Gazete Emek- Ekol TV’de Nagehan Alçı'nın yayınına katılan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, sürece dair “Son aşamaya geldik” açıklaması yaptı, partilerin raporlarının toplanmasını ve "çatışmanın olmayacağı bir sürecin altyapısını oluşturacak yasaların çıkarılmasını" istedi.
PKK’nin sonuçlarını ortadan kaldıracak bütüncül bir yasa tarifi yapan Bakırhan, silah bırakma sürecinde “yönetici-alt kademe” ayrımı gibi önerilere karşı çıktı, “50 yıllık bir örgütte kim silah aldı, kim almadı nasıl belirlenecek? İkincisi; bir örgüt kendisini feshediyorsa 'yönetici, orta kademe, alt kademe' gibi ayrımların ne anlamı kalır? Nasıl tartışılır, nasıl formüle edilir bilmiyorum ama sonuçta bunlar örgütün yöneticileridir." dedi.
Süreci “100 yıllık bir mesele halloluyor” diyen Bakırhan, çatışmasız bir Türkiye için “bu tür ayrıntılara takılınmamasını" istedi, “Bunlar tartışılır, bunlara bir çare bulunabilir. Kürt’ün de Türk’ün de anası rahat uyuyacak.” ifadelerini kullandı.
Komisyondaki partilerin rapor hazırlama sürecine değinen Bakırhan şu ifadeleri kullandı:
"Meclis Başkanı, ortaklaşılan maddeleri partilerin ortak düşünceleri olarak sunacak. Diğer öneriler ise her partinin kendi raporunda yer alacak. Bu konuda atılması gereken adımlar için de, yani yasal düzenlemelerin yapılması gerektiği için, raporlar Meclis’e gönderilecek. Mecliste ilgili komisyonlar ve ilgili bakanlıklar kendi payına düşenlerle ilgili gerekli düzenlemeleri yapar. Aslında son aşamaya geldik. Dinlemeler yapıldı. Örgüt de zaten 5-6 adım atarak mevcut çağrıya nasıl yaklaştığını ortaya koydu. Şu anda yapılacak tek şey, partilerin raporlarını toplayıp gerçekten kapsayıcı, onurlu bir dönüşü sağlayan ve bir daha silahın, çatışmanın olmayacağı bir sürecin altyapısını oluşturacak yasaların çıkmasını sağlamak. Yani onurlu bir dönüş sağlamak gerekiyor. Amaç odaklı ve bütüncül, umut hakkı dahil olmak üzere... Yani bir meseleyi tartışıyoruz. Bir meseleyi çözmeye koyulduğumuz bu süreçte 'İçinde şu yararlanır, bu yararlanmaz, bu yararlanamaz' gibi tartışmalar bence toplumda algı oluşturmaya dönük yaklaşımlar."
'Tartışmak siyasi partilerin kendi sorumluluğunda değil mi?'
CHP’nin İmralı’ya giden heyete katılmamasına şaşırdığını belirten Bakırhan, “CHP bu meseleye doğrudan dahil olmalıydı. Bunlar ileride telafi edilebilir. Bir başkasının ne diyeceğini beklemek yerine, bu önümüze geldiğinde siyasi parti olarak tutumumuz ne olmalı, bunu tartışmak siyasi partilerin kendi sorumluluğunda değil mi? Yani bu gerekçe ne kadar karşılıyor, çok emin değilim. Ama bütün gerekçelerin haklı olduğunu varsaysak bile bence oraya gidilmeli, konuşulmalı, tartışılmalıydı. Bugün de 'raporda ne var?' tartışmasını yürütmemeliydik" dedi.
Süreçte sürekli eleştiri yerine öneri getirilmesi gerektiğini söyleyen Bakırhan, "Kimse çözüme ilişkin bir program ortaya koymuyor. Bir çözüm ortaya koymuyor." iddiasında bulundu.
'Sayın Bahçeli’nin çıkışı devrimsel bir çıkıştır'
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin açıklamalarını da “devrimsel bir çıkış” olarak niteleyen Bakırhan, "Sayın Bahçeli’nin çıkışı ve Öcalan’ın ona vermiş olduğu yanıt bence kıymetlidir. Türkiye buradan yükselmelidir, buradan doğru ilerlemelidir. Birbirimizi döverek, birbirimizin söylemlerine takılarak… Kelimelerle, noktalarla, virgüllerle Türkiye toplumunun gündemini kaplamaya çalışanlar görülüyor. Kimse zannetmesin Kars’ta oturan, Zêri-Tekemê bir Kürt kimin ne söylediğini bilmiyor. İnsanlar çok iyi okuyor." dedi.
'Milyarlarca dolar para oraya akıyor'
Barzani'nin çokça tartışılan Türkiye'ye gelişi ve "provoke" sabatoj eleştirilerine değinmeyen Bakırhan, "Biz gittik Süleymaniye’ye gittik. En büyük altyapı, üstyapı firmaları Türkiye’den gidiyor; milyarlarca dolar para oraya akıyor. Bütün marketlerde Türkiye ürünleri satılıyor. Türkiye televizyonları izleniyor, Türkiye ilgiyle takip ediliyor. Orada bir yanılgı olduğunu Türkiye toplumu anladı. Öcalan, 'Ben Türkiyeli bir insanım' diyor. Geçmişte bir kavga olmuştur; Türkiye’nin her karışında kan dökülmüştür. Bugün başka bir şey söyleniyor. Evet…" dedi.
Suriye'ye dair ise "Türkiye’nin başta Suriye olmak üzere bu süreci çözmesi bence zor değil" iddiasında bulunan Bakırhan, "Kürtler, Türkler için asla tehdit değildir. Türkiye için asla tehdit değildir." ifadelerini kullandı.
Kaynak: Evrensel
