Gazete Emek- Murat Çakır’ın örgüt içindeki kod adı ‘Hayalet’ti. Örgüte bağlılığını sadece yöneticiler biliyordu. Davada 8 yıl hapis cezası aldı. Cezaevinden İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yazdığı dilekçede, itirafçı olup etkin pişmanlıktan faydalanmak istedi. Çakır, Adnan Oktar organize suç örgütüyle ilgili şunları anlattı:

“Örgütün turnike sistemine ‘seks olimpiyatları’ deniyordu. Bu konu turnikeye giren örgüt üyelerinin cinsel gücü ile ilgiliydi. Adnan Oktar, Tarkan Yavaş, Ender Daban, Tahsin Akkaş gibi kişilerle özel konuşurdu. Kızlarla ise bu kişiler gittikten sonra açık alanda sohbet ederdi.

SEVGİLİ OLMA ŞARTI

Bu sohbetlerde erkeklerin cinsel gücünden bahsedilirdi. Kadınlara tebliğin ancak onlarla sevgili olarak olabileceği, sevgili olmadan ve ilişkiye girmeden kadınların tebliği kabul etmeyeceği anlatılırdı. Kadınların diğerleriyle ilişkiye girmeleri, bu sayede gururlarının kırılıp dini daha çabuk anlayacakları söylenirdi.

Adnan Oktar’ın din bilgisi yoktu. Arapça bilmiyordu. Kuran üzerinden kendisine menfaat sağlayacak çıkarımlar yapardı. Oktar ve tebliğciler, Mehdi’nin İstanbul’da olduğunu, hicri 400 yani 1979’da görevine başladığını, adının Adnan olduğunu, Mehdi cemaati gibi kendilerinin de 313 kişi olduğunu anlatırlardı.

KADINLARI SORARDI

Oktar’ın Dragos’tan stüdyoya gidişlerinde ‘Kadın var mı’ diye sormasına şahit oldum. Stüdyoda bazen gece geç saatte olan yayınların sabahlarında misafir beklenirdi. Turnike sisteminin Adnan Oktar’a cariye oluşturma sistemi olduğunu daha sonra bu şekilde anladım.”

BACILARA BAKMAK, KONUŞMAK YASAKTI

"Suç örgütünün kayıtsız, şartsız, tartışılamaz, eleştirilemez lideri Adnan Oktar’dı. Adnan Oktar radikal yıkıcı kültlere benzer yöntemlerle, dini duyguları kullanarak yüzlerce insanın beyinlerini yıkamış, kendisine bağlamış, özgür iradelerini ellerinden alıp onları kullanmış, maddi ve manevi olarak istismar edip mağdur etmiştir. Adnan Oktar örgüt içindeki herkesten bir şekilde faydalanıp kullanmak isterdi. Bacılar ve kız kardeşler kısmını bilmiyorum. Yüz yüze gördüğüm sadece inşaat şirketinden Yasemin Mert vardı. Onun dışında bacılara, kız kardeşlere, stüdyoya gelen yerli ve yabancı misafirlere bakmak ve konuşmak yasaktı. Cemaatteki herkesten infak adında para istenirdi."

11 yıl Adnan Oktar Cemaatinde kalan 'kedicik' Ceylan Özgül detayları anlattı: Dragos'ta kalıyorduk, 'bacılar' vardı

Adnan Oktar'ın eski müritlerinden Ceylan Özgül geçtiğimiz  eylül ayında YouTube’da yayınlanan Katarsis programına konuk oldu. Özgül, Oktar'a ilişkin şunları söyledi:

ADNAN OKTAR İLE İLK KARŞILAŞMANIZ NASIL OLDU?

Tanıştığımda bana çok sıcak davranan, benim konuşmak istediğim konularla ilgili benimle konuşan, bana saatlerce vaktini ayıran, ilk başta çok nezaketli, işte böyle bana hayata dair idealim olan konularda yön göstermeye çalışan. Eğer yapmak istediğin gibi bir şey varsa yardım etmek isteyen, öyle bir insanla  yaklaşık bir ay, bazen hergün, sürekli görüşüyordum. O kişiye alıştım ve  o tip bir ortamda özellikle ilk başta  hiç kimse sizden bir şey istemiyor ve bir tehdit olarak algılamıyorsunuz. ‘’

O KADINLAR ORAYA NASIL GELDİ?

‘’Birbirine kaşını kaldırıp bakması yasak olan kişiler var. Bir de kız ve erkek ilişkisi olarak böyle cinsel sömürü üzerinden getirilen kızlar var. Para verip getirilen, daha sonradan oraya alışanlar kalan var. Cast ajanslarından programa katılsın diye getiriliyorlar. Daha sonra arkadaş olunuyor. Öyle insanlar var. Benim de daha önce yaptığım gibi çalışıp bütün parasını kursuna kadar verenler var oradan para alanlar var ailesine geçindirebilmek için, yani kendi içerisinde çok kozmopolit bir yapısı var.  Orada ben aslında yavaş yavaş Ceylan’ın ortadan kalkmaya başladığını Anlıyordum. Ama bununla ilgili hiçbir şey yapamıyordum. Yani o kadar değişik yapıda, orada uygulanan sistem yüzünden o kadar köleleşmiştim ki ilk dönem kendi seçimimle kaldığımı söylüyordum.’’

BACI VE KIZ KARDEŞLER NE DEMEK ?

‘’Bir hiyerarşik sistem düşünün. Bir piramit var. Piramidin en tepesinde Adnan Oktar var.  Mutlaka dediği yapılır. Hiçbir dediği kendisi izin vermiyorsa sorgulanamaz. Piramidin tepesinde Adnan Oktar var. Kendisi mutlak lider ve hiçbiri de kendisi izin vermiyorsa nedeni sorgulayamaz. Onun altında yöneticiler grubu var. Kadın olanları daha üstte erkek olanları kadınların bir altında onun altında ise kendilerine bağlı gruplar olan ve başka yöneticileri olan gruplar var.Bacılar grubu piramidin en üstünde Adnan Oktar’dan sonra yönetici olan bacılar var bir de daha başka bacı grubu var. Bu bacı grubunun hayatları boyunca cinsellinkten de  uzak, dış dünyadan uzak ve kaç tane izin verilenler var. Özel seçilenler dışında dışarı hiç çıkmayan, çalışmayan, kendi aileleri olmayan, aileleri ile görüşmesine hiç görüşmeyen tamamen hayatını oraya adamış bir grup. Bu kız kardeş grubu da daha genç insanlardan oluşan ve genç olmasa da o grubun içerisinde olmayan bir alt grup, sempatizanlar, başka bir alt grup destekçiler hepsi cemaatin bir parçası oluyor.’’

Kaynak: Gerçek Gündem