Gazete Emek - Meclis'teki bütçe görüşmelerinde Konya'da katledilern Kürt aile Dedeoğulları davası gündeme geldi. MHP ile HDP'li vekiller arasında sert tartışmalar yaşanırken İçişleri Bakanı Soylu da dahil oldu. Soylu, "Sizin işinize gelebilir ama biz Müslümanız ve Türküz. Kürtler de bizim de kardeşimizdir. Çatlasanız da patlasanız da biz hep birlikteyiz" dedi.

Meclis'te devam eden bütçe görüşmelerinde, Konya’nın Meram ilçesinde 30 Temmuz 2021'de katledilen ve Kürt olan 7 kişilik Dedeoğulları ailesinin yaşadıkları gündeme geldi. Aileye yapılan saldırının ırkçı olduğunu belirten HDP'li vekiller ile ırkçı olmadığını savunan MHP'li vekil Levent Bülbül arasında tartışma yaşandı. Tartışmaya İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da dahil oldu.

HDP Batman Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki, Dedeoğulları ailesine saldırı gerçekleştirenlerin 'Ülkücü' olduğuna dönük ifadelerini Meclis kürsüsünden hatırlattı ve "Kendisine 'Ülkücüyüm' diyen birileri, 'Siz Kürtsünüz sizi ortadan kaldıracağız' diyor. Buna ırkçılık dışında ne söylenebilir? Mesele bunu mahkum etmek. Bir ırka yönelik 'öldüreceğiz' demek açıkça ırkçı faşist bir saldırıdır" dedi.

Bunun ardından MHP'li Bülbül, söz konusu ifadelerin birinin ifadesi olduğunu savundu ve "On yıldan beri devam eden bir husumetten dolayı taraflar Kürt ya da Ülkücü oldukları için mi savaşıyor? Niye Türkiye'nin haberi yok. Çok acı bir hadise yaşanmış ama kalkıp Ülkücülükle bağlantılayıp, ırkçılık kılıfı takmaya kalktığınız zaman Türkiye'ye kötülük yapmış olursunuz" diye konuştu.

'Ayrımcılık söz konusu değil'

Soylu ise Dedeoğulları cinayetinin ardından Konya'ya gittiklerini söyleyerek bu olayın kabul edilemez olduğunu ifade etti. "Bu bir katliam. Bu hiçbirimiz tarafından hem kabul edilemeyecek hem de bir tarafa sığdırılabilecek bir olay değil. Ailenin en büyüğünün ilk söylediği orada Sayın Bakan ‘Bu olayın Türk Kürt meselesi ile herhangi bir ilgisi yoktur" ifadelerini kullandı.

Katilin üçüncü gün yakalandığını belirterek, "Çünkü katilin yakalanmaması başka bir sonucu getirebilirdi"diyen Soylu sözlerini şöyle sürdürdü:

Burada bu 12 Mayıs’taki kavgadan sonra ve Keleş ailesinden altı kişinin tutuklanmasından sonra bir ifadede belirli cümleler ortaya konuldu. Sonra maktüllerden Sibel Dedeli gelerek karakolda ‘Biz o zaman kızgınlıkla ifadeyi verdik. Bizim kırgınlıkla ifade verdik. Burada ayrımcılıktan dolayı bir süreç söz konusu değildir’ dedi. Her meseleyi, her fırsatı ayrımcılık tam da bu kürsülerde söylendiği gibi ırkçılık meselesi haline getirmek, Türkiye’de bir Türk, Kürt kavgası meselesine bunu bir dayanak teşkil etmez. Irkçılığın kendisidir. Kesinlikle burada bir ayrımcılık söz konusu değildir. Türk Kürt kavgası söz konusu değildir. Sizin işinize gelebilir ama biz Müslümanız ve Türküz. Kürtler de bizim de kardeşimizdir. Çatlasanız da patlasanız da biz hep birlikteyiz.

'Ses kaydı çıkan polis hakkında bir soruşturma yok'

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş kürsüden Soylu'ya yanıt verdi. Beştaş Dedeoğulları ailesinin başvurularını hatırlattı ve şunları söyledi:

Bizim Batman Milletvekilimiz burada uzun uzun Dedeoğulları Katliamı davasının döşendiği tarihlerde kaç başvuru yapıldığını tane tane anlattı. Muhatabı burada İçişleri Bakanı. Bütün kolluk kendisine bağlı. CİMER’e başvuru yapılmış. Polis ile ses kaydı var. Ses kaydı çıkan polis hakkında bir soruşturma yok. Sadece bir kişiye, tetikçiye ceza verilerek arkasındaki bütün güçler aklanmış. Öldürülen aile ayrıca HDP’li değil, AK Partili bir aile. Yöneticileri var. Biz aile ile görüşüyoruz. İlk günden itibaren orada. Partiye göre ayırmıyoruz. Biz baştan sona bu davayı takip ettik. İktidar grubunun da gittiğini biliyoruz. Irkçılığa ‘ırkçılık’ demek bu kadar zor mu? Adamın kendisi diyor ki ‘Kürtleri öldürmekle takdir bekliyor. Biz oradayken duruşmada çıktı dedi ki ‘Lafa bakarım laf mı diye. Adama bakarım, adam mı diye.’ Katil bunu söyledi. Bizi aşağıladı. Duruşma salonunda tehdit etti. Yüzlerce telefon kaydı var. Dedeoğlu Davası, Solingen Davası’nın eşidir. Solingen Davası üzerinden bu konuya tepki gösterenler, Dedeoğlu Davası’nda katledilenleri bu şekilde nitelememekle Kürtlere iyilik yapmıyor. Tam tersine bunu kabul ederek bu ülkede kardeşliği tahsis edebiliriz. Bunun tarihte maalesef çok sayıda örneği var. Daha dün Roboski var. Kaçınılmaz hata diye dünya hukuk tarihine girecek bir karar var elimizde. Takipsizlik kararı.

Editör: TE Bilişim