Gazete Emek- Erdoğan Aktaş'ın Tv100'de ekrana gelen Sağlı Sollu programında AKP eski milletvekili Mehmet Metiner değerlendirmelerde bulundu. Aktaş'ın "Ekonomideki bu durum seçmeni ve siyasi tercihini nasıl etkiler?" sorusuna Metiner, "Çok büyük ölçüde etkiler. Zaten AKP hükümetimizin en büyük muhalifi. Ana muhalefet partisi bugün ekonomidir. Bizim iktidarımızı eğer götürürse ekonomi götürür" diyerek yanıt verdi.

Partisine ekonomi konusunda uyarılarda bulunan Metiner, "Onun dışında 6 parti değil 16 parti yan yana dizilsin Erdoğan'ı da AKP iktidarını da alaşağı edemez. Onun için bizim ne yapıp edip ekonomiyi düzeltmemiz gerekiyor" dedi.

"Erdoğan, Bahçeli'yi ikna ederse Soylu görevden alınacak" iddiası

'TARIM POLİTİKALARIMIZIN ELEŞTİRİLECEK YANLARI YOK MU? FAZLASI İLE VAR'

Kendisine, "Her şey çok rayında mı gidiyor?" diye soran Metiner, 'hayır' yanıtını verdi. "Dünyada kendi kendine yetebilen hiçbir ülke yok yoktur, hiçbir konuda... Biz öyle bir tablo çiziyoruz ki; dışarıdan hiçbir şey ithal etmeyeceğiz. Her şeyi içeride kendimiz üreteceğiz. Kendimiz tüketeceğiz, ihracat da yapmayacağız" ifadelerini kullanan Metiner şöyle devam etti:

“İthal ettiğimiz öyle ürünler var ki; kendi içimiz işleyip dışarıya da ihraç ediyoruz. Bir liraya aldığımız şey 3 liraya ihraç ettiğimiz bir ürüne dönüşüyor. Şimdi bu ekonomistlerin, tarımı en iyi bilen insanların konuşabileceği konular. Bunu iyi bilen gazetecilerimiz, siyasetçilerimiz yok mu? Var.

Şu an Google'a bakıp da; şu kadar ton arpayı biz ithal ediyoruz, bu kadar üretiyoruz. Aslında ithal ettiğimiz arpayı da bizim burada üretmemiz lazım. Soğanı da patatesi de burada... O zaman dünyadaki insanların birbirlerini hiçbir şekilde ihtiyaçları olmaz ki yani. O zaman ithal, ihracat olmaz. Herkes kendine yetecek, her şeyi kendi ülkesinde üretsin ve tüketsin kimse hiçbir yerden bir şey ithal etmesin.

Tarım politikalarımızın eleştirilecek yanları yok mu? Fazlası ile var. Ayrıntılara girmeden söylüyorum. Çünkü bu konuda görüşlerine itibar ettiğim arkadaşlarım var.”

Ekonomistlerden 'ortak' dolar tahmini: "Böyle devam ederse yakında 30 lira olacak"

VEFA YEMEĞİ ELEŞTİRİSİ 
 

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın partisinde geçmişte görev almış kişilere Beştepe’de verdiği yemeğe dair eleştirilerinyazdıan Yeni Şafak yazarı Mehmet Metiner, mekan seçiminin yanlış olduğunu belirterek şunları kaleme aldı: 

"Lafı dolandırmadan belirteyim. Evvela mekân seçimi yanlıştı. Bir siyasi parti toplantısının CB Külliyesinde yapılması doğru değil. Parti devleti algısı oluşturacak söz ve davranışlardan kaçınmak, herkesten önce bizim dikkat etmemiz gereken hususların başında gelmeli. Biz devlet yöneten bir partiyiz ama devletin partisi değiliz. Devlet sadece bizim devletimiz değildir; bu ülkede yaşayan herkesin devletidir. Bu devlet, bir parti devleti değildir. CHP’nin parti devleti zihniyetiyle ve uygulamalarıyla vuruşa vuruşa gelen bir zihniyetin mensuplarıyız. Varlık sebebimizi gözden kaçırırsak yazık ederiz. Külliye sadece AK Partililerin mekânı değildir; bütün vatandaşların mekânıdır. Cumhurbaşkanı, partili aidiyetine rağmen herkesin Cumhurbaşkanı’dır. Biz AK Parti olarak milletin her kesiminin partisiyiz. Herkesi kucaklamak ve her kesimi bütünleştirmek için yola çıkmış bir misyonun partisiyiz. “Biz birlikte Türkiye’yiz!” mottosu, vazgeçilemez ilkelerimizin başında geliyor. O yüzden bu devlete aidiyet bağını zayıflatacak “parti devleti” uygulamalarından vazgeçmek aynı zamanda kurucu anlayışımıza bağlılıkla da direkt alakalıdır. Oturduğum yerden bir an düşündüm. Aynı mekânda CHP’nin toplantısı yapılıyor, ekranda izlerken ne hissederdim acaba? Doğrusunu söylemem gerekirse, bu görüntü karşısında devlete aidiyet duygum örselenirdi. Önerim o ki bundan sonra hiç değilse bu tür uygulamalardan vazgeçilmesidir."

X-RAY ELEŞTİRİSİ

Güvenlik önlemlerinden şikayet eden Mehmet Metiner şunları ifade etti: 

"Külliye’ye çağrılan insanlar tanınan-bilinen insanlar. Bizzat CB çağırmış. O kadar çok x-ray cihazlarından geçirilmeleri doğru mu? Elbette yanlış. Devletin o bürokratik soğuk yüzünün en azından Cumhurbaşkanı’nın yakın dava arkadaşlarından uzak tutulması gerekmez miydi? Güvenilip çağrıldığınız bir yerde, üstelik Cumhurbaşkanı’nın “kendi eviniz” dediği bir yere girerken çok sayıda can sıkıcı cihazlardan geçmek, hiç de hoş olmadı."

Ayhan Bilgen’in kuracağı partinin adı netleşti

BÖYLE Mİ OLMALIYDI

Mehmet Metiner, yazının devamında özetle şunları yazdı:

"Bini aşan insan bir yemekte bir araya geliyor ama kalabalıktan çoğu birbirini göremeden birbiriyle konuşmaya dahi vakit bulamadan ayrılıyor. Yemek öncesi Reis çıkıp bir konuşma yapıyor, sonra yemek yeniyor ve yemek biter bitmez herkes dağılıyor. Hiç kimse bir tek kelam edemeden ve Reis’in elini dahi sıkmadan geldiği yere geri dönüyor. Bu böyle mi olmalıydı? Kuşkusuz bu tür toplantılar da gerekli ve önemli. Eyvallah. Ama sadece bununla sınırlı kalırsa bu ciddi gönül kırıklıkları siyasi yıkıma dönüşebilir. O yüzden diyorum ki asıl başka yol ve yöntemlerle Cumhurbaşkanımız mutlaka ve vakit geçirmeden dava arkadaşlarının yeni dönem siyasetimize dair eleştirilerini ve önerilerini almalı."

Barış Pehlivan, HDP'li bir yetkiliyle yaptığı görüşmeyi yazdı: "Nefes alamaz hale gelirsek, gerekirse seçime hiç girmeyiz"

ÖNERİLERİM ŞUNLAR

“Bunun için önerilerim şunlar” diyen Mehmet Metiner yazısına şöyle son verdi: 

"Bir: Dar gruplarla uzun vakitli formel olmayan toplantılar düzenlemek. Onlara içlerindeki her şeyi ifade edebilecekleri bir zaman ve mekân imkânı sağlamak.

İki: Belli zamanlarda Reis’in telefonla arkadaşlarını ve dostlarını araması, varsa onların şikâyetlerini ve taleplerini dinlemesi.

İddiam o ki gönüllerini kırdığımız veya hak ettikleri değeri vermediğimiz insanlarımızı derleyip toparlayabilirsek ilk günkü aşkla başarıya ulaşmamızın önünde hiç engel kalmaz."


 

Kaynak: Halk TV 

Editör: TE Bilişim