Gazete Emek - AKP'nin kurucularından olan eski Millî Eğitim Bakanı Prof. Dr. Hüseyin Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik bir mektup yayınlayarak depremlerin ardından üniversitelerin uzaktan eğitime geçirilmesi kararından vazgeçilmesi çağrısı yaptı. Uzaktan eğitim kararını “vahim bir hata” olarak değerlendiren Çelik, bu uygulamanın telafisi mümkün olmayan yaralar açacağını söyledi.
Yükseköğretim Kurulu Başkanı (YÖK) Erol Özvar’ı "yağcılık" yapmakla suçlayan Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a "Lütfedip konuyu YÖK Başkanı’na değil de yağcılık ve tabasbus (yaltaklık) yapmadığından emin olduğunuz rektörlere sorun” çağrısında bulundu.
Hüseyin Çelik "Sayın Cumhurbaşkanımıza Açık Mektup…" başlığıyla sosyal medya hesabından yayınladığı mektupta şu ifadeleri kullandı:
“Vahim bir hata, telafisi mümkün olmayan yaralar açacak”
"Sayın Cumhurbaşkanım, deprem felaketinden dolayı ülke çapında bütün üniversitelerimizin uzaktan eğitime geçirilmiş olması vahim bir hata olmuştur. Bu millet, Birinci Dünya Savaşı'nda dokuz cephede savaşırken bile tek üniversitesi olan İstanbul Darülfününu'nu kapatmamıştır. Eski bir Milli Eğitim Bakanı, kırk yıllık bir öğretim üyesi ve dünyadaki en iyi üniversiteleri yakından bilen birisi olarak söylüyorum ki, bu uygulama, telafisi mümkün olmayan yaralar açacaktır.
Üniversite öğrencilerimizin sadece yüzde 25'i KYK yurtlarında barınmakta”
Zaten pandemiden dolayı doğru dürüst üniversite yüzü görmeyen öğrencilerimiz, bir şekilde okullarını bitirecekler ama karşımıza diplomalı ancak mesleki bilgi ve beceriden yoksun mezunlar olarak çıkacaklardır. Yazıktır, günahtır! Ülkemizde, örgün eğitime devam eden üniversite öğrenci sayısı yaklaşık 4 milyondur. KYK'nin yurt kapasitesi ise sadece 850 bin kişiliktir. Yani üniversite öğrencilerimizin sadece yüzde 25'i KYK yurtlarında barınmaktadır. Hal böyleyken bütün üniversitelerimiz hangi mantıkla uzaktan eğitime geçirilir? Daha önce de belirtmiştim. Yurtlardaki iki kişilik odalar 4'e; 4 kişilik odalar 8'e çıkarılarak ve gerekirse ranza sistemine geçilerek yurtların yarı kapasitesi boşa çıkarılıp depremzedelere tahsis edilebilir. Mademki milli bir felaketle karşı karşıyayız, herkes gibi üniversite öğrencilerimiz de paylarına düşen fedakârlıktan eminim ki kaçınmayacaklardır.
“Rektörler, YÖK Başkanı’nın örgün eğitim yapmamaları hususunda kendilerini tehdit ettiğini ifade ettiler”
Sayın Cumhurbaşkanım, 12 Eylül darbesini yapan militarist zihniyetin tüm üniversiteleri kışla nizamına sokmak için kurduğu YÖK, bugünkü kafa ve işleyişiyle kesinlikle yükseköğretimimize zarar vermektedir. Onlarca rektörle konuştum, YÖK başkanının kendilerini, aykırı bir görüş serdetmemeleri ve kesinlikle örgün eğitim yapmamaları hususunda aleni olarak tehdit ettiğini ifade ettiler. Kısa vadede YÖK'ün Milli Eğitim Bakanlığı'yla ilişkili bir kurum haline getirilmesi, orta vadede ise bu kurumun demokratik ve gelişmiş dünya ülkelerindeki benzeri kurumlar haline getirilmesi elzemdir. YÖK başkanı, bunca işleriniz arasında Cumhurbaşkanlığı makamıyla bir ayda kaç kere görüşme şansı bulabilir ki?
Yağcılık yapmadığından emin olduğunuz rektörlere sorun”
Depremden etkilenen illerimizdeki üniversite öğrencilerine ve bölgeden olup da diğer 70 ilimizde okuyan öğrencilerimize elbette kolaylıklar sağlanmalıdır. Ancak mevcut uygulama, öğrencilerimize değil, YÖK'e kolaylık sağladığı için zatiâlinize teklif edilmiştir. Lütfedip konuyu YÖK Başkanı'na değil de yağcılık ve tabasbus yapmadığından emin olduğunuz rektörlere sorun. Eminin ki, size arz ettiklerim dışında bir şey söylemeyeceklerdir. Üniversitelerin uzaktan eğitime geçmesi ile ilgili alınan karardan dönülmesi gerektiğini zatiâlinize ve kamuoyuna saygı ile arz ederim. Bilir ve takdir edersiniz ki, yanlıştan dönmek erdemdir."