Gazete Emek - Karbon vergisi, iklim değişikliği ile mücadele kapsamında küresel çapta gündeme gelen bir vergi türüdür. Bu vergi, üretim ve tüketim faaliyetlerinden kaynaklanan karbon salınımını azaltmayı amaçlayan ürün ve hizmetlere ek bir vergi olarak uygulanır. Karbon vergisi, çevresel etkileri içselleştirme amacı güder. Yani, karbon emisyonlarına bağlı çevresel zararların ve iklim değişikliğinin maliyetlerini ekonomiye yansıtarak, fosil yakıtların kullanımını azaltmayı ve daha temiz enerji kaynaklarına geçişi teşvik etmeyi hedefler.

Türkiye'de Karbon Vergisi, petrol, doğalgaz, kömür, linyit ve diğer ilgili ürünlerin üretimi, ithalatı ve satışı sırasında oluşan sera gazı emisyonlarına göre hesaplanacak. Bu vergi, ürünlerin karbon ayak izi ile orantılı olarak belirlenecek ve Türkiye'de üretilen ürünlerin yanı sıra yurt dışından ithal edilen ürünleri de kapsayacak.

Bu yeni verginin özellikle demir-çelik, çimento, cam, seramik ve plastik sanayileri gibi sektörleri olumsuz etkilemesi bekleniyor. Avrupa Birliği, ithal ettiği mallara karbon emisyon oranına göre vergi uygulama planları yapmaktadır. Bu nedenle, gelecekte bu vergiden en çok etkilenecek sektörler için yenilenebilir enerji teşvikleri veya cezaları gibi önlemler gündeme gelebilir.

Kamu Gündemi'nde yer alan habere göre; Karbon vergisi, Türkiye'de uzun süredir tartışılan bir konu olup, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından 2020 yılında bir düzenleme taslağı hazırlanmış ancak henüz yürürlüğe girmemişti. Başlangıçta 1 Ocak 2023 tarihinde yürürlüğe girmesi planlanan bu uygulama, Ekim 2023 tarihine ertelenmiştir.

Türkiye'nin enerji verimliliğini artırmak, iklim değişikliği ile mücadele etmek ve çevre kirliliği ile başa çıkmak amacıyla bu tür vergi uygulamalarına devam edeceği belirtilmektedir. Karbon vergisi, ülkede ekonomik ve sosyal etkilere yol açabileceğinden dikkatle analiz edilecek ve gözden geçirilecektir.

Araç sahipleri ve iş dünyası, bu yeni verginin getireceği değişikliklere hazırlıklı olmalı ve karbon salınımını azaltmaya yönelik tedbirler almaya teşvik edilmelidir.

Editör: Bekir GÜNEŞ