Gazete Emek - Türkiye’nin kaderinin belirleneceği 14 Mayıs genel seçimlere yönelik geri sayım sürerken, Millet İttifakı Maltepe’de milyonlarla çoşkulu bir miting düzenledi. Maltepe Miting alanı hıncahınç dolarken, sık sık ‘hak, hukuk, adalet’ ve ‘birleşe birleşe kazanacağız’ sloganları atıldı.

Millet İttifakı’nın tüm liderlerinin söz aldığı mitingde, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve Gelecek Partisi Ahmet Davutoğlu Ali Yeşildağ’ın ‘Erdoğan’ iddialarını gündeme getirdi. Kılıçdaroğlu ise “Genel başkan Akşener sadece bir işlemden 1 milyarın nasıl götürüldüğünü söyledi. Onların tamamını kuruşu kuruşunu getireceğim ve sizlere vereceğim” ifadelerini kullandı.

KILIÇDAROĞLU: DEĞİŞİME HAZIR MISINIZ?

Mitingde son sözü alan Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları şöyle:

“Değişime hazır mısınız? Türkiye’ye demokrasiyi getirmeye hazır mısınız? Alın terine değer vermeye hazır mısınız? Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir Türkiye’yi inşa etmeye hazır mısınız? Ben de size söz veriyorum. Bu ülkeyi cennet gibi yapacağız ve birlikte huzur içinde yaşayacağız.

TÜRKİYE CUMHURİYETİNİ BİR KİŞİYE VERMEYECEĞİZ’

85 milyonun cumhurbaşkanı olacağım. Yaklaşık 800 bini aşkın genç İstanbul’da ilk kez oy kullanacak. Sizler otoriter bir yönetimi demokratik yollarla değiştireceksiniz. Bu onu size yeter. Birlikte mücadele ettiğimiz zaman Türkiye’nin çözülmeyecek sorunu yoktur. Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkalarımızı dinlediniz. Türkiye Cumhuriyeti’ni bir kişiye vermeyeceğiz. Akılla, bilgiyle, erdemle yöneteceğiz. Bu ülkeye baharı getireceğim. Herkesi kucaklayacağız. KHK’lılara bahar gelecek.

‘HER HAKKI TESLİM EDECEĞİZ’

Devletin dini adalettir. Her yerde, her ortamda savunmak zorundayız. Adalet sadece mahkeme salonlarında gerçekleşmez. Bir çocuk yatağa aç giriyorsa, 85 milyon aç demektir. Biz birlikte yeniden Türkiye’yi aydınlığa çıkaracağız. En büyük gücümüz sizsiniz. Türkiye’nin büyük sorunları çözüebilir. Benim saraylara merakım yok. Sizler gibi yaşamaktan onur duyuyorum. Saraya gitmeyeceğiz, Çankaya’ya gideceğiz. Söz verdi; en geç iki yıl içerisinde Suriyeli kardeşlerimizi yollayacağız. Her hakkı teslim edeceğiz. Birilerinden yana tavır almayacağız.

‘SADECE BİR İŞLEMDEN 1 MİLYARIN NASIL GÖTÜRÜLDÜĞÜNÜ SÖYLEDİ’

Yüzbinlerden söz aldım. Beşli çetelerin yurt dışına kaçırdıkları paraları, nerelere götürdüklerini biliyorum. Londra’da paraları nerelere yatırdıklarını biliyorum. Tamamını son centine kadar getireceğim ve bu millete vereceğim. 418 milyar doları götürdüler. Genel başkan Akşener sadece bir işlemden 1 milyarın nasıl götürüldüğünü söyledi. Onların tamamını kuruşu kuruşunu getireceğim ve sizlere vereceğim.

‘CUMHURBAŞKANI OLMAMI İSTEMEYEN İKİ KESİM VAR’

Sandığa giderken bir arkadaşını sandığa götürmek önemli. O zaman gerçek anlamda her bir birey görevini yapmış olacak. Benim cumhurbaşkanı olmamı istemeyen iki kesim var. Birincisi beşli çeteler. Ben kul hakkı yemem, kul hakkı yedirmem. Onlar hiç diyorlar mı; ‘Kul hakkı yemeyeceğiz’ diye. Beni sevmeyen ikinci grup ise; uyuşturucu baronları. Onların kökünü kazıyacağım. Onlar neredeyse onları kucaklayacaklar. Her şey çok güzel olacak.”

KARAMOLLAOĞLU: BAŞTA ADALET BAKANI HER KONUYA EL ATACAĞIZ

İlk sözü alan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ise özetle şu mesajları verdi:

“Şu görüntülerle inşallah 14 Mayıs’ta mührü Millet İttifakı’na vereceğinizin işaretini görüyorum. İnşallah 15 Mayıs yeni bir dönemin başlangıcı olacak. Biz altı siyasi parti olarak bir araya geldik. Sırf ülkemizin 21 yıldır ülkemizin içine sürüklenmiş olduğu sıkıntılardan kurtulabilmek için. Sizin sıkıntılarınızın olduğunu biliyorum. Derman olacak projeleri hazırladık. 15 Mayıs’tan sonra bunları tatbikata başlayacağız. Bizim derdimiz, sizin içine sürüklenmiş olduğunuz problemlerden kurtulabilmeniz.

Biz sadece vaat de bulunmuyoruz. Biz çok farklı programları olan altı siyasi parti genel başkanı olarak bir araya geldik. Bu problemlerin üstesinden nasıl bir araya geldik diye deklare ettik. Herkesin problemlerini çözeceğiz. Türkiye’yi bir bütün olarak görüyoruz. Diyarbakır’dan Edirne’ye kadar her bölge bizim derdimiz. Deprem yaşadık 11 ilimiz yerle bir oldu. Bugünkü başkanlık sisteminden dolayı bu iktidar iki gün geç müdahale etti. Bu iktidar mutlaka değişmesi icap eden bir yapı halin geldi. Şunu bilin bütün dertler sıralandı. Adalet başta olmak üzere her konuya el atacağız. Ülkemizin her bölgesinde yatırımlar gerçekleştireceğiz. Herkes iş bulmak karnını doyurmak için İstanbul’a gelmek mecburiyetinde hissetmeyecek. Şunu gördüm; plansız ne yaparsanız yapın boşa gider. Kısa bir zaman sonra birlikte idrak edeceğiz. Başarıya ulaşacağız.”

nebati-1-1.jpg

Nebati ekonomik krizin sorumluluğunu Erdoğan’a attı

  • WordPress gömme HTML gömme

https://tele1.com.tr/nebati-ekonomik-krizin-sorumlulugunu-erdogana-atti-838632/

WordPress sitenizde gömmek için bu adresi kopyalayıp yapıştırın

YAVAŞ: BU KALABALIK DEĞİŞİMİN MÜJDESİ

Cumhurbaşkanı yardımcısı adayı ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’sa şöyle konuştu: “Bu kalabalıklar bir şey söylüyor. 14 Mayıs’ta değişimin müjdesini veriyor. 21 yıllık iktidar tankları tüfekleri gösteriyor, gemileri gösteriyor. Seçim mi yapıyoruz savaş mı belli değil. Diyoruz ki gurur kaynağımız ama 14 Mayıs’tan sonra kiracı ev sahibi, pahalılık, enflasyon, uyuşturucu, mülteci… Bu sorunlarla karşı karşıya kalacak. Ama bunların konuşulmasını istemiyor. Birazcık milliyetçilik sosu, muhafazakarlık sosu. İnsanlar bununla uğraşsın istiyorlar.

9 MİLYARLIK YOLSUZLUK DOSYASI’

Ankara’da neler söylediler. İstanbul’da da gördük. 25 yıldır İstanbul’da neler yapamadıklarını nasıl katlettiklerinin konuşulmasını engellemek için ikinci seçimde İstanbul düşerse Kudüs, Mekke düşer dediler. İstanbul düştü ama her şey çok güzel oldu. İftiralar atıyorlar kulak asmıyoruz. Ankara’da da aynısı. 15 Mayıs’ı bekliyoruz. 9 milyarlık yolsuzluk dosyası, AnkaPark dosyası hala savcılıkta bekliyor. Türkiye’nin her yerinde bunların konuşulmasını istemiyorlar. İnşallah 14 Mayıs’tan sonra hukukun üstünlüğü de yerini bulacak, herkese adil işleyecek.

‘MEVSİMLİK MİLLİYETÇİLİĞİ DE, MUHAFAZAKLIKLARINI DA REDDEDİYORUZ’

Kendileri de 6’yı buldu. Millet İttifakı da uzlaştı. Öbür taraftakiler acayip. HÜDA PAR var. Bir kısmı ittifakta bir kısmı değil diyorlar. Berabersiniz. Binali Yıldırım ittifakta değil dedi, spiker de çok güzel cevap verdi ve ‘içinizde’ dedi. Milli, gayrı milli laflarını reddediyoruz. Mevsimlik milliyetçiliğinizi, muhafazakarlıklarınızı reddediyoruz. 31 Mart’ta 25 yıldır yönetici görmeyen halk aradaki farkı anladı. Ülkemizin de buna ihtiyacı var. İnşallah Türkiye’de de bu fırsat verilirse Türkiye nasıl yönetilir, nasıl şeffaf olunur hepsini göstereceğiz. 14 Mayıs’ta sandığa gidiyoruz ve birleşe birleşe kazanıyoruz.”

İMAMOĞLU: OY FARKINI TEK TEK SAYDIRMAYA HAZIR MIYIZ?

Cumhurbaşkanı yardımcısı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ise şu sözleri kullandı: “İstanbul tarihi mitinglerle iz bırakmış şehirdir. Bu milletin en güçlü en gür sesi, her zaman İstanbul’dan yükselmiştir, yükselmeye devam edecek. İstanbul mitingleri Türkiye’nin tarihini değiştirmiştir, değiştirmeye devam edecek. Türkiye değişiyor, sevgili hemşerilerim; aramızda kalsın kazanıyoruz. İstanbul’un iradesini beğenmeyenler seçimi iptal etmişlerdir.

Normalde yuhalamayı sevmem ama bu kararı alanları yuhalayın. Sandıktan biz çıkmazsak geçerli sayılmaz dediler. Sonra millet onlara öyle bir demokrasi tokadı attı ki yerle bir etti. Hem milletin kararına saygı göstermeyi öğrendiler hem de bu kararın önünde hiçbir şey olmadığını öğrendiler. Tek tek oyları saymayı öğrettik onlara. Saygı duyacaksınız kardeşim. 806 bin oy farkını millet onlara tek tek saydırdı. Milyonlarca oy farkını onlara tek tek saydırmaya hazır mıyız?

DİLEK İMAMOĞLU TEPKİSİ: SİYASİ RAKİPLERİMİZİN EŞLERİNİ AĞZIMIZA ALMADIK ÇÜNKÜ BİZDE MERTLİK VAR

Bunlar kötülüğü o kadar büyüttüler ki artık miting alanlarında eşlerimizin görüntülerini yayınlayarak oy kapma ucuzluğunu başlattılar. Eşleri ve çocukları siyaset mücadelesinden her zaman muaf tuttuk. Bugün buradaki yüzbinlerce insana görüntüleri izletip aileleri hedef yapmayız. Oysa çok malzeme verdiniz bu millete. Siyasi rakiplerimizin eşlerini hiçbir zaman ağzımıza almadık. Çünkü bizde mertlik var.

‘BİZE ŞU İKTİDARI VERİN, MEMLEKETİN 81 İLİNİ UÇURAĞIZ’

Mülakat çöpe, liyakat memleketin gündemine. Milletin iktidarında böyle olacak .Milyonlarca vatandaş hakkıyla işe girecek. Ankara’da Adana’da Mersin’de İstanbul’da başardık. Değer 20 yıl bunlar 25 yıldır iktidardaydı. Onları evine yolladık. O kadrolaşmanın üstüne, üstelik her işimize köstek olmalarına rağmen. Belki de vatandaşlarımız en güzel günlerini yaşıyor. İşte bugün 4 yıl önce bize duyulan halk desteğinin 10 puan daha önünde destek alır durumda 2 belediye başkanı da, her işimize köstek olan bu hükümete rağmen. Siz bize şu iktidarı verin, memleketin 81 ilini uçuracağız.

‘İKİNCİ TURA BIRAKMAYIN HER TÜRLÜ NUMARAYI ÇEKER BUNLAR’

İkinci tura gittiğinde ellerinden geleni yapacaklar. İkinci tura bu işi bırakmayın. Her türlü numarayı çeker bunlar. Bunların fıtratında var.

BABACAN: DEMOKRASİ ÇIĞLIĞINI TÜM DÜNYA DUYUYOR

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ise şunları kaydetti:  “Ülkemizin her yerinden yükselen demokrasi çığlığını İstanbul’a getirdik. Demokrasi çığlığını tüm dünya duyuyor. Tüm dünya izliyor. Sağcı solcu demeden, sünni alevi demeden hep beraber daha fazla demokrasi diyecek miyiz? Hep beraber, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu 13. Cumhurbaşkanı yapacak mıyız? TBBM’de çoğunluğu sağlayacak mıyız? Sözümüzü aldık.

200’LÜK BANKNOTUN HİKAYESİNİ ANLATTI: 124 DOLARI KİM ÇALDI?

Pahalılığı, yolsuzluğu en iyi bilenlersiniz. Hey gidi İstanbul. 2010’da İstanbul Avrupa Kültür Başkenti olmuştu. Yaptığımız reformlarla yapmıştır. Ülkeyi şimdi getirdikleri noktaya bakın. 200 liralık banknotun hikayesini anlatayım. 2009 yılında tedavüle çıktı. Kaç dolar ediyordu, 134 dolar ediyordu. Bugün ne kadar, 10 dolar bile etmiyor. Döviz bürosunda 20,5 oldu. Bu banknot ilk çıktığında 2009 yılında 134 dolar ediyordu. Bugün 10 dolar bile etmiyor. Herkesin cebindeki 200 liradan 124 doları kim çaldı?

‘ENFLASYONU 2 YILDA TEK HANEYE İNDİRECEĞİZ’

Bu enflasyon tam baş belasıdır. Ekonomiyi kötü yönetirseniz yüksek enflasyona mahkum edersiniz. Türkiye’de kurum kalmadı. Patates soğan diyoruz. Gerisini siz tamamlarsınız. Her şey tek bir kişinin keyfine bağlı, ülkenin ekonomi politikası yok, zır cahillik var. Devlet kadroları bir kişinin oyuncağı oldu. Endişeye mahal yok. Türkiye’yi hızla düzlüğe kavuşturacağız. 2002’de başardık şimdi çok daha iyisini yapacağız. İlk 1 ayda kurumları ayağa kaldıracağız, 6 ayda kriz iklimini sona erdireceğiz, 2 yılda enflasyonu tek haneye indireceğiz.

GÜVENİN NASIL SAĞLANACAĞINI 8 MADDE DE ANLATTI

Merkez Bankası’nın bağımsız ve itibarlı kurum olmasını sağlayacağız. Hızla toparlanacağız, endişeye mahal yok. Türkiye 1’den büyüktür. Güveni nasıl kazanacağız, 8 madde: Yalan yanlış işler yaptırmayacaksın, söz verince tutacaksın, emanete hıyanet etmeyeceksin, adaletle yöneteceksin, ehliyetli kadroları göreve getireceksin, istişareyi elden bırakmayacaksın, şeffaf olacaksın ve son olarak her zaman hesap vermeye hazır olacaksın. Bu 8 maddeyi yerine getirin, korkmayın. İşte o zaman bu ülke çok hızlı bir şekilde yüksek gelir sınıfına ulaşan bir ülke olur.

‘BU SEÇİM İKİ SEÇENEKLİ REFERANDUM: KARA KIŞ MI BAHAR MI?’

Bu seçim özünde iki seçenekli referandum. İstanbul, cevabın nedir? Otoriterlik mi demokrasi mi? Keyfilik mi hukuk mu? Baskı mı özgürlük mü? Tek akıl mı ortak akıl mı? Korku mu umut mu? Öfke mi sevgi mi? Kavga mı barış mı? Kriz mi huzur mu? Yoksulluk mu zenginlik mi? Kara kış mı bahar mı?

UYSAL: DÜŞÜNCELERİ ORTAYA DÖKÜLDÜ

Demokrat Parti lideri Gültekin Uysal ise meydana şöyle seslendi:

“Bir tarihi kavşağa doğru hep beraber ilerliyoruz. 14 Mayıs 2023 milletin yeniden kaderine hakim olacağı bir gün olacak. Türkiye’yi vazgeçilmez zannedenlere, kendi varlıklarını kaçınılmaz kadere dönüştürmek için Türkiye’yi risklere mahkum edenlere, kaynaklarını bir avuç insana sunanlara karşı elbette ‘yeter’ diyeceğiz. 14 Mayıs’ı çağın ritmini yakalayacağımız bir gün haline getirmek durumundayız. Bu güne 1 günde gelmedik. Bugün milyonlarca insanımız eğer sefalet içindeyse bunun sorumluluğu elbette yönetenlerdedir. Cumhuriyette demokrasiye ruhen inanmıyorlar. Demokrasi ve hukuk onların lehine işliyorsa kabulleri, işlemiyorsa değil. Şimdi birileri çıkmış diyor ki 14 Mayıs bir darbe girişimidir. Seçimleri iptal mi edeceksiniz? Bunların düşünceleri ortaya döküldü. Demokrasiye, hukuka, Türkiye’ye dair hiçbir hayalleri yok. 21 yılın sonunda Sayın Erdoğan seçim beyannamesini açıkladı. Mülakatı kaldıracağını taahhüt ediyor. Bozduğu ekonomiyi 2002 şartlarına getirmeyi taahhüt ediyor. İktidarı döneminde çıkan imar aflarını yasaklarını taahhüt ediyor. Geldikleri noktada söz bitmiş, yalanları da bitmiş. Bu ülkenin kaynaklarını resmiyete uydurarak yağmaladılar, haram saltanatı kurdular.”

DAVUTOĞLU: İSTANBUL MİLLİ İRADE DERSİ VERİYOR

Uysal’ın ardından söz alan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ise şunları söyledi: “İstanbul, anlayana bir hocadır; ders verir. Bugün İstanbul milli irade dersi veriyor. Seçimlere darbe diyen Bakan’a, toplumu bölerek kardeşi kardeşe düşman kılan söylem kullananlara milli irade dersi veriyor İstanbul.

‘HADDİNİ BİL HADDİNİ’

Geçen sene 1 milyon büyükbaş, 1 milyon 300 bin küçükbaşı kaybettik. Neden pahalı et yiyorsunuz, çünkü hayvancılığı öldürdüler. Çünkü bunlar toprakla savaşanlardır. Eski başbakan dedi ki yabancı istilacılara bırakmayacağız. İstanbullular, siz ona 2 kere ders verdiniz. Geçen hafta İzmirliler de ders verdi. Haddini bil haddini. Millet İttifakı yabancıya da toprağı istila edenlere karşı kurulmuştur.

‘HEM SİHA HEM TOGG HEM SOĞAN’

Toprağı rant alanı gören bu zihniyet gidecek, toprağı bereketlendiren çiftçilerimiz geri gelecek. İmar baronları gidecek, milletin efendisi köylü gelecek. İkincisi su. GAP projesi kalktı. Kanal İstanbul’da servet projesi var. Et fiyatı süt fiyatı artarsa tüketici alamıyor, düşerse üretici kar edemiyor. Biri dedi ki biz Togg diyoruz onlar soğan diyor dedi. Tam bir zihniyet fukarası. Biz de şunu diyoruz, hem SİHA hem İHA, hem Togg, hem soğan.

‘YİĞİDİ KURU SOĞANA MUHTAÇ EDENLER GİDECEKLER’

Bu seçim halkla birlikte halkın kaderini paylaşanlarla halkı gıda enflasyonu karşısında ezdirenlerin seçimi olacak. Millet İttifakı’nın iktidarında gıda enflasyonu altında bir zümre olmayacak. Yiğidi bir kuru soğana muhtaç edenler gidecek, Anadolu yiğitleri gelecek. Kanal İstanbulla değil, Anadolu’ya suyla bereket getireceğiz. Lüks yatlara mazotu ÖTV’yi kaldıranlar gidecek, çiftçiye mazotu ücretsiz verenler gelecek. Bunlar kendileri manda yoğurduyla ejder meyvesiyle beslenip, halka soğanları çok görenler.

‘BÜTÜN RANTİYEYE SON VERECEĞİZ’

Yandaş medya kurabilmek için Ziraat Bankası fonlarını kullananlar gidecek, Ziraat Bankası’nı çiftçilere ayıranlar gelecek. Bütün rantiyeye son vereceğiz. Yasaklar gidecek, özgürlükler gelecek. Kutuplaşma gidecek, kucaklaşma gelecek. Yargıya talimat veren hukuk anlayışı gidecek, hak hukuk adalet gelecek. Mülakat gidecek, liyakat gelecek.

‘GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM GELECEK’

Cumhurbaşkanlığı Sistemi gidecek, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem gelecek. 15 Mayıs günü yalana, yolsuzluğa boğulmuş Cumhur İttifakı gidecek, Millet İttifakı gelecek. Haydi Türkiye hep beraber.

AKŞENER ‘ERDOĞAN’ İDDİASINI GÜNDEME GETİRDİ: YEŞİLDAĞ AİLESİNİN FERDİ BİR KASET YAYINLADI

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ise şu değerlendirmeleri yaptı, Ali Yeşildağ’ın Erdoğan iddialarını gündeme getirdi:

“Bir Kemal’e bir Meral’e. Öncelikle bu meydanı doldurduğunuz için sizlere teşekkür ederim. Haklarınızı helal edin. Sayın Kılıçdaroğlu’nu daha fazla beklemeyin diye kısa konuşma yapacağım. 14 Mayıs, burası gösteriyor ki Sayın Kılıçdaroğlu’nun 13. Cumhurbaşkanı olarak seçildiği ve alkışlar içinde Çankaya’ya götürdüğümüz bir akşam olacak. Sizin helal oylarınızla. Başbakan Meral diyorsunuz ya, oylarınızla olmak istiyorum. Bizim Anadolu’da yaptığımız bütün mitinglerde tek bir şey istiyorum. 1 oy Kemal’e 1 oy Meral’e… Birleşe birleşe kazanıyoruz, ortada bir sorunumuz yok. Her CHP’li aileden sadece tek 1 oy istiyorum. 1 tanecik. Ama biz tüm İyi Partililer, çok çalışıp tüm oylarımızı Kılıçdaroğlu’na şak diye basacağız.

‘YEŞİLDAĞ’A GÖRE SENİN CEBİNE GİRMİŞ’

Hayatımda bu kadar rezil bir seçime ilk defa gidiyoruz. Milletine işgalci, darbeci diyen bir dil. Tüm psikiyatrları bu abileri tedavi için davet ediyorum. Cezai ehliyetleri kalmadı. Yeşildağ ailesinin bir ferdi bir kaset yayınladı. O kasette nasıl hırsızlık yapıldığı anlatılıyor. Antalya Havalimanı, 2007’de işletmesi satışa çıkıyor. Bir firma 5 milyar euro veriyor. Buna karşılık o firmanın dosyasından evrak çalınıyor, yakınlardan birine 3 milyar euroya veriliyor, 1 milyar euro cep ellez ediliyor. Ali Yeşildağ’ın iddiasına göre senin cebine girmiş.

‘ÇIKIP ‘BUGÜNLER DAHA İYİ GÜNLERİN BAĞYAN’ DİYECEK’

Adam çıkıp diyecek ki, ‘bu günler daha iyi günlerin bağyan’ diyecek. Adamla beni dövüştüreceksiniz. Demin saydıklarım, 3 milyar dolara yapılacaklar 11 milyar dolara yaptırıldı. Bu hesapta cep ellezi ne kadar oldu? Aziz İstanbul, Atatürk’ü hiç sevmiyorlar, Cumhuriyet’ten nefret ediyorlar.”

Editör: Derya çelik