Gazete Emek-Kürsüye ilk olarak Gültekin Uysal çıktı. 

Uysal, "Bir tarihi kavşağa doğru ilerliyoruz. Türk demokrasisinin belki de en zor sınavını vereceğimiz 14 Mayıs seçimlerine ilerliyoruz" ifadelerini kullandı.

Gültekin Uysal, şöyle devam etti: "Biz 85 milyonun geleceğini teminat altına almak istiyoruz. Biz bir büyük ülkeyiz. Bu coğrafyada kendi insanımıza 'giderlerse gitsinler' diyemeyiz. Kendi insanımızı yoksulluğa mahkum edemeyiz. 20 yıldır Türk milleti bu doymak bilmez iktidardakilere yetki verdi. Yetki yetmedi, güç istediler... Onu da verdi! Güç yetmedi, mutlak güç istediler, onu da verdi. O da yetmedi dilimizden dökülenler kanun haline gelsin istediler. Şaibeli bir referandumla da olsa milletimiz buna da yetki verdi. Milletimiz 20 yıllık bu iktidara bu kadar yetkisi vermesine rağmen hala mazaret." 

"Bizim derdimiz sadece bir iktidar değişikliği değildir" diyen Uysal, "Bu coğrafyada anaların, evlatlarının yerine mezar taşlarına sarılmasın istiyoruz. Bu coğrafyada doğan insanlarımız güven içerisinde geleceğini arasın istiyoruz" ifadelerini kullandı.

Gültekin Uysal, şunları ifade etti: "Bunlar mevsimlik milliyetçi, her kalıba girerler. Türkiye'de 20 yıldır bir parti olma hüviyetinden çıkmış adeta yukarıdan aşağı, aşağıdan yukarı organize bir suç şebekesi haline gelmiş bir siyasi iktidarla mücadele ediyoruz. Onların tek derdi gözleri doymaz bir şekilde zenginliklerini artırmak."

KARAMOLLAOĞLU'NDAN ERDOĞAN'A GÖNDERME

Gültekin Uysal'dan sonra kürsüye Temel Karamollaoğlu geldi. 

Karamollaoğlu açıklamasında, "Önemli bir adım atacağız ve inşallah ülkemizi bugün içerisine sürüklenmiş olduğu problemlerin tamamından elbirliği ile kurtaracağız" diyerek başladı.

"Geçim sıkıntısı herkesin derdi" diyen Karamollaoğlu şunları söyledi: "Sadece işsizler sıkıntı çekmiyor. Esnaf da emekli de memur da büyük bir sıkıntı içinde. Sadece ekonomik değil, sosyal yönden de sorunlarımız var. Özellikle iktidarda bulunan arkadaşlar kardeşliği pekiştirecek ifadeler kullanacaklarına bizi düşmanlaştıracak ifadeleri kullanmaktan çekinmiyor. Biz buna rıza göstermiyoruz."

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Doğru zaman, doğru adam" sloganına göndermede bulunan Karamollaoğlu, "Doğru zaman, doğru adam diyorlar. Çok da doğru söylüyorlar. Doğru zamanda doğru adama ihtiyaç var ama bugünkü adama değil. Bu sistemin kurucusu, bu sistemin manisi olan arkadaşlar tek adam rejimini zorla dayattılar. Bugün bu dayatmanın bedelini ödüyoruz. Bundan kurtulmak mecburiyetindeyiz" diye konuştu.

Karamollaoğlu, şöyle devam etti: "Altı siyasi parti bir araya geldik. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nu geçmiş tecrübesine bakarak, dürüstlüğüne, becerisine bakarak cumhurbaşkanı adayı yapmaya karar verdik. Allah nasip ederse doğru zamanda doğru insanı cumhurbaşkanı yaparak problemleri çözmekte en önemli adımı atmış olacağız."

"Ülkemizin yaşanabilir bir ülke olmasını arzu ediyoruz" diyen Karamollaoğul, "Her görüşten, her fikirden, her inançtan arkadaşımız 'ne kadar güzel bir memlekette yaşıyorum' diyebilmeli. Bunun gerçekleşmesi için önemli adım adaletin tesis edilmesidir" ifadelerini kullandı.

Karamollaoğlu, ayrıca canlı yayında rahatsızlanan Erdoğan'a geçmiş olsun dileklerini iletti.

KILIÇDAROĞLU, GENÇLERE SESLENDİ

Karamollaoğlu'nun konuşmasının ardından kürsüye Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu çıktı.

Kılıçdaroğlu açıklamasında gençlere seslendi ve "Şimdi gençler demokrasiden yana mısınız? Adaletten yana mısınız? Haktan yana mısınız? Kul hakkını savunanlardan yanında mısınız? Sandığa gideceksiniz, haktan yana, hukuktan yana, demokrasiden yana oy kullanacaksınız" dedi.

Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Sizin hayalleriniz neyse tamamını gerçekleştireceğim. Gençler büyük sıkıntı çektiğinizi biliyorum. Üniversiteden mezun oluyorsunuz, iş bulamıyorsunuz. Sınava giriyorsunuz, kazanıyorsunuz, mülakatta hakkınız yeniyor. Bütün bunları çözeceğiz. KPSS'ye gireceksiniz, mülakatı bitireceğim, kim kazandıysa o girecek."

"Devlet taşeron çalıştırmaz, kadrolu işçi ve memur çalıştırır" diyen Kılıçdaroğlu, "Sözleşmeli öğretmen çalıştırmaz, kadrolu öğretmen çalıştırır. Ne dedik, Bay Kemal geliyor! Kimse unutmasın, bütün hepsini çözeceğiz" ifadelerini kullandı.

"Halka doğruları söylemeyene oy verecek misiniz, halkı aldatanlara oy verecek misiniz?" diye soran Kılıçdaroğlu, 'Hayır' yanıtı almasının ardından "Güzel, Afyon'dan Cumhur İttifakı'na oy çıkmayacak anlaşılan" cevabını verdi.

Şeker fabrikası ile ilgili de konuşan Kılıçdaroğlu, "Şeker fabrikalarını sattılar. Geleceğim, o şeker fabrikasını alacağız ve yeniden Afyonluların hizmetine sunacağız. Özelleştirmeden sonra, 34 yıl sonra Türkiye dışarıdan şeker ithal etti" ifadelerini kullandı.


Kaynak: Birgün 

Editör: Derya çelik