Gazete Emek- Bingöl’ün Düzyayla (Goran) Köyü sakinleri, Özateş Petrol ve İnşaat’ın planladığı bazalt ocağı ve kırma-eleme tesisine karşı eylem yaptı. Köye 200 metre mesafedeki tarım ve orman arazilerine kurulmak istenen tesis, köylüler ile çevre örgütleri tarafından tepkiyle karşılandı. Eyleme BİNÇEVDER temsilcisi Cuma Karaarslan ve ekolojist Doğan Karasu da destek verdi.
BİNÇEVDER temsilcisi Cuma Karaaslan, "Yıllardır Bingöl’de ve bölgede su, toprak ve ekolojik varlıkların korunması için mücadele ediyoruz. Bingöl’de ilk defa bu kadar onurlu bir dayanışmayı bir araya getiren Goran köylülerini kutluyoruz" dedi.
"Bir avuç taş için orman yok edilmez"
Karaaslan, şöyle konuştu: "Bu bitki örtüsü, bizim diktiğimiz bir şey değil; Allah’ın lütfudur. 40 metre kök derinliği olan meşe ağaçları, erozyonu tutan, böceklerin hayatını sürdüren, bütün canlıları besleyen bu ormanlar, dedelerimizin bilinçli seçimiyle korunmuş. Oysa bugün talan zihniyetiyle her şeyi yok etmeye çalışıyoruz. Benim köyümde evimi yıkıp bahçemi talan edip, yola çıkacak tozlara su serperek beni teskin edemezsiniz. Burası benim arazim, yaşadığım yer, devletim, vatanımdır. Bütün bunları anlamayacak kadar cahilseniz, siz vatan hainisiniz. Değerler yaşamını reddetmiş insanlarsınız. Meşe ağacının orman dendrolojisinde 16 bin fonksiyonel değeri var. Siz bunu bir avuç taş için yok edeceksiniz. Çocuklar çok güzel cevap verdi, 'Başınıza taş düşsün.' Dünyada taş mı kalmadı? Deprem bölgesindeyiz, yatırımlar yapılacak ama bir köyün dibinde, orman içinde mi?"İlgili bakanlıklardan endemik türler, bitkisel doku ve göçmen kuş yollarının araştırılmasını isteyen Karaaslan, "Göz diktiğiniz şey bizim aşımız, ekmeğimiz, hayatımızdır. Kızılderili’nin dediği gibi, 'Dere kuruduğunda, çeşmeler akmadığında taşın yenmeyeceğini anlayacaksınız'" dedi.
Kaynak: Anka




