zaten çalışıyoruz, vermeleri gerekenden azını bile verirken bunu bir de lütuf gibi sunuyorlar. İşe bir gün gelmeyince baskıya uğruyoruz. Kesilen benim param. Günün sonunda gerçek şu ki; bizleri açlık sınırında çalıştırıyorlar. O yüzden de bayrama da bu şartlarda giriyoruz. Bizim ürettiklerimiz sayesinde kendileri en iyiler arasına girmişler. Bizse acaba yarın ne olacak diye korkarak yaşıyoruz. Benim derdim zenginlik değil, hakkım olanı istiyorum. Biz çalışalım, onlar kazansın olmaz. Yıllarımızı verdiğimiz iş yerinde elle tutulur bir ücret almak istiyoruz. O kadar çalıştık, yine parasız pulsuz bayramı karşılıyoruz. Ne bir kurban ne çocuğa bir üst baş ne de tatil. Bizim alın terimizle bakalım kimler nerelere gidecek bu bayram?”
Kaynak: Evrensel