Gazete Emek-  Halkların Demokratik Partisi (HDP) eş genel eski başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da aralarında bulunduğu 28’i tutuklu 108 kişi hakkında açılan Kobane davası, bugün Ankara 22’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı.

Sincan Cezaevi Kampüsü içindeki duruşma salonunda görülecek dava için olağanüstü güvenlik önlemleri alınırken, HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar’ın yanı sıra HDP’nin tüm Meclis Grubu duruşmada hazır bulundu.

15 Baro’dan Kobane davası ve Selahattin Demirtaş’a ilişkin ortak açıklama

1200 AVUKAT SAVUNACAK

1200 avukat savunmayı üstlenmek amacıyla mahkemeye yetki belgesi sunduğu davayı, yetki belgesi sunanların dışında çok sayıda avukat da takip edecek.

GAZETECİLERE POLİS ENGELİ

MA’nın aktardığına göre, HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, ilk duruşması görülecek olan Kobane davası öncesi Sincan Cezaevi Kampüsü önünde açıklamalarda bulundu. Açıklama öncesi polisin gazetecileri engellemesi üzerine tartışma yaşandı. Tartışma sonrası Sancar, kameraların kullanılmasına izin verilmeyen gazetecilere kısa bir açıklamada bulundu. Basın mensupları açıklamayı telefonlarıyla kayda aldı.

Sancar’ın açıklamaya başlamasıyla polis yüksek sesli anons yapmaya başladı. HDP’lilerin duruma tepki göstermesi üzerine bir kez daha tartışma yaşandı.

DEVA kurucusundan HDP'ye çirkin sözler: Umarım sizin de soyunuz tez zamanda tükenir

SANCAR: “KOBANÊ İNTİKAM DAVASINI BOŞA ÇIKARACAĞIZ”

Açıklamanın engellenmesine “Sesimizi kısmaya çalışıyorlar” diyerek tepki gösteren Sancar, şöyle konuştu:

“Duruşma başlamadan önce bir araya gelmek istiyorduk ama gördüğünüz gibi aramıza duvarlar ördüler. Bu hakikatten korktuklarının bir başka kanıtıdır. Sesimizi bastırabileceklerini sanıyorlar yanılıyorlar. Bu davada bizi sindirebileceklerini düşündüler yanıldılar. Bugün de bundan sonra da göstereceğiz. Bu bir siyasi kumpas davasıdır. Özgürlük umudunu, barış özlemini yok etme davasıdır. Bizde barış için, demokrasi için, özgürlük için, hakikat için direnmeye devam edeceğiz. Bu bir intikam davasıdır. IŞİD’in Kobanê’de yenilmesinin sonuçlarını hazmedememiş iktidarın ürünü olan bir davadır. HDP’nin bu iktidara yaşattığı yenilginin ürünü olan bir intikam davasıdır. Bunu hep birlikte boşa çıkaracağız. Demokrasi mücadelesini büyüteceğiz, iktidarın hesaplarını bozacağız.”

HDP heyeti, yapılan açıklamanın ardından duruşmayı izlemek için mahkeme salonuna geçti.


 

Mahkeme heyeti ile avukatlar arasında tartışma yaşandı. Avukatlar dışarıda bekleyen tüm avukatların salona alınmasını istedi. Mahkeme başkanı, Kovid-19 gerekçesiyle sınırlı sayıda avukat alacağını ve bu konuda taviz vermeyeceğini söyledi. “Avukatların duruşmaya katılmayız” sözleri üzerine mahkeme başkanı, “takdir hakkı sizde” dedi.

TUTUKLULARDAN PROTESTO

 

Tutuklu siyasetçiler Bülent Parmaksız, Alp Altınörs, Günay Kubilay, Nezir Çakan, Mesut Bağçık, Zeki Çelik, Ayşe Yağcı, Bircan Yorulmaz, Dilek Yağlı, Emine Ayna, Emine Beyza Üstün, Pervin Oduncu, Sibel Akdeniz, Ayla Akat Ata, isimlerinin okunması üzerine ses çıkarmadı. SEGBİS üzerinden de tutuklu siyasetçiler mahkeme başkanına cevap vermedi.

SEGBİS ile bağlanan siyasetçiler, alkışlarla bulundukları yerden protesto etmeye devam etti.

Avukatlar da mahkeme heyetini alkışlarla protesto etti ve sıralara vurdu. Mahkeme başkanı tutanaklara “avukatlar uyarıldı” şeklinde geçti. Avukatlar bu durumu da protesto etti.

Mahkeme heyeti ile avukatlar arasında tartışmalar devam ediyor.

Sağlık Bakanlığı avukatları, İçişleri Bakanlığı yetkilileri, Yasin Börü’nün avukatları, AKP’li ve Hür Dava Partisi avukatları, Emniyet Genel Müdürü avukatları da duruşma salonunda hazır bulundu. 

Mahkeme heyetini protesto eden sanık avukatları, “Savunma hakkını yok saymak CMK’yi yok saymaktır. Her şeyi tutanağa geçin. Avukatlarla böyle konuşamazsınız” diye konuştu.

Mahkeme Başkanı, “Önce kimlik tespiti yapacağım, sonra iddianameyi okuyacağım” sözlerine, bakanlık avukatları ve müşteki avukatları da destek verdi. Avukatlar, alkışlarla duruşma salonunu terk etti.

40 yıl sonra bir ilk; Joe Biden "Ermeni soykırımı" dedi

TUTANAKLARA GEÇMEDİ

 

Duruşmada yaşananlar, “Bir kısım sanık müdafileri protesto ederek, salondan ayrılmaya başladıkları bu esnada bir kısım sanık avukatların söz almadan konuştukları ve bir kısım sanık avukatların tutuklu sanıklarla hitaben kimlik tespiti yaptırmamaları söylediği görüldü” şeklinde tutanaklara geçti.

SALONU TERK ETTİLER

Avukatlar, “Yargılama böyle yapılmaz” diyerek, salondan çıkmaya başladı. Mahkeme başkanı avukatlara, “Oturduğunuz yerde kimse söz almadan konuşamaz. İsimlerini verin kimlik tespiti yapar okuruz onsan sonra taleplerinizi alırız” ifadelerini kullandı. Avukatlar ise “Önce hakim olduğunuzu unutmayın” diyerek yanıt verdi.

Mahkeme başkanı avukatların yaşananların tutanaklara geçirilmesi talebini, “Kimlik tespitinin ardından bu söylediklerinizin hepsini tutanağa geçeceğiz” diye karşılık verdi.

‘KANUN AÇIK, YAPARIM’

Milletvekilleri, mahkeme başkanının avukatsız kimlik tespiti yapmasına “Avukatlar burada yok” diyerek tepki gösterdi. Mahkeme başkanı da “Kanun açık, yapabiliriz” dedi.

Mahkemenin işleyişine karşı söz söyleyen müştekilere de mahkeme başkanı, “Salonda işleyişi bozduğunuz an hepinizi çıkarırım” dedi.

‘AVUKATIM OLMADAN KİMLİK TESPİTİ YAPMAM’

Kimlik tespitine devam eden mahkeme heyeti, tutuklu siyasetçilerin kimlik bilgilerini okudu. Tutuklu HDP MYK Üyesi Alp Altınörs, “CMK hükümleri açıktır. Ben her hususta avukatlarımın yanımda olmasını istiyorum. Aynı şekilde CMK’ye göre müdafi desteği alma hakkım var. Avukatım olmadan kimlik tespitini yapmak istemiyorum. Yasa gereği her aşamada avukat yardımından yararlanma hakkım var. Avukatların bir kısmın dışarıda bıraktığınız için duruşma salonundaki avukatlar da dışarı çıktı. Neden avukatlar arasında bir ayrım yapıyorsunuz. Müşteki avukatların hepsi buradayken savunma avukatlarını neden dışarı çıkarıyoruz” diye konuştu.

Mahkeme başkanı, Altınörs’e avukatını çağırabileceğini söyleyerek, kimlik tespitine devam etti. Altınörs’ün cevap vermemesi üzerine mahkeme başkanı, tutanaklara “cevap vermedi” şeklinde geçti.

Başakşehir'de 'oruç krizi'! Demba Ba gönderildi, Aykut Kocaman sert açıklama yaptı

ATA: DOSYA EKSİK BAŞLADI

Tutuklu siyasetçi Ayla Akat Ata, kimlik tespiti sırasında “Ben bu koşulda sorduğunuz sorulara cevap vermem. Savunma avukatların yerini alması gerekiyor. Bu dosya şu an savunma makam yerine oturduğu için eksik başlamıştır. Gereken sorunu çözebilmek için yapmanız gereken şudur ikinci sırada oturan güvenlik personelini çıkarıp avukatları alma” diye konuştu. Mahkeme heyeti kimlik bilgilerini okuyarak, Ata’nın mikrofonunu kapattı.

Tutuklu siyasetçi Ayşe Yağcı, “Avukatım olmadan kesinlikle sorulara cevap vermeyeceğim” dedi.

Milletvekilleri, “Ne yapıyorsunuz, avukatlar olmadan” diyerek bir kez daha mahkeme heyetine tepki gösterdi.

HEYET VEKİLLERDEN YARDIM İSTEDİ

Mahkeme başkanı milletvekillerinden, “O zaman yardımcı olun, duruşmaya geçelim. Burada aleni bir duruşma yapıyoruz. Eğer aleni bir duruşma yapma niyetimiz olmasaydı şu an burada 5 ayrı salonda duruşma yapılmazdı. Hazırlık yapılmazdı. Her iyi niyeti gösterdik, sizde iyi niyet gösterin, sonra talepleri alacağız” talebinde bulundu.

Milletvekilleri bir kez daha avukatların içeri alınmasını talep etti.

Tutuklu siyasetçi Berfin Özgü Köse, “Avukatlarım olmadan mahkemenin hiçbir aşamasında herhangi bir beyanda bulunmak istemiyorum” şeklinde konuştu. 

Tutuklu siyasetçi Gülfer Akkaya, “Avukatlar alınmadan konuşmak istemiyorum” dedi.

SELAHATTİN DEMİRTAŞ: BURAYA YARGILANMAYA DEĞİL YARGILAMAYA GELDİK

Selahattin Demirtaş’ın kimlik tespiti yapılmak istendi.

“Bütün bilgileri zaten mahkemeye vereceğiz” diyen Selahattin Demirtaş, "Buraya susmaya değil konuşmaya geldik. Yargılanmaya değil, yargılamaya geldik. Avukatların sayısı belliydi. Her bir sanık için 3 avukat olsa da 100’den fazla avukat olacaktı. Mahkeme salonunun kalabalık olacağı önceden belliydi. Bu sorunu çözebilirdiniz. Gerçekten yargılamanın devam etmesini istiyorsunuz ara verip bu sorunu çözebilirsiniz. Bilgilerimizi tabi ki mahkemeye vereceğiz. Sormak istediğiniz her türlü soruyu sorabilirsiniz, biz de savunmamızı yapacağız. Yıllardır yargılama yapıyorsunuz. Bizi onlarla karıştırmayın. Sesinizi yükseltmeyin. Karşınızda çocuk yok. Türkiye’nin üçüncü büyük partisinin meclis grubu eş başkanları karşınızda. Her ne kadar sanık sandalyesinde otursak da halkın iradesini temsil ediyorsunuz. Bizler medeni insanlarız. Daha önce darbecileri yargıladınız, bilemem nasıl yargıladınız. Ama bize o muameleyi uygulayamazsınız. Bir duruşma salonunda avukatların bulunması gerekir. Yargılama usulen uygun gibi gözüksün istiyorsanız avukatlar girsinler. Ben orada değilim. Yanımda avukat yok, duruşma salonunda avukat yok. Şu anda duruşma salonunda aleyhime bir şey tespit etme şansım yok. Baskı ortamında yargılamayı yapsanız da avukatların buraya girmesi gerekiyor” dedi.

Demirtaş kimlik tespitine ilişkin sorulara yanıt vermedi.

Duruşma müştekilerin kimlik tespitleri ile devam ediyor.

"AVUKATLAR OLMADAN DURUŞMAYA BAŞLAYAMAZSINIZ" İTİRAZLARINA RAĞMEN MAHKEME BAŞKANI SORU SORDU

Duruşmaya SEGBİS ile bağlanan Emine Ayna, sorulan sorulara “Avukatım olmadan sorularınıza yanıt vermeyeceğim. Avukatımın salona girmesini talep” ediyorum dedi. Mahkeme başkanı bunun üzerine “Duruşma salonunun kapısı açık, isteyen girer” diyerek yanıt verdi.

Ardından Beyza Üstün’ün kimlik tespitlerine geçildi. Beyza Üstün, “Savunma hakkımı kullanmam için avukatlarımın burada olması gerekiyor. Avukatlarım olmadan kimlik tespitleri de dahil hiçbir sorunuza yanıt vermeyeceğim” dedi. Üstün, “Hukukun gereğini yapın ve avukatlarımızı içeri alın” dedi. Mahkeme başkanı bunun üzerine sorularını sürdürdü. Arından Üstün’ün sorulara yanıt vermediğini tutanak altına aldı.

Gazeteci Can Ataklı: HDP hem kendine ateş etti hem de muhalefeti mahvetti

FİGEN YÜKSEKDAĞ VE SEBAHAT TUNCEL'İN SESİ KAPATILDI

Figen Yüksekdağ "En temel hukuk kurallarından biri savunma hakkının eksiksiz yerine getirilmesidir. Hukukun yerine getirin, avukatlar olmaksızın duruşmaya başlayamazsınız” demesine, mahkeme başkanı, “Evli misiniz, ne iş yapıyorsunuz, adresiniz neresi, üzerinizde mal varlığı var mı?” diye sormaya devam etti. Yüksekdağ’ın itirazlarını sürdürmesi üzerine SEGBİS’in sesi kesildi.

Salonda bulunan Sebahat Tuncel, “İyi niyet diyorsunuz, bizi sizin iyi niyetiniz bağlamaz, bizi hukuk bağlar, bizim avukatlarımızın burada olması gerekiyor, arkadaşlarımız buraya gelebilir, koşulları oluşturmak sizin göreviniz” dedi. Mahkeme başkanı bunun üzerine Sebahat Tuncel’in sesini kapattı. Tuncel’in sesinin kapatılması salonda alkışlar ve “Savunma hakkı kısıtlanamaz” sloganı ile protesto edildi.

AVUKATLARIN YERİNDE ÇEVİK KUVVET POLİSLERİ OTURTULDU

Ayla Akat Ata, Bircan Yorulmaz, Sabahat Tuncel, Günay Kubilay, Ali Ürküt, Beyza Üstün, Nazmi Gür'ün de arasında bulunduğu bir kısım sanık salona girdi. Salondakilere el sallayan sanıklar alkışlarla karşılandı.

Mahkeme heyetinin salona girmesi sonrası avukatlar, dışarıda bulunan avukatların salona alınmasını talep etti. Mahkeme başkanı pandemi nedeniyle daha fazla avukatın alınmayacağını söyledi. Avukatlar, "Avukatlar gelmeksizin salonda bulunan avukatların da çıkacağını" söylemesi üzerine mahkeme başkanı, "Olabilir, avukatlarla zorla duruşma yapmıyoruz” dedi.

Genco Erkal’dan katıldığı programda dikkat çeken açıklama: Bizi tehdit ediyorlar

BAZI AVUKATLARIN DAVAYA ALINMAMASINA İTİRAZ YOK SAYILDI

Mahkeme başkanı avukatları dinlemeden yoklamaya başladı. Avukatlar alkışlar ve sıralara vurarak tepki gösterdi. Meslektaşlarının salona alınmadığının tutanak altına alınmasını isteyen avukatların bu talebi de karşılanmadı.

Selahattin Demirtaş da SEGBİS ile bağlanan Selahattin Demirtaş da avukatların alkışına katıldı.

Mahkeme salonunda avukatlar mahkeme heyetini alkışlarla protesto etmeye devam etti. Avukatlar “Savunma avukatları yerine oturamıyor ama çevik kuvvet polisleri duruşma salonunda. Avukatları içeri almak zorundasınız, böyle duruşmaya başlayamazsınız, bunu tutanak altına almak zorundasınız” dedi. Bunun üzerine mahkeme başkanı, “Geçen duruşmada bize verdiğiniz derslerden baya bilgi edindik, CMK’ye baktık” diyerek talepleri reddetti. Ardından üzerinde cübbe olmayan avukatın dışarı çıkarılması talimatı verildi.

Mahkeme heyeti bütün tepkilere rağmen kimlik tespitlerine geçti. Avukatların ve yargılananların alkışlı protestosu devam etti.

ARANIN ARDINDAN DURUŞMA BAŞLADI

Verilen aranın ardından duruşma sanık avukatlarının avukat yoklaması ile başladı.

"128 MİLYAR DOLAR NEREDE"

Duruşmanın devam ettiği sırada Demirtaş, cezaevinden "128 milyar dolar nerede" yazılı kâğıdı SEGBİS kamerasına gösterdi.

AVUKATLAR REDDİ HAKİM TALEBİNDE BULUNDU

Kobanê Davası avukatlar olmadan iddianame okunmasıyla devam ederken, avukatlar UYAP üzerinden reddi hakim taleplerini mahkemeye iletti.

108 siyasetçinin yargılandığı davanın ilk duruşması, avukatsız sürüyor. İddianamenin okunması sırasında söz alan DBP eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, reddi hakim talebinde bulundu. Tuncel, “Avukatlarımız olmaksızın bizi yargılamaya çalışıyorsunuz. Biz burada kalıp, dinlemek istemiyoruz” dedi.

“6 MİLYONUN İRADESİNİ YARGILAYAMAZSINIZ”

Mahkeme başkanı, CMK usulüne göre duruşmayı devam ettirmede hakkı olduğunu iddia ederek, Tuncel’i oturmaya davet etti. İddianamenin okunması devam ederken, bir kez daha mikrofonu açılmadan söz alan Tuncel, “Bu davayı böyle yürütemezsiniz. İşkence yapıyorsunuz bu biçimde. Avukatlarımız olmaksızın iddianameyi okumanız suçtur. 6 milyonun iradesini böyle yargılayamazsınız.  Bu mahkemeyi durdurun saygılı olun. Saygıyı önce siz göstermelisiniz” sözleriyle tepki gösterdi.

AVUKATLAR İKİNCİ KEZ MAHKEME SALONUNU TERK ETTİ

İddianamenin okunmasına devam edildiği sırada avukatlar önce yazılı, ardından sözlü beyanda bulunmak üzere mahkeme başkanı ile görüştü. Ancak mahkeme yine avukatların hem yazılı hem sözlü taleplerini dikkate almadı. Bunun üzerinden avukatlar sloganlar ve alkışlar eşliğinde salonu terk etmeye başladı.

DURUŞMA 3 MAYIS’A ERTELENDİ

Sincan’da görülen Kobane davasında mahkeme, reddi hakim talebinin iletilmesi için Demirtaş, Yüksekdağ ve Tuncel’e süre verilmesine, diğer sanıkların ve avukatların reddi hakim talebinin ise bu aşamada reddine karar verdi. Bir sonraki duruşmanın ise 3 Mayıs tarihide görülmesine karar verdi.

Mahkemenin ara kararı şöyle:

“1- Sanıklar Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Sebahat Tuncel’e reddi hakim taleplerinin yazılı olarak bildirmeleri için süre verilmesine, bildirildiğinde değerlendirilmesine

2 – Avukatlar Kadir Kuteri, Mehmet Emin Aktar, Mahsuni Karaman, Mesut Beştaş, Kenan Maçoğlu, Cemile Turhallı Balsak, Hürrem Sönmez, Arzu Kayaoğlu, Hadi Cin, Levent Pişkin’in reddi hakim talebinin somut gerekçeye dayanmaması duruşmayı uzatmaya mutaip olması hakimin oturum sırasında reddedilmesi haline söz konusu madde uyarınca bu konuda karar verilmesi için oturuma ara vermek zorunda bulunmaması nazara alındığında duruşmaya devam edilmiş, iddianamenin anlatılması tamamlatılmış, akabinde sanık müdafilerinin duruşma salonundan ayrılmadan önce söz verilmesini istedikleri sanıklara söz verilmiş. Reddi hakim talebi ile ilgili diyecekleri alınmış olup tüm bunlar birlikte değerlendirildiğinde CMK’nin 22 ve devamı maddeleri ve özelikle CMK’nin 31 madddesi nazara alındığında 31/C bendi gereğince red istemin duruşmayı uzatmak amacıyla

Somut gerekçe gösterilmemesi nedeniyle ret isteminin geri çevrilmesine, itiraz edilmesi halinde CMK 2’nin 31/3 ve 260’a 7 maddesi gereğince itiraz yolunun Ankara 23. Ağır mahkemesinde açık olmasına,

3- Bir numara kararı gereğince reddi hakim kararı için süre tanınması, iki numara kararı gereğince verilen kararın itiraza tabii olması, CMK’nın 29’uncu Maddesinin 2’inci fıkrası gereğince savunma aşamasına geçilmeyeceğinin anlaşılması nedeniyle duruşmaya ara verilmesine bu nedenlerle duruşmanın 3 Mayıs 2021 gününe ertelenmesine karar verilmiştir.”

Duruşma 3 Mayıs 09.30’da devam edecek.

ALMANYA’DAN KOBANÊ DAVASI TEPKİSİ

Federal Alman Hükümeti, Türkiye'de Pazartesi günü başlayan ve aralarında üst düzey Halkların Demokrasi Partisi (HDP) üyesi siyasetçilerin de bulunduğu 100'ü aşkın kişinin yargılandığı Kobani davasına tepki gösterdi.

Alman Hükümetinin İnsan Hakları ve İnsani Yardım Sorumlusu Bärbel Kofler, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, "Türk makamlarının HDP ve HDP üyelerine karşı izlediği sert ve uluslararası düzlemde tekrarlayan eleştirilere maruz kalan yaklaşımı, bugün Ankara'da başlayan davanın, 2014’teki Kobani protestolarıyla bağlantılı trajik olayların araştırılmasına uygun olup olmadığına dair kuşkuları artırıyor" ifadesini kullandı. Kofler, "Siyasi görüşleri kriminalize etmek isteyenler, demokrasinin temelini hedef alır" diye konuştu.

Almanya'nın dava sürecini yakından takip edeceğini kaydeden Kofler, Türkiye'de hukuk devleti ilkesi standartlarına sadık kalınması yönündeki beklentisini dile getirdi.

Özellikle sanıklar arasında bulunan HDP eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş'a "şaibeli suçlamalar" yöneltilmemesi çağrısında bulunan Kofler, Demirtaş’ın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) kararı doğrultusunda serbest bırakılması gerektiğini kaydetti.

İnsan Hakları ve İnsani Yardım Sorumlusu Kofler, HDP’nin o dönem söz konusu protestolarla ilgili yaptığı çağrıların, "şiddet çağrısı değil, siyasi görüş beyanı olduğu" yönündeki Aralık 2020 tarihli AİHM kararını da hatırlattı.

Kobanê davası kapsamında toplam 108 kişi, 2014 yılında Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) Suriye’nin kuzeyindeki Kobani kasabasına saldırmasına tepki olarak Türkiye'de düzenlenen protesto gösterileri nedeniyle yargılanıyor. IŞİD Kobanê'ye kuşattığında Türk hükümetini yaşananlara seyirci kalmakla eleştirenler, çeşitli şehirlerde protesto eylemleri düzenlemişti. 6-8 Ekim 2014'deki olaylar sırasında 37 kişi ölmüştü.

AP’DEN TÜRKİYE’YE ÇAĞRI

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Brüksel'de temaslarda bulunduğu saatlerde Avrupa Parlamentosu başta Selahattin Demirtaş olmak üzere Türkiye'deki 'siyasi tutuklu' olarak nitelendirilen kişiler için sert bir karar aldı.

AB kurumlarınca hazırlanmış daha önceki Türkiye raporları da göz önünde bulundurularak hazırlanan kararda, Demirtaş için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) hükümleri kapsamında derhal koşulsuz bir biçimde serbest bırakılması çağrısı yapıldı.

YÜKSEKDAĞ VE TÜM TUTUKLU HDP'LİLER

Aynı şekilde Figen Yüksekdağ'a da yönelik tüm suçlamaların düşürülmesi, tüm HDP'li tutukluların "serbest kalması ve tüm bu kişilerin tehditlerden ve baskıdan azade şekilde demokratik haklarını kullanmaya devam edebilmeleri" talep ediliyor.

KARAR METNİNDE YER ALAN İFADELER

    AP, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'ne 21 Mart 2021 tarihinde gerçekleşecek bir sonraki toplantılarında acil olarak AİHM'in Demirtaş kararının Türkiye tarafından reddinin görüşülmesi çağrısını yapar. Bakanlar Komitesi'nde AİHM Büyük Oturum kararının Türkiye tarafından uygulanmasını sağlamaya yönelik gerekli tüm uygun adımların atılacağından kuşku duymaz.

    AP, AİHM kararlarının bağlayıcı olduğunu ısrarla hatırlatır ve bu da Türk yetkililerin Demirtaş'ı derhal serbest bırakması anlamına gelmektedir. Bunu yapmadığı süre boyunca Türkiye'nin hem AİHM hem de kendi iç hukukunu ihlal etmekte olduğunu hatırlatır.

    Demirtaş'a yönelik tutum ve tavırdan ötürü Türk yetkililerini kınar. Demirtaş'ın hukuksuz tutukluluğunun 4 yıla uzatılması kendisine, ailesine ve siyasi partisine geri dönüşü mümkün olmayan zararlar açan zalimane bir siyasi cezalandırmadır. AP, Türkiye'ye Demirtaş ile ilgili daha fazla sindirmeye yönelik adımlar atmaktan geri durma çağrısı yapar.

    AP, tüm AB yetkililerine, temsilcilerine ve üye devletlere buldukları her fırsatta Demirtaş'ın ve diğer tutuklu tüm insan hakları savunucularının, avukatların, gazetecilerin, akademisyenlerin ve siyasilerin durumu ile ilgili pozisyonlarını Türk yetkililere iletmeleri çağrısı yapar.

    AP, Türk yargısının ve yetkililerinin AİHM kararlarını önemsemeyen tutumları karşısında derin endişe duymaktadır. Türk alt mahkemelerinin de anayasa mahkeme kararlarına uymadığı artan sayıda örnekle görülüyor. AP, Türkiye'ye hukuka tam uyumlu şekilde hareket etme, hukukun üstünlüğünü, temel hakları, demokrasiyi ve azınlık haklarını güçlendirme çağrısı yapar.

Editör: TE Bilişim