Gazete Emek-İsmailağa Cemaatinde “dini nikah” adı altında 6 yaşındaki H.K.G’nin yıllarca cinsel istismara uğramasına ilişkin açılan davanın ilk duruşması bugün İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülüyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının kapalılık talebini kabul eden Mahkeme Heyeti, duruşmanın kapalı devam etmesine karar verdi. Mahkeme, baroların, siyasi partilerin, kadın örgütlerinin katılım taleplerini reddetti. Mahkeme dosyaya gizlilik kararı da getirdi.

Dava öncesi adliye önünde toplanan kadın örgütleri açıklama açıklama yaptı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Kadınlar Birlikte Güçlü, Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği, Gülsuyu Gülensu Kadın Dayanışma Derneği, Bodrum Kadın Dayanışma Derneği, Emek Partisi İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros ve EMEP'li kadınlar, Sol Femisint Hareket ve CHP Kadın Kolları davanın takibi için adliyede.

Sabah saat 10.00'da başlaması gereken duruşma mahkeme salonunun küçük olması ve avukatların duruşmaya katılamaması nedeniyle uzunca süre başlayamadı. İlk başta kadınların adliyeye girişi engellendi ve basın mensupları içeriye alınmadı. Daha sonra ise kalabalık nedeniyle duruşma büyük salona alındı.

Türkiye Barolar Birliği (TBB) yöneticileri ve çeşitli baro başkanlarının da aralarında bulunduğu 200'ü aşkın avukat ile kadın ve çocuk hakları örgütleri temsilcileri salona yerleşti. H.K.G'nin babası sanık Yusuf Ziya Gümüşel de salonda hazır edildi.

Mahkeme başkanı, iddianamenin okunmayacağını ve duruşmada  SEGBİS kaydı yapılmayacağını belirtti, avukatlar ise buna tepki gösterdi. Tepkiler üzerine SEGBİS açıldı ve iddianame okundu. İddianamede “zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı” ve “cinsel saldırı” suçlarından Kadir İstekli hakkında 30 yıldan az olmamak, baba Yusuf Ziya Gümüşel ve anne Fatma Gümüşel hakkında da 18 yıldan az olmamak kaydıyla hapis cezası istendi.

İddianamenin okunmasının ardından avukatların, baroların ve kurumların davaya katılma talepleri alınmaya başlandı.

"HUKUK KURALLARINA UYGUN GÖTÜREMEYECEKSENİZ, EL ÇEKİN"
Adana Barosu yönetim kurulu üyesi avukat, duruşma başlamadan önce yaşanan sorunları hatırlattı. Başlangıçtaki SEGBİS'in açılmaması ve iddianamenin okunmaması kararların adil yargılama ihlali olduğunu belirten avukat, "Eğer bu davayı hukuk kurullarına uygun şekilde götüremeyeceksiniz, duruşmadan el çekin" diye konuştu.

DAVANIN GİZLİ GÖRÜLMESİ TALEBİNE TEPKİ
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, duruşma öncesinde mahkemeden davanın kapalı yapılmasını ve olaya ilişkin yayın yasağı konulmasını talep etmişti. İstanbul Baro Başkanı Filiz Saraç davanın gizli görülmesi talebine tepki göstererek "Bizler davanın kapalı görüleceği ve davaya katılamayacağımıza dair kaygı taşıyoruz" dedi.

TBB Başkan Yardımcısı Sibel Suiçmez ise; "Suçiçmez, davanın tarihsel ve toplumsal bir dava olduğunu vurguladı: "Bu sadece bir kadın ve çocuğu değil, binlerce kadının ve çocuğun çığlığı olacak bir dava. Bu nedenle davaya katılma taleplerimizin kabul edilmesini talep ediyorum. Ayrıca herhangi bir nedenle duruşmaya kapalılık kararı getirilmemesi gerekiyor, bu dava kapalı görmeyi şöyle bırakalım aksine toplumu ilgilendirdiği için bu nedenle kamuya açık şekilde yapılması gerekir" beyanında bulundu.

İstanbul Barosu’ndan bir kadın avukat söz alarak, “Bir çocuğun cehennemi bir kadının isyanı bizi bir araya getirdi. Çünkü devlet bu kadınları, çocukları korumuyor” dedi. Ankara Barosu üyesi avukat Zeynep Tepegöz ise, sanığın ifadesi alındıktan sonra dosyada gizlilik kararı alınsa da dışarıya çıkarılmamaları konusunda mahkeme başkanını uyararak davaya katılım taleplerini yazılı olarak sunacaklarını belirtti.

Ankara Barosu Çocuk Hakları Merkezi üyesi avukat Hilal Çelik ise, sözlerine cinsel istismar suçlarının kamu barışını tehdit eden suçlar olduğunu hatırlatarak, “Barolar insan haklarının korunması ve sağlanması noktasında temel ödevler yüklenmişlerdir. Katılma taleplerimizin kabulünü talep ediyoruz” dedi.

Batman Barosu Yönetim Kurulu üyesi avukat Neşe Erbulat ise, “Cinsel istismar, kadına yönelik şiddet olaylarını artık bu ülkede görmek istemiyoruz, hep birlikte bunun önüne geçmek istiyoruz. Evlilik adı altında cinsel istismara, şiddete zorlananlara karşı duruşma salonunda olmazsak bu mücadeleyi nasıl yürütebiliriz? Barolara ve meslektaşlara katılma talebi vermeyerek bizleri izleyici konumunda olmaya mahkum ediyorsunuz” şeklinde konuştu.


Van Barosu üyesi avukat Medine Turan Taylak da, adil yargılanma yürütülmesini talep ederek sözlerine başladı. Turan, “Usulün uygulanmasına, SEGBİS kaydının açılması ve iddianamenin okunmasına ilişkin meslektaşlarımız onlarca kez düzeltmelerde ve itirazlarda bulundu. Yargılamanın acil bir şekilde yürütülmesi için buna ihtiyaç var” diye konuştu.

"BAKANLIK ÇOCUKLARI TARİKATLARA TAŞIYOR"
Antalya Barosundan Serap Ertuğrul, "Bugüne kadara tarikatlarda yaşanan olaylarda iktidar sessiz kalmakla kalmadı, akladı. Bugün burada yine bir tarikatta yaşanan istismar üzerine buradayız. H.K. istismarı yaşarken aile bakanlığı, içişleri, adalet bakanı yanında olmadı. Fakat Aile Bakanlığı bugün davaya katılma talebinde bulunuyor. Ama aynı Bakanlık dün bir açıklama yapıyor ve 4-6 yaş çocuklarını Kuran kurslarına kaydedecek ailelere yardım edileceğini söylüyor. Tarikatlara çocukları taşıyan Bakanlık, bugün davaya katılma talebinde bulunuyor" dedi.

FİLİZ KERESTECİOĞLU: DİĞER ÇOCUKLARA NE OLDU?
Baroların ardından siyasi partilerin ve derneklerin katılım taleplerine geçildi.

HDP Milletvekili ve Mecliste H.K.G'ye yönelik istismar üzerine kurulan Araştırma Komisyonunun üyesi Filiz Kerestecioğlu, "Cesaretli bir genç kadınla dayanışma için buradayız ama bizler merak ediyoruz. Bu vakıftaki başka çocuklara ne oldu?" diye sordu. Davanın aynı zamanda diğer çocuklara da "korkma gel anlat" seslenişi demek olduğunu belirten Kerestecioğlu, "Bu nedenle sizler buradaki diğer çocuklara cesaret olmak zorundasınız" dedi.

Meclis Araştırma Komisyonunun bir başka üyesi, CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin ise konuşmasına "Burada olmaktan utanç duyuyorum" diye başladı ve şu sözlerle gelişmeye tepki gösterdi: "6 yaşında emzikle, biberonla dolaşan çocuklar biliyorum. Az önce okunan iddianamede sanık, 'böyle olduğunu bilseydim...' diyor. Bunu nasıl bilmez, ağzı süt kokan bir çocuğa dokunulmayacağını nasıl bilmez" dedi. Kapalılık kararı talebine de değinen Şahin, "Kamunun vicdanı için oradasınız, kamunun vicdanını zedelemeyin ve kapalılık kararı vermeyin. Şeffaf olunmasını talep ediyorum. adalet öyle yerini bulsun ki, bu toplumda kimse bunlara cesaret edemesin" diye konuştu.

AKP'NİN KATILMA TALEBİNE TEPKİ
AKP İstanbul Kadın Kolları adına yapılan başvuruda, suçun ve cezanın şahsiliği ilkesinden bahsedildi, "İslam'a veya inanca mal edilemez" dendi, katılım talebinde bulunuldu. Talebin ardından salondan "yuh" sesi yükseldi.

Emek Partisi adına katılım talebini sunan Avukat Cevriye Aydın, "Bu davada verilecek karar son derece kritik olacaktır, istismarla mücadelede yön tayin edici olacaktır. Yargılamanın adil bir yargılama olmasını diliyor bu davaya katılım talebinde bulunuyoruz" dedi.

Türkiye İşçi Partisinin katılım talebini sunan Avukat Melike Öztürk, "TİP her türlü gericiliğe karşı mücadele veren devletin pozitif yükümlülüklerini yerine getirmesini isteyen bir parti. Bizim bu dosyaya katılma talebimiz var" dedi.

HKP avukatı ise "Bu dava basit bir cinsel istismar davası değil cemamatlerin tarikatların içinde olanları ortaya çıkaracak bir davadır. Bu cemamatleri savunanlar, dernek statüsü verilsin diyenler de soruşturulmalı, tüm sorumlular hakkında suç duyuruları yapılmalı ve tüm cemaatler, tarikatlar kapatılmalı" dedi.

Türk Hukukçu Kadınlar Derneği Sureyya Turan, "Biz de dernek olarak bu davaya müdahil olmak istiyoruz sanıkların eylemlerine uyan en ağır ceza ile yargılamasını istiyoruz kadınların çocukların kendilerini özgür hissetmesi için bu dava çok önemli bir dava" diye konuştu.

Sol Parti adına katılım talebini sunan Avukat Damla Atalay, "Kadınlara ve çocuklara yönelik her türlü şiddetle mücadele eden sol parti adına davaya müdahillik talep ediyoruz." dedi
Demokrasi İçin Hukukçular Grubu adına katılım talebinde bulunan Devrim Avcı "Halkı, toplumu çok yakından ilgilendiren bir insanlık suçunun söz konusu olması, ergenlik yaşına bile ulaşmamış bir çocuğun anne- baba rızası ve teslimiyle sayısız kez, yıllarca zincirleme bir süreç halinde cinsel istismara maruz bırakılması,  bu ülkede yaşayan herkesi ilgilendiren bir suç olması yanında, hepimizde ve tüm toplumda  infial yaratmış bir suçtur. Ülkemizde böylesine korkunç vehamette bir suç işlenmesinden hem birey olarak hem hukukçular olarak zarar gördüğümüz gibi, iş bu davaya katılmamızda da hukukun egemen kılınması, adil bir yargılamanın gerçekleşmesi, karşımıza çok sarsıcı bir suç olarak çıkmış olan bu  toplumsal çürümüşlüğün yasa ve uluslararası sözleşmelere gözetilerek  yargılamasının yapılmasında da sonsuz  hukuki yorumumuz vardır" dedi.

Kadın Savunma Ağı Mor Mekan Derneği adına Avukat Fulya Dağlı: "Bizim kadın savunma ağı olarak yaptığımız çalışmalar doğrultusunda katılma talebimiz var. Biz faillerinin etkin biçimde yargılanıp cezalandırılmasını istiyoruz. Cezalar her ne kadar kişisel olsa da bu olay münferit değildir. Cemaatler, tarikatlar son 20 yılda sıkça karşımıza çıkmış ancak olaylar münferilestirilmiştir. İddianamedeki bu kişiler açısından cemaatin kuralları hukuk devletinin kurallarını tanımıyor örgütlü bir suç var burada yargılama da buna göre yapılmalıdır."

Avukat Kader Demir Çağatay: Bu dosyada tüm mağdurların yanında yer almayı talep ediyor müdahillik talep ediyoruz.

Sanık avukatları ise atılma taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmesini talep etti.

MAHKEME, DAVANIN KAPALI GÖRÜLMESİNE KARAR VERDİ
Mahkeme karar için verdiği aranın ardından davaya dair ara kararını açıkladı. Mahkeme heyeti, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının katılma talebi dışındaki tüm katılma taleplerinin reddine, duruşmanın ise; CMK 182. madde gereğince kapalı görülmesine oy birliğiyle karar verdi. Mahkeme dosyaya gizlilik kararı da getirdi.


Kararın ardından duruşmaya salonun boşaltılması için 16.30'a kadar ara verildi.

DURUŞMA ÖNCESİNDE AÇIKLAMALAR: "MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ"
Hiranur Vakfı’nda istismara uğrayan H.K.G’nin davası için Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformundan Fidan Ataselim adliye önünde konuştu:

"Bu konu 'siyaset üstüdür' dediklerine biz ‘Hayır bu tam siyaset konusudur’ dedik. Çocuklar farklı vakıflarda istismara uğradığında, istismarın araştırılmasını talep eden önergeler reddedildiğinde Meclis’te tebrik kuyrukları oluşturuldu. Susmayacağız mücadelemizi tek bir çocuğun kılan zarar gelmeyene kadar devam edeceğiz."


"DAVANIN TAKİPÇİSİYİZ"
Hiranur Vakfı’nda istismara uğrayan H.K.G’nin davası için Kadınlar Birlikte Güçlü adliye önünde açıklama yaptı: "Erken yaşta evlilik diyerek çocuk yaşta evlilik diyerek istismarı meşrulaştıranlar bu suçun ortağıdır. Adalet yerini bulana kadar bu davanın takipçisiyiz."

Sol Feminist Hareket adına yapılan açıklamayı okuyan Seda Balmumcu, davanın toplumsal muhalefet baskısıyla erkene alındığını hatırlattı. Tarikatlarda yaşanan skandalların münferit olmadığını söyleyen Balmumcu, "Üzerimize çöreklenen tarikatlarınızı, bizi karanlığa mahkum etmeye çalışan kararlarınızı, İstanbul Sözleşmesi’nin iptalini tanımıyoruz. Cumhuriyet’in ilerici değerlerini ve laikliği tasfiye ederek kurduğunuz bu düzeni reddediyoruz. Kadınları, çocukları nefessiz bırakan tarikatlarınızla hesaplaşacağız. Halka ait kaynakların peşkeş çekilmesi ile bir saltanat kuran şeyhlerinizle hesaplaşacağız" dedi.

EMEK PARTİSİ: BU KARANLIĞA GEÇİT VERMEYECEĞİZ
İsmailağa Cemaatine bağlı Hiranur Vakfı’nda sistematik olarak istismara uğrayan H.K.G’nin davası için İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros ve parti heyeti İstanbul Anadolu Adliyesi önünde "Bu karanlığa geçit vermeyeceğiz!" dedi.

TARİKATÇILAR GÜMÜŞEL İÇİN TOPLANDI

Öte yandan tutuklu yargılanan İsmailağa Cemaati'ne bağlı Hiranur Vakfı'nın kurcusu Yusuf Ziya Gümüşel için adliye yakınlarında toplanan tarikat üyeleri, polis koruması altında dualar okudu, tekbir getirdi.

DAVAYI TAKİP ETME ÇAĞRISI
Duruşmayı takip eden siyasi partiler ve kadın örgütleri "Ülkeyi karanlığa teslim etmemek için, çocuk istismarının önlenmesi için buradayız!" diyerek tüm emekçi halka davanın takipçisi olma çağrısı yaptı.

NE OLMUŞTU?
Gazeteci Timur Soykan, 3 Aralık'ta Birgün'deki "Karanlık dünya bir çocuğu yuttu: Tarikat karanlığında henüz 6 yaşında..." başlıklı yazısında, İsmailağa Cemaati'ne bağlı Hiranur Vakfı'nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel'in kızı H.K.G.'yi 2002'de altı yaşındayken imam nikahıyla "evlendirdiğini" ve yıllar süren cinsel istismar sürecine maruz bırakıldığını yazmıştı.

Soykan, daha sonra yazdığı "Utancın fotoğrafları" başlıklı yazısında da H.K.G.'nin savcılığa çocukken imam nikahı kıyıldığının kanıtı olarak sunduğu fotoğrafları yayımlamıştı. Gelişmeye başta kadın örgütleri ve siyasi partilere olmak üzere pek çok kurumdan ve kamuoyundan tepki yağdı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı davaya müdahil olduğunu açıkladı.

Tarikataki istismar olayına dair hazırlanan iddianame geçtiğimiz günlerde kabul edildi. H.K.G ile evlenen Kadir İstekli hakkında 30 yıldan az olmamak, baba Yusuf Ziya Gümüşel ve anne Fatıma Gümüşel hakkında da 18 yıldan az olmamak kaydıyla hapis cezası istendi.

Kadir İstekli ve Yusuf Ziya Gümüşel tepkiler üzerine, İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararıyla gözaltına alındı ve tutuklandı.


Kaynak:Evrensel 

Editör: TE Bilişim