Gazete Emek-5 Haziran 2015’te IŞİD’in HDP’nin Diyarbakır’daki mitingine düzenlediği bombalı saldırıda iki bacağını kaybeden yönetmen Lisa Çalan, tedaviye başladığı 2016’dan bugüne sağlık hakkı mücadelesi verdi. Çalan 5 yılda 3 kıta, 4 ülkede 12 ameliyat geçirdi, çok kez ölümden döndü, sayısız kez hastaneye kaldırıldı ama sorunları bitmedi. Bugün açık yaraları ve bir türlü dinmeyen ağrılarıyla yaşayan Çalan’a göre en büyük sorumlulardan biri Avustralya’da kendisini ameliyat eden doktor Munjed Al Muderis.

Muderis’in Irak’ta Saddam döneminde Baas rejiminden kaçan dünyaca ünlü bir doktor olduğunu, Avustralya’da protez, organ implantı konusunda çalışmalar yaptığını anlatan Çalan, “Beni anlayacağını düşündüm ama olmadı” dedi.

Çalan, Türkiye’de geçirdiği operasyonlardan sonra yaptığı araştırmalar sonucunda yürümesini kolaylaştıracak ve dünyada sadece birkaç merkezde uygulanan ‘kemiğe implant’ yöntemini öğrendi. Avustralya’daki Prof. Dr. Munjed Al Muderis  de bu operasyonu yapabilen 10-15 doktordan biriydi.

Muderis’in çalıştığı hastaneye hikayesini ve sağlık durumunu anlatan bir mail gönderen Çalan’a kısa süre içinde geri dönüş yapıldı. Muderis’in ekibiyle yapılan yazışmalar devam etti, tahliller, raporlar gönderildi. Sonuçta 170 bin dolarlık bir maliyet çıktı. Çalan’nın talebiyle hastane 90 bin dolar için sponsor olabileceğini, 80 bin doları ise Çalan’ın ödemesi gerektiğini söyledi.

Çalan’ın tek başına karşılayamayacağı bu meblağ için Türkiye’de kampanya başlatıldı ve 6-7 ay içinde bu para toplandı. Çalan, bir arkadaşıyla birlikte Eylül 2017’de Avustralya’ya gitti. Hastaneye yakın bir otelde konaklamaya başladılar, görüşmeler, tahliller yapıldı ve bir hafta sonra Çalan’ı ameliyata aldılar. Çalan bu bir hafta içinde Muderis’i sadece bir defa gördü.

‘AMELİYATTAN 5 GÜN SONRA, AÇIK YARALARLA HASTANEDEN ÇIKARDI’
Ameliyatının son derece riskli olduğunu söyleyen Çalan için esas sıkıntı ameliyattan sonra başladı. Çalan süreci şöyle anlattı:

“Ben hala kendime gelememiştim. Yaralarım çok açıktı. Doktor Muderis, ameliyattan sadece 5 gün sonra ‘burada kalamazsın, senin bir gecen bin dolar. Sen otele yerleş, günlük gidip gel’ dedi. İkna edemedik ve beni hastaneden çıkarttı.”

Bugünden sonra Çalan, açık yaraları ve dışarıdan baktığında görünen bir kemikle her gün hastaneye gidip geldi. Kısa bir süre sonra enfeksiyon kaptı, ağrıları dayanılmaz hale geldi, ateşi neredeyse hiç düşmedi, yüksek ateşten kaynaklı bilinç kaybı yaşadı. Muderis, onu hastaneye kabul etmeyince başka bir hastane buldu ve bir ay kadar o hastanede kaldı. Bu süreçte de Muderis, Çalan’la hiçbir iletişim kurmadı.

YÜKSEK ATEŞ, AÇIK YARALAR VE AĞRILARLA 18 SAATLİK UÇAK YOLCULUĞU
Çalan’ın ikinci hastanedeki tedavisi sürerken vizesinin bitiş tarihi yaklaştı. Yaraları hala açık ve enfeksiyonlu olduğu için Avustralya’dan Türkiye’ye seyahat etmesi mümkün değildi. Üstelik ağrıları da dayanılmaz düzeydeydi ve kullandığı ağrı kesiciler halüsinasyon görmesine sebep oluyordu. Vize tarihinin uzatılması için doktorunun yani Muderis’in onay vermesi gerekiyordu. Bunun üzerine Çalan’ın Avustralya’daki yakınları, Doktor Muderis ile iletişime geçerek durumu anlattı. Ancak Doktor Muderis, Çalan’ın iltica edebileceğini düşündüğünü söyleyerek bu talebi geri çevirdi ve “Devletle başımın belaya girmesini istemiyorum” dedi.

Çalan, o günlerdeki hislerini şu şekilde aktardı:

“İltica edecek olsam direkt iltica ederdim, neden vizemi uzatayım? Tam aksi bir an önce evime dönmek istiyordum, arkadaşlarımın, ailemin yürüdüğümü görmesini istiyordum.”

Sonunda Çalan, yüksek ateşle, açık yaralar ve ağrılarla yaklaşık 18 saatlik bir uçak yolculuğu yaptı. Doktor Muderis, Avustralya’dan ayrılmadan önce Çalan’la son kez görüşüp, “Merak etme sana bir mail atarak orada görüşebileceğin doktorların ismini vereceğiz. Seninle ve doktorlarınla sürekli iletişim halinde olacağız” dedi. Çalan bu iletişimin neden zorunlu olduğunu şöyle anlattı:

“Bu spesifik bir ameliyat ve dünyada çok az doktor ve merkez uygulayabiliyor. İmplantta uyguladıkları teknik de Doktor Muderis’in kendi tekniği. Onun ürettiği parçalar, vidalar kullanıldı. Yani implanta herhangi bir şey olsa onlara sormak zorundayım. Hayatım boyunca onlara bağlı yaşamak zorundayım.”

‘MUDERİS’İN ÖNERDİĞİ DOKTORLAR HABERSİZDİ’
Çalan, Türkiye’ye gelir gelmez Doktor Muderis’in önerdiği doktorlarla iletişime geçti. İstanbul’da görüştüğü ilk doktor, Çalan’a “Neden bu mailde ismim var gerçekten bilmiyorum. Bu ameliyat Türkiye’de yapılan bir ameliyat değil, Sağlık Bakanlığı onaylı değil. Yapabileceğim bir şey yok” dedi. Diğer doktorlar da benzer cevapları verince Çalan, doktorsuz kaldı.

Bunun üzerine Çalan, İstanbul’dan Diyarbakır’a ailesinin yanına döndü. Diyarbakır’da daha önce kendisiyle ilgilenen doktora gitti. Burada kendisine bacağında oluşan yeni doku alınırsa iyileşmesinin hızlanabileceği ama kararı kendisinin vermesi gerektiği söylendi. Bu durumu danışmak istediği Doktor Muderis’e günlerce ulaşamayan Çalan, ameliyatı oldu. Ameliyat sırasında başlayan kanama 8 saat sürdü ve Çalan ölümden döndü. Çok sonradan o dokunun alınmaması gerektiğini öğrendi.

Sıkıntıları devam eden Çalan, tedavisine başka bir doktorla devam etmek için bu kez de Ankara’ya taşınmak zorunda kaldı. Ankara’daki doktorunun, Muderis’ten Çalan’ın durumuyla ilgili bilgi alma girişimleri de yanıtsız kaldı. Ankara’da hastane gidiş gelişlerinin birinde yere düşen Çalan, iki kere daha ameliyat geçirdi.

‘ANKARA’DA KONUYA HAKİM BAĞLANTILARI VARMIŞ’
Çalan, Ankara’daki tedavi sürecinde bir tesadüf sonucu Doktor Muderis’in birlikte çalıştığı bir protez üreticisiyle karşılaştı. Yolda kendisini gören bu protez üreticisi, Çalan’ın protezlerini görünce, “Protezleri Doktor Muderis mi üretti” diye sordu ve böylece Çalan, Doktor Muderis’in Ankara’da ortak iş yaptığı, protez parçası gönderdiği, hastalarına önerdiği bir firma olduğunu öğrendi. Çalan şaşkınlığını şöyle anlattı:
“Şok oldum. Çünkü defalarca Türkiye’den ya da Almanya’dan doktor, fizyoterapist önerisi istedim. Hiçbirine dönmedi. Meğer böyle bir iletişimi varmış, hem de Ankara’da. Bundan hiç bahsetmediği gibi yanlış insanlara yönlendirdi.”

‘BAĞDAT’A ÇAĞIRDI, GİDEMEZDİM’
Çalan, bir yılın sonunda Ankara’dan Diyarbakır’a döndü. Bacakları daha da kötü olmaya başlamıştı. Kendisini çok çaresiz hissettiğini anlatan Çalan, “Artık Muderis’e yalvaran mailler atmaya başlamıştım. En son bir Amerikalı arkadaşımdan yazmasını rica ettim. Belki ona cevap verir diye. Enteresan bir şekilde ona yanıt verdi. Yanıtında ‘Ben Bağdat’a gidiyorum, isterse Bağdat’a yanıma gelebilir, onu kontrol edebilirim’ dedi”. Bu cevabın da kendisini şoke ettiğini söyleyen Lisa, “Benim IŞİD mağduru olduğumu, bir sürü travmatik şey yaşadığımı biliyor ve beni Bağdat’a davet ediyor. Bağdat’a gidemeyeceğimi bildirdim” diye konuştu.

ÇOCUK DOKTORU ÖNERDİ
Çalan, son bir kez daha şansımı deneyerek Amerikalı arkadaşından Muderis’e Almanya’dan bir doktor önerisi olup olmadığını sormasını istedim. Muderis, Amerikalı arkadaşının mailine bir kez daha yanıt vererek Berlin’de bir doktor önerdi. Ancak yapılan görüşmeler ve araştırmalar sonucunda doktorun çocuk doktoru olduğu ortaya çıktı.

Çalan, çareyi Muderis’in ekibinden başka bir doktora mail atmakta buldu.  Bu mailleşmenin sonucunda Hollanda’dan bir doktor önerisi alarak bu ülkeye gitmeye karar verdi. Ancak Hollanda’da aldığı cevap, “Sen Doktor Muderis’in hastasısın ve onun onayı olmadan biz tedavi yapamayız. Tedaviye ancak onunla devam edebilirsin” oldu. O onay da Muderis’ten alınamayınca Hollanda’daki hastane ağrı kesici yaparak Çalan’ı gönderdi.

Bunun üzerine Çalan, Muderis’in ekibinden yeni bir isim istedi ve ekibin önerisiyle Almanya’da bir hastane buldu ve tedavisine, bir kez daha ameliyat geçirdiği bu hastanede devam etti.

MUDERİS’İN YAPTIĞI İNSAN HAKLARI SUÇU, DÜŞMANLIK
Doktor Muderis ile başlayan tedavi sürecini bu şekilde anlatan Çalan “Yıllardır doktor doktor, hastane hastane geziyorum. Bu bir insan hakları suçu. Çünkü bu ameliyat çok spesifik bir ameliyat. Bu doktorun tekniği ve malzemeleriyle yapılan bir ameliyat. Hastanın bu doktora, yönlendirmelerine hep ihtiyacı olan bir durum söz konusu ama buna rağmen benimle iletişimi kesti. Bu düşmanlık.”

MAĞDUR ETTİĞİ HASTALAR AVUSTRALYA BASININDA
Doktor Muderis’in mağdur ettiği tek hasta Çalan değil. Avustralya basınına göre ameliyatını yaptığı ama sonrasında takip etmediği için büyük sıkıntılar yaşayan çok sayıda hasta var. Brennan Smith, Carol Todd, Chris Bruha, Michelle Oritz, Rachael Ulrich, Blythe Warland, Mark Urquhart ve ismini vermek istemeyen çok sayıda ampute hasta Avustralya’da yayın yapan The Age gazetesine verdikleri demeçlerde yaşadıkları sorunları, Doktor Muderis’in ilgisizliğinin hayatlarını nasıl altüst ettiğini anlattı. Haberler “Avustralya’nın en ünlü cerrahlarından biri duymak istemiyor”, “Hastalar Muderis tarafından nasıl hayal kırıklığına uğratıldı” başlıklarıyla Avustralya basınında geniş yer aldı.  Haberlerin ardından Muderis 2 ay mesleğinden uzaklaştırıldı.

Bu ihmaller patlak verince konuşmaya karar veren Çalan, “İhmallere ilişkin bir röportajını gördüm. ‘Benim acı çeken bu hastalardan haberim yoktu’ demiş. Ben orada çıldırdım. ‘Sessiz kalmamalıyım’ dedim. Burada bir yalan var, bir suç var. Doğru sağlık hizmeti almamı engelledi, bu insan hakları ihlali” dedi.

‘BU BENİM GÖRÜNMEYEN MÜCADELE ALANIM’
Böylesi riskli bir ameliyat sonrası en küçük bir enfeksiyonun kendisini ölüme götürebileceğini söyleyen Çalan, “Bu riskleri biz karşılıklı kabul ettik. Hayatımız boyunca bir şekilde karşılıklı temasta olmamız gerektiğini kabul ettik. Bunu aklım almıyor. Birine ‘ırkçıdır’ demek çok zordur. Artık geldiğim noktada ‘özel bir nefreti mi var’ diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı. 

Yaşadıklarının kendisini görünmeyen mücadele alanı olduğunu söyleyen Çalan, “5 yıldır bununla uğraşıyorum Doğru sağlık hizmeti almak için geziyorum. 5 yıl onun yüzünden yaşamadığım şey kalmadı. En son ona ‘seni asla affetmiyorum’ diye mail attım” şeklinde konuştu. 

‘KÖTÜLÜKLER YÜZÜNDEN İYİLEŞEMEDİM’
İstediği tek şeyin hayatına geri dönmek olduğunu ifade eden Çalan, şunları söyledi:

“Geçen yıllar kayıp zaman gibi. Kendi durumumu kabul ettim, hatta protezlerimi seviyorum. Patlamadan çok kısa süre sonra sokaktaydım. Ama bu sistem ve bu kötülük yüzünden iyileşmeyen yaralarım sebebiyle hayatıma dönemiyorum. O süre zarfında bir senaryoya yoğunlaşabilirdim, gezebilirdim. Bunlarla uğraşmak çok yordu ve tüm motivasyonumu kaybettim. Bu süreçte kötülükle mücadele ettim. Birçok insan neden iyileşemediğimi yaralarımın neden iyileşmediğini soruyor. İşte bu kötülükler yüzünden iyileşemedim. Bu doktorla, bu sağlık sistemiyle mücadele ettim. İnsanlığa iyiliğe sevgiye inancımı yitirdiğim dönemler oldu."

Kaynak: Duvar 

Editör: TE Bilişim