Haber: Uğur Yılmaz

DEM Parti: Meclis'te komisyon kurulması en acil görev
DEM Parti: Meclis'te komisyon kurulması en acil görev
İçeriği Görüntüle

Bitlis – Hizan’ın dağ yamaçlarına yaslanmış küçük bir köy olan Kolludere’de, yıllardır süregelen “güvenlik gerekçeli” ağaç kesimleri yeniden başladı. Devletin resmî söylemi orman gençleştirme ve güvenlik operasyonu iken, köylüler bunun sadece doğanın değil, aynı zamanda yaşam alanlarının sistematik biçimde yok edilmesi olduğunu söylüyor.

2021 yılından bu yana Bitlis’in birçok köyünde yapılan yoğun ağaç kesimleri, bu yıl yeniden Hizan’ın Kolludere köyünde ortaya çıktı. Geçmiş yıllarda da gündeme gelen kesimler için devlet, “ormanı gençleştirme” ve “terörle mücadele” gerekçelerini ileri sürdü. Ancak köy sakinleri, kesilen meşe ormanlarının kökünden söküldüğünü, bunun doğayla bağdaşmadığını, güvenlik adına doğanın ve halkın cezalandırıldığını savunuyor.

“Önce ormanları boşalttılar, şimdi sessizce kesiyorlar”

Kolludere sakinlerinden biri durumu şöyle özetliyor:

“Eskiden dağlar yemyeşildi. Bu yıl da yine geldiler. Ağaçları kökünden söküyorlar, kamyonlarla taşıyorlar. Bize bunun güvenlik için olduğunu söylüyorlar. Güvenliğin bedeli ormansız yaşamak mı oldu?”


Geçmişte Mezopotamya Ajansı ve Bianet gibi kaynaklar, bu kesimlerin yalnızca Kolludere ile sınırlı olmadığını; Bitlis’in Norşin, Tatvan ve Dönertaş gibi bölgelerine de sıçradığını belgelemişti. O dönem yayımlanan haberlere göre, köylülere bizzat devlet görevlileri tarafından “kesim yapın” talimatı verilmiş, iş makineleriyle taşınan ağaçlar odun olarak satılmıştı.

Hüseyin Olan bölgede: “Bu bir çevre katliamıdır”

DEM Parti Bitlis Milletvekili Hüseyin Olan, kesim haberlerinin ardından bölgeye giderek Kolludere köyü sakinleriyle yerinde röportajlar gerçekleştirdi. Bölge halkının tanıklıklarını dinleyen Olan, yaptığı açıklamada eleştirel ifadeler kullandı:

“Burada yaşanan, orman gençleştirme falan değildir. Bu düpedüz bir çevre katliamıdır. Devlet eliyle yürütülen bu doğa tahribatı, yalnızca ağaçları değil, insanların yaşam hakkını da hedef alıyor. Kolludere yalnız değildir.” dedi.