Gazete Emek-T24 yazarı Murat Sabuncu, Maraş merkezli depremlerde yıkıma uğrayan illerin başında gelen Hatay'dan izlenimlerini aktardı. Yeşil Sol Parti seçmeninin iki isim arasında kaldığını dile getiren gazeteci, şunları dile getirdi:

"Konuşmalar yapılırken dinlemeye gelenlerle sohbet ediyorum. 'Kerem Abi'yi çok seviyorum buranın çocuğudur' diyor. Burası, yani Samandağ ve Merkez Mahallesi,  ‘sol' için önemli. Mücadelenin her zaman diri tutulduğu yer. ‘Kerem Abi' diye bahsettiği ise Yeşil Sol'un birinci sıra adayı Kerem Nalbant.

Ardından konvoy Samandağ'ın merkezine gidiyor, esnaf ziyareti yapıyor. Orada da izliyorum. İlgi var. 2018 seçimlerinde Hatay'da en yüksek oyu Samadağ'dan almış HDP.  22 bin 433 ile buradaki oyların yüzde 32,7'si HDP'ye gelmiş. Bir de Defne'de oyları yüzde 20'nin üzerinde. Geçen dönem yüzde 11 ile tek milletvekili Barış Atay'ı çıkarmıştı.

İzlediğim iki diyaloğu anlatmak istiyorum. Birincisi, bir Yeşil Sol yöneticisi partililere oy pusulasını anlatıyor: 'Biliyorsunuz oy vereceğimiz partinin adı ve logosu farklı. Buna dikkat edin. Bir de pusulada Emek ve Özgürlük İttifakı'nın altında iki farklı isim ve mühür yeri var. Sadece birine mührünüzü basın.'

'BÖYLE GİDERSE İYİ PARTİ’NİN ALTINDA OY ALACAĞIZ'
Bir diğer diyalog ki bunu sokaktaki sade vatandaştan konuştuğum sivil toplumculara pek çok isimden duydum. TİP ile Yeşil Sol arasındaki kararsızlık. Daha önceki seçmen tercihlerine bakıldığında, TİP'in yaptığı büyük atağa rağmen İki farklı partiden iki ismin de çıkmasının zor olduğu bir süreç. Kesişen kümeler… Kendisini ‘solda' olarak tarif eden iki ismin şahit olduğum tartışması şöyle idi:

- 'TİP'te Can Atalay var, hem de içerde. Haksızlık olan her yere koşan bir isim. Bize ona oy vermek yakışır.'

- 'Doğru ama HDP'den de isimler hapiste. Onlar ne yapacak? Tüm Can'ların dışarı çıkması için bir şey yapmalı.'

- 'Can Atalay çıkınca hem burası hem geride kalan herkes için bir çaba harcar.'

- 'Böyle giderse ittifak olarak değil ama Yeşil Sol olarak İYİ Parti'nin bile altında oy alacağız.'

- 'Mühim olan ittifakın kazanması, TİP de Yeşil Sol da bizim.'

Bu tartışmalar gittiğim her yere tonu-şekli farklı olsa da karşıma çıktı. 
Bu arada HDP Eş Genel Başkanı Prof. Dr. Mithat Sancar'ı ilk kez alanda izledim. Gazeteci olarak kendisini akademisyenliği döneminden beri tanırım. Özellikle dünyadan örnekleriyle beraber ‘çatışma-çözüm' konularını iyi bilen biri isimdir. Eş başkanlığı döneminde; zor Türkiye ve parti şartlarında ‘uzlaşmacı-barışçı-sakin' tavrıyla, özellikle başta CHP olmak üzere- muhalefetin rahatlıkla ilişki kurabildiği-konuşabildiği isim oldu hep. Eylül 2022'de açıklanan HDP'nin 11 maddelik tutum belgesinde emeği çok. Bu belgedeki dördüncü madde "Kürt sorunu için çözüm yeri Meclis'tir" vurgusu son derece önemliydi. Cumhurbaşkanı adayı çıkarmama, verilecek desteğin isimlendirilmesi sürecinin (doğrudan Kılıçdaroğlu ismini pek muhtemel bu hafta dillendirecekler) planlanmasında da rol aldı. 

Sancar'ın alanda insanlarla kurduğu ilişki ve tabanın Sancar'a ilgisi; bulunduğu konumda emaneten duran mesafeli bir akademisyen değil, benimsenmiş bir Eş Genel Başkan portresi koyuyor ortaya.

Mithat Sancar'ın uğraştığı, ancak gerçekleşmeyen konu TİP'in de içinde olacağı tek liste oldu. Bununla ilgili herkesin yapacağı muhasebe için seçim sonucunu beklemek gerekecek. 

Hatay ile ilgili yazdığım bu üçüncü yazı oldu. ‘Sol'u, ‘Sağ'ı ve Yeşil Sol'u anlamaya, alandaki durumunu görmeye, aktarmaya çalıştım. Şimdi deprem sonrası gittiğim, son halini görmek istediğim İslâhiye ve Nurdağı üzerinden Urfa'ya geçiyorum. Oradan seçim izlenimlerimi aktarmaya devam edeceğim.


 

Editör: Derya çelik