Gazete Emek- Merkez Bankası'nın sürpriz bir kararla faiz artırmaması sonrası yükselişe geçen kur, art arda rekorlar kırmaya devam diyor.

Dolar/TL kuru 8'i aşıp 8,20 seviyesine kadar ulaşarak rekor kırdı.

Euro/TL kuru da 9,61'i aşarak rekor tazeledi.

Türk Lirası, yılbaşından bu yana ABD Doları karşısında yüzde 26'dan fazla, Euro karşısında ise yaklaşık yüzde 30 değer kaybetti.

TL, bu yıl Dolar'a karşı en çok değer kaybeden para birimleri arasında.

2. el araba piyasasında yeni kriz: Satışlar durma noktasına geldi

Dolar, Türk Lirası'na karşı 8 seviyesini aşarak haftaya rekorla başladı. Ekonomistler, doların neden yükseldiğini ve TL'deki değer kaybına ilişkin tahminlerini BBC Türkçe'ye yorumladı.

Dolar/TL 7,94'ü aşarak rekor kırdı: Kurda yükseliş sürecek mi?

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu 22 Ekim'de politika faizi olan bir haftalık repo faizini %10,25'te sabit tutmuş, geç likidite penceresi faizini ise yüzde 13,25'ten 14,75'e yükseltmişti.

Reuters haber ajansının anketinde beklenti, politika faizinde 175 baz puanlık bir artış yönündeydi.

Analistler ve ekonomistler TCMB'nin kararını sürpriz olarak değerlendirmiş; piyasa faizinin, geç likidite penceresi faizi üzerinden yükseltilmesini eleştirmişti.

Ekonomist Mahfi Eğilmez TCMB'nin "aslında faizi yine sabit tutuyor gibi yaparak artırdığını" söyleyerek bu durumun riskleri azaltmadığını vurgulamıştı.

Merkezi Londra'da bulunan BlueBay portföy yönetimi şirketinin gelişmekte olan piyasalar masasından stratejist Timothy Ash ise Twitter'dan yaptığı açıklamada, "TCMB'nin başka bir evrende yaşadığını ve 2018'deki kur krizinden hiçbir ders çıkarmadığını" söylemişti.

Kur neden yükseliyor?

Merkez Bankası'nın 24 Eylül'de Para Politikası Kurulu toplantısında politika faizini yüzde 8,25'ten yüzde 10,25'e çıkarması Türk Lirası'nı desteklemiş ve Dolar/TL kuru 7,70'li seviyelerden 7,50'lere kadar geri çekilmişti.

Erdoğan Fransız malları için boykot çağrısı yaptı! Fransa ürünlerinin listeleri paylaşıldı: Peugeot, Renault, Citroen...

Faiz artırımlarının Ekim ayında da devam edeceği beklentisi hakimdi. Ancak Merkez Bankası Ekip Para Politikası Kurlu toplantısında politika faizini sabit tutup sadece faiz koridorunda düzenlemeye gidince TL'deki değer kazancı terse döndü.

Azerbaycan ile Ermenistan arasında yaşanan çatışmalar ve Türkiye'nin Dağlık Karabağ sorununa müdahil olması da piyasalara yansımış durumda.

Kur üzerinde etkisi olan diğer siyasi gelişmeler arasında ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Cuma günü Türkiye'nin S-400 füzelerini denediğini doğrulaması ve Cumartesi günü de Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'u "Zihinsel noktada bir tedaviye ihtiyacı var" diyerek eleştirmesi var.

Tüm bu gelişmelerin yanı sıra Merkez Bankası'nın yüzde 10,25'lik politika faizi, hâlâ yüzde 11'in üzerindeki enflasyonun altında kalıyor.

ABD merkezli yatırım bankası JP Morgan, Merkez Bankası'nın TL'yi tekrar cazip bir yatırım seçeneği haline getirmek için yıl sonuna dek en az 200 baz puan daha faiz artırımı yapması gerektiği yorumunda bulunmuştu.

Kurun yükselmesinin bir diğer gerekçesi ise Merkez Bankası'nın azalan döviz rezervlerinin Türkiye'nin TL'yi destekleme kapasitesine olan güveni azaltması olarak dile getiriliyor.

TL'nin baskı altında olmasına yol açan bir diğer neden ise koronavirüs salgını nedeniyle ülkeye döviz girişinde yaşanan düşüş olarak öne çıkıyor.

Reuters haber ajansı, para piyasası traderlarının yaptığı hesaplamalara göre Merkez Bankası ve kamu bankalarının 2019'un başından bu yana TL'yi desteklemek için piyasaya yaklaşık 110 milyar dolar sattığını aktarmıştı.

Yaklaşan ABD seçimleri

Türkiye'deki gelişmelerden bağımsız olarak yatırımcıların genel olarak gelişen piyasalara olan ilgisini azaltan ve risk iştahını düşüren bir diğer konu da 3 Kasım'da yapılacak ABD Başkanlık Seçimleri.

Yaklaşan seçimler öncesi riskli pozisyonlarını kapatmayı tercih eden uluslararası yatırım bankaları, portföylerindeki gelişen piyasa varlıklarının ağırlığını azaltıyor.

Bu trend de genel olarak gelişen ülkelerin para birimlerinin ve varlıklarının zayıf performans sergilenmesine neden oluyor.


TL'de değer kaybı nelere yol açıyor?

Dış ticaret açığı veren ve enerjide dışa bağımlı olan bir ülke olan Türkiye için TL'nin değer kaybetmesi, ithalat maliyetlerini artırıyor.

Özellikle enerji ithalatı maliyetlerinin yükselmesi sonucu doğalgaz ve petrol fiyatlarındaki yükseliş, genel üretim maliyetlerini artırıyor.

Üretim maliyetlerindeki artış işe TL'deki değer kaybının enflasyonu yükseltmesine yol açıyor.

TL'deki değer kaybının bir diğer etkisi ise TL geliri olan ancak dövizle borçlanan özel sektörde hissediliyor.

Türk Lirası'nın değer kaybetmesi, hem şirketlerin döviz borçlarını geri ödemesini hem de borçların çevrilmesini zorlaştırıyor.

Merkez Bankası verilerine göre özel sektörün 12 ay içerisinde geri ödemesi gereken döviz borcu 162 milyar dolar seviyesinde.

DOLAR 10 HAFTADIR YÜKSELİYOR

TL, Bloomberg tarafından takip edilen 24 gelişen piyasa parası arasında negatif ayrıştı. Bugün erken işlemlerde dolar karşısında düşen iki gelişen piyasa parasından biri oldu.

Son 10 haftadır yükselen dolar/TL kuru 8,16'ya çıkarak yeni bir rekor kırdı.

Dolar bu hafta açıklanacak veriler öncesinde önemli piyasa paraları karşısında değer kaybetti. Türk Lirası ise dolara karşı düşmeye devam ederek diğer gelişmekte olan para birimlerinden negatif ayrışıyor.

Borsa İstanbul BIST 100 endeksi de pazartesi gününü yüzde 3,88 düşüşle kapattı.

Bankacılık endeksi ise günü yüzde 4,2; sınai endeks yüzde 4,3 ekside tamamladı.

Uluslararası Finans Enstitüsü'nün (IIF) gelişmekte olan Avrupa ekonomileri araştırma biriminin müdürü Uğraş Ülkü de dün yabancıların Tük varlıklardan yaptığı çıkışa dikkat çekti:

"Türkiye'nin 5 ve 10 yıllık tahvillerinde yaşanan yükseliş ile Borsa İstanbul'un BIST 100 endeksindeki keskin düşüşe bakarsak yerleşik olmayan portföy yatırımcılarının ellerindeki Türk Lirası varlıkları azalttığı görülebilir; bu da TL üzerindeki baskıyı artırıyor."

BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Ülkü'ye göre TL'nin değer kaybetmesinde rol oynayan en büyük etmen, yatırımcıların Türkiye'nin müttefikleriyle ilişkileri ve bu durumun yabancı yatırıma erişiminde ortaya çıkarabileceği zorluklar oldu.

Ülkü, Türkiye ve Fransa arasında hafta sonu gerilen ilişkilerin yatırımcılarda, AB'nin Türkiye'ye yaptırım uygulayabileceği, bu yüzden Avrupalı yatırımcıların Türk varlıklarına erişiminin zarar görebileceği endişelerinin ortaya çıktığını ekledi.

"Türk Lirası yıllardır değer kaybediyor"

Kanada merkezli yatırım bankası TD Securities'ten gelişen piyasalar baş stratejisti Cristian Maggio ise TL'nin uzun yıllardır değer kaybettiğini vurguladı.

TL'nin ABD Başkanı Donald Trump döneminde yüzde 60 değer kaybettiğini, bu rakamın Trump'tan önceki dört yıl için yüzde 45 olduğunu söyleyen Maggio, TL'nin 1990'lı yıllardan beri sürekli olarak dolara karşı değer kaybeden bir para birimi olduğunu aktardı.

BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Maggio, "2001-2010 yılları arasında TL uzun bir süre istikrarlı kalmış olsa da, o zaman bile yine de diğer gelişmekte olan ülkelerin para birimlerinden daha kötü bir performans sergiliyordu. Bunun sebebini kötü politikalarda ve bunun varlıklar üzerindeki etkisinde aramak lazım" dedi.

Maggio'ya göre bu durumda yıllar içinde hem ülke içi hem de dış politikada yaşanan gelişmeler rol oynadı.

Sorularımızı yanıtlayan iki ekonomist de ancak Türkiye'nin müttefikleriyle ilişkilerini düzeltmesi ve sıkı para politikası izlemesi takdirinde TL'nin kayıplarını geri alacağı görüşünde.

Diğer yandan dünyadaki diğer para birimleri ve piyasalar da haftaya gerçekleşecek ABD seçimlerine odaklanmış durumda.

Financial Times'ın haberine göre haftaya düzenlenecek ABD seçimlerine ilişkin yapılan kamuoyu yoklamalarına göre Joe Biden'ın önde olması, gelişmekte olan para birimlerinin olumlu bir seyir izlemesini sağladı.

Bu ihtimalle beraber MSCI gelişmekte olan ülkeler endeksi eylül ayının başından beri yüzde 2,4 yükseldi.

Meksika Pesosu ve Güney Kore Wonu da aynı dönemde yüzde 4 yükselen gelişmekte olan para birimleri arasında.

Financial Times gazetesine konuşan uzmanlar, Biden'ın seçimleri kazanmasının yeni bir teşvik paketi anlamına geleceğini, bu yüzden de gelişmekte olan ülkelerin lehine olacağını vurguladı.

Ancak Biden'ın seçimi kazanması takdirinde yaptırım riskinin arttığı Türkiye ve Rusya'nın bu durumdan olumsuz etkilenecek nadir ülkelerden olduğu belirtildi.

Bu hafta hangi veriler bekleniyor?

Piyasaları bu hafta ABD Merkez Bankası FED'in kasım ayındaki faiz değerlendirmesi öncesinde ekonomiye dair ipuçları verecek olan işsizlik başvuruları, üçüncü çeyrek büyüme rakamları ve dayanıklı mal siparişleri gibi veriler ilgilendiriyor.

Türkiye'de ise Merkez Bankası'nın çarşamba günü açıklayacağı enflasyon raporu bekleniyor.

Kaynak: BBC Türkçe

Editör: TE Bilişim