TOKİ’den ücretini alamadığı için video ile tepki gösteren işçilere ilişkin açıklama: Kusurlu işler olmuş olabilir TOKİ’den ücretini alamadığı için video ile tepki gösteren işçilere ilişkin açıklama: Kusurlu işler olmuş olabilir

Gazete Emek- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Merkezi Yönetim Kurulu (MYK), Soma Maden Katliamı'nın 10’uncu yıl dönümünde Soma’da Genel Başkan Özgür Özel başkanlığında toplandı. CHP Soma İlçe Bakanlığı’nda yapılan toplantının ardından Özel, "Biz CHP olarak iş sağlığı değil, işçi sağlığı demeye, iş güvenliği değil, işçi güvenliği demeye; doğru, yapıcı, etkili muhalefetimizi bu alanda sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.

Özel, “On yıl geçti. Ben Soma’yı geride bıraktım. Hatırlamak istemiyorum” diyen maden sahibi olan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan’a “Biz unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız. Bu küstahlardan ve bu küstahların ağababalarından günü gelince hesap soracağız. İki elim yakandadır, sana bunun hesabını sormadan ölür gidersem gözüm açık gidecek” diye tepki gösterdi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 13 Mayıs 2014’te 301 madencinin öldüğü maden faciasının 10’uncu yıl dönümü dolayısıyla bugün Soma’ya gitti. Özel’e burada; Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, Soma Belediye Başkanı Sercan Okur, genel başkan yardımcıları, ilçe belediye başkanları ve milletvekilleri eşlik etti.

Özel’in Soma’daki ilk durağı Soma Belediyesi oldu. CHP lideri Özel, ardından hayatını kaybeden madenciler için düzenlenen hatim duası ve mevlit programına katıldı. CHP MYK da Özel başkanlığında Soma’da toplandı. MYK, Soma özel gündemiyle CHP Soma İl Başkanlığı'nda yapıldı. Saat 13.15'te başlayan toplantı 1 saat sürdü. Toplantının ardından CHP lideri Özel, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
'TUTULMAYAN SÖZLER, HAYAL KIRIKLIKLARI, YENİ MADEN FACİALARI...'

Soma maden faciasında hayatını kaybedenleri anarak sözlerine başlayan Özgür Özel, şunları söyledi:

"Türkiye Cumhuriyeti ve dünya tarihinin en büyük iş cinayetlerinden bir tanesinin 10. yıl dönümündeyiz. On yıl önce burada üretim baskısı, yeterli denetim olmaması ve mevzuattaki eksiklikler yüzünden 301 tane baba, evlat, eş, hayatını kaybettiler. O 301 hayatını kaybettiğinde Soma’dan bırakın Türkiye'deki bütün dünyadaki televizyonlar canlı yayındaydı. Bir hafta boyunca madeni gören bir tepe üzerinden canlı yayınlar yapıldı. Ve herkes şunu söylüyordu.
‘Eğer Soma'yı unutursak yüreğimiz kurusun’ diyorlardı. On yıl geçti, bu on yıl içinde işçilere verilen sözler, çok uğraşılarak yapılan yasal düzenlemeler, tutulmayan sözler, hayal kırıklıkları, yeni maden faciaları, yargılamalar ve on yıl sonunda geldiğimiz nokta şudur: Hayatını kaybeden işçilerin ailelerine verilmiş sözler kısmen tutuldu. Yaşayan madencilere verilen sözlerin maddi kısımlarının pek çoğu tutuldu.

'BURADAKİ TERCİH SON DERECE POLİTİK'

Örneğin iki asgari ücrete çıkarılması, hafta tatilinin iki güne çıkarılması, emeklilik yaşıyla ilgili düzenlemeler. Ancak bunların her birisinin, madencilerin uzun mücadeleleri, bizlerin onlarla verdiğimiz uzun ve onlar açısından yorucu ve kayıplarla dolu yıllara sarih mücadeleler sonucunda elde edildiğini ifade etmek isterim. İşçi sağlığı ve iş güvenliği noktasında ise verilen sözlerin hiçbir tanesi tutulmadı. Çünkü buradaki tercih son derece politik.
Burada işçinin sağlığı daha az para kazandıracaksa daha çok parayı tercih edenler; işçinin hayatıyla ya da meslek hastalığına yakalanıp yakalanmamasıyla, patronun karlılığı karşı karşıya gelince patrondan yana tavır koyanların geçtiğimiz on yıllık süreci belirlediğini ifade etmek isterim.

'CAN GÜRKAN, İKİ ELİM YAKANDADIR'

Bugün bir televizyon kanalına açıklama yapan, hayatına mal olduğu her işçi için sadece beş buçuk gün yatan Can Gürkan bugün bir televizyon kanalına avukatı aracılığıyla şu açıklamayı yapmış: ‘On yıl geçti. Ben Soma'yı geride bıraktım. Hatırlamak istemiyorum’. Bu işçilerin ölümünden sorumlu olan, yattığı süre yetecek kadar ceza verilip salıverilen kişi. Birazdan biz o günü geride bırakamayan, her gece rüyasında o günü bir daha yaşayan evlatlarla, eşlerle, annelerle omuz omuza yürüyüp mezarları ziyaret edeceğiz. Bu taş kalpli adama, bu cesareti veren bu rejimi değiştirene kadar da mücadele edeceğiz.

Biz unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız. Bu küstahlardan ve bu küstahların ağa babalarından günü gelince hesap soracağız. Can Gürkan, bu açıklamayı da yaptın ya iki elim yakandadır. İki elim yakandadır, sana bunun hesabını sormadan ölür gidersem gözüm açık gidecek. Bunu da en net şekilde ifade etmek istiyorum.” 


Kaynak: Anka 

Editör: şilan