Gazete Emek - Kılıçdaroğlu, "Domuz bağcılar, Milletin masasına ‘Noter masası’ diyen işbirlikçiler, '3. Yol' diyen ama yolları meçhule çıkanlar ve 5’li çetenin içimizdeki işbirlikçileri olmasaydı ve eğer Kemal Kılıçdaroğlu kazanmış olsaydı, nasıl bir Türkiye’de yaşıyor olurduk?" sorusunu sordu.
Nefes gazetesinde "Tayyip Erdoğan, 14 Mayıs seçimini nasıl kazandı?" başlığıyla aktarılan röportajda Kılıçdaroğlu, "Rakibim sizin tabirinizle seçimi, sadece “burun farkıyla” kazanmadı. Montajlanmış sahte videolarla, devletin bütün olanaklarını adil olmayan şekilde kendi lehine kullanarak, muhalefetin içinde soktuğu ve maalesef sonradan anladığımız “Truva atlarıyla” ve sorunuzun amacından uzaklaşmamak için yazmayacağım birçok etik dışı siyaset hamleleriyle kazandı" dedi.
"Hükümet, sadece yukarıdan konuşan değil, herkesi dinleyen bir yapıya kavuşacaktı"
Seçimi kazansaydı nasıl bir yol izleyeceğini anlatan Kılıçdaroğlu, “Hükümet, sadece yukarıdan konuşan değil, herkesi dinleyen bir yapıya kavuşacaktı. Tekrarda yarar var. Türkiye ancak ortak akılla ve güçlü kurumlarla ayağa kalkabilir. Bir kişinin kararlarıyla değil” dedi.
"Sorunların çözüleceği yer TBMM"
Kılıçdaroğlu'nun yeni anayasa tartışmalarının sürdüğü şu günlerde “Türk Hukuk sistemini ‘darbe hukuku’ndan arındırmazsanız sorunları çözemezsiniz” sözleri de dikkati çekti. Kılıçdaroğlu şunları kaydetti:
“Darbe hukukundan kastım, askeri darbeler döneminde çıkan ve zamanla sivil iktidarlar döneminde de tahkim edilen yasalardır. Örneğin seçim yasaları, siyasi partiler yasası gibi… Bu yasalar değişmeden TBMM’yi sorunları özgürce tartışan ve çözen bir yapıya kavuşturamazsınız. Ülkeyi çıkmazlara sürükleyen, milletin sırtına her geçen gün daha fazla yük bindiren, devleti işlemez hale getiren bu düzeni sürdürerek sorunları çözemezsiniz. Bu ülkenin sorunlarını çözecek tek yer dün olduğu gibi bugün de Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir. Çözüm, halkın iradesini esas alan güçlü bir demokrasi ve adaleti önceleyen bir devlet anlayışındadır.”