ÖZEL HABER


Gazete Emek - Resmi olmayan rakamlara göre 11 bin kişinin yaşamını yitirdiği Adıyaman’da enkaz altlarından cenazeler çıkmaya devam ediyor. İki büyük depremin büyük hasar verdiği ve yıkılmayan, zarar görmeyen binaların kalmadığı kent merkezinde bazı binalarda arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. 

Kent enkaza dönüştü

Kent merkezinde bin 485 bina yıkılırken, 4 bin 85 binanın ağır hasar gördüğü kentte, 6 binden fazla acil yıkılması gereken bina bulunuyor. Depremin ardından büyük zorluklar çeken ve günlerce soğuk havada dışarıda kalan yurttaşlar ise şimdilerde çadırlara yerleştiriliyor. Temel yaşam ihtiyaçlarına ulaşmakta halen zorluk çeken depremzedeler cenazelerini ulaşmak için ise enkaz başlarında beklemeye devam ediyor. 

“48 saat boyunca kimse yardımımıza gelmedi”

Mezarların dolduğu ve toplu definlerin yaşandığı kent ‘kimsesizlik’ kokarken, ilk üç gün kendilerine bir yardımın gelmediğini belirten yurttaşlar tepkili. Ailesinden çok sayıda insanı kaybeden ve iki tane yeğeninin cansız bedenlerini kendi elleri ile çıkardığını söyleyen Tahir Polat, “Biri arabaya ‘Artık çok geç’ yazmış. O söz üzerine ne denilir. Orada her şey orada o yazıyı okuduğun zaman her şeyi anlarsın. İki tane gencecik yeğenimi kaybettim. 48 saat boyunca hiçbir yardım gelmedi. Kendi çabalarımızla kazma balyozla kürekle enkazlara girdik. Bir yeğenimi ilk gün diğerini de üçüncü gün kendi çabalarımızla çıkardık. Hiçbir iş makinesi hiçbir şey yoktu. Kazma kürekle hepsini çıkardık. sözlerini kullandı. 
 

“Ses çıkaranlar günler sonra yaşamını yitirdi”

İnsanların enkaz altlarından seslerinin geldiğini ancak yardımın gelmemesi nedeniyle insanların yaşamların yitirdiği bilgisini paylaşan Tahir Polat şunları dile getirdi: “Kendi yaptığımıza mı inanalım onların söylediklerine mi inanalım. Alttan sesler geliyor 6 katlı bina çökmüş insanlar yardım istiyor ama kurtaracak kimse yok. Akrabalarımızın derdine düşmüştük canımız gidiyordu ama onlara yardım edecek kimse yoktu. İnsanların yardımına gelen birileri olsaydı onlarda kurtulurdu ama kimseleri yoktu. Adamın biri aynı apartmana gelip ses geliyor yardım etmeye çalıştı ama kepçe bir şey olmadığı için kurtaramadı. Bu insanların hepsi ölüme terk edildi. O gün de çok şiddetli bir yağmur yağıyordu. Biz gençlerimizle bazı insanları çıkardık ama kimseleri olmayan insanları ölüme terk edildi. Kimse kalmadı herkes ölüme terk edildi. Ne diyebilirim hiç bilmiyorum konuşamıyorum.”

Editör: Bekir GÜNEŞ