Gazete Emek- Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) komutanı Mazlum Abdi, Türkiye'deki yeni süreçle ilgili olarak Abdullah Öcalan ile direkt görüşme yapmaları gerektiğini söyledi.
Mazlum Abdi, kendisinin de Türkiye'ye gidebileceğini belirterek, "Madem bu durum çözüme olumlu katkı sunacak neden gitmeyelim. Olumlu görüyoruz" dedi.
Mezopotamya Ajansı'nda yayımlanan röportajda Abdi, sürece destek vermek istediklerini belirterek "bazı sorunların çözümü noktasında Rojava ile İmralı arasında görüşmeler yapılması gerekiyor" dedi.
Abdi, bu sorunlar konusunda Suriye'de bulunan PKK'lıları işaret etti ve "Bazı konular var; örneğin kuzeyli bazı savaşçıların varlığından söz ediyorlar. PKK'lılardan bahsediyorlar. Bunu ancak İmralı çözebilir" dedi.
SDG lideri, Öcalan ile mektuplar aracılığıyla görüş alışverişinde bulunduklarını da ifade etti.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, farklı açıklamalarla SDG'ye, Öcalan'ın örgüte yönelik açıklamalarını dikkate alma çağrısı yapmıştı.
Türkiye, Suriye'nin kuzeydoğusundaki Suriye Demokratik Güçleri'nin ana omurgasını oluşturan Halk Savunma Birlikleri (YPG)'nin PKK'nın uzantısı olduğunu savunuyor ve örgütün silah bırakma kararının SDG'yi de kapsaması gerektiğini söylüyor.
Türkiye'deki sürecinin kendilerini yakından ilgilendirdiğini söyleyen Abdi, "Destek veren bir taraf olmak istiyoruz, engel olmak değil" dedi.
"Herkesten öte (kuzey dışında) Kuzey ve Doğu Suriye'yi ilgilendiriyor. Şimdi burada Türk ordusuyla bir ateşkes sözkonusu. Bu, sürecin sayesinde oluştu. Eğer bu süreç sonuçlanırsa bizdeki ateşkes de kalıcı olacak" şeklinde konuştu.
AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, söylemlerle ilgilenmediklerini belirterek "Birileri 'Ben Türkiye Cumhuriyeti için tehdit teşkil etmiyorum' diyorsa bunu fiilen görmemiz lazım" dedi.
Partisinin 25 Kasım'daki MKYK toplantısı ardından açıklama yapan Çelik, Cumhur ittifakının SDG'nin de silah bırakmasını ve 10 Mart mutabakatına uymasını talep ettiğini hatırlatarak "Önümüzdeki dönem bunu takip edeceğiz" dedi.
10 Mart mutabakatı
SDG, Suriye'de Aralık 2024'te Esad yönetiminin devrilmesinin ardından yeni kurulan hükümetle 10 Mart'ta bir entegrasyon anlaşması imzaladı.
Türkiye, SDG'nin bu kapsamda merkezi hükümete bağlanmasına yönelik bir politika yürütüyor.
Ancak bu konuda anlaşmazlıklar devam ediyor.
SDG lideri Abdi bu konuda da açıklamalarda bulundu.
Şam ile askeri konularla ilgili mutabakatın sağlandığını ancak Suriye'nin yönetim şekli ve anayasal haklar konusunda ilerleme sağlanması gerektiğini belirtti.
Abdi, "Kürtlerin hakları ve diğer bileşenlerin anayasada nasıl yer alacağı henüz belli değil. Bunlar olmadan da genel bir anlaşmanın olması mümkün değil" dedi.
Şam güçleri ve SDG arasında özellikle yaz aylarından itibaren dönem dönem şiddetlenen çatışmalar yaşandı.
Son olarak 8 Ekim'de imzalanan ateşkesle çatışmalar durdu.
Mazlum Abdi röportajında,"Bazen küçük sorunlar çıksa da her iki tarafta da çatışma çıkmaması yönünde bir irade var. Konuların diyalogla çözülmesi yönünde irade var. Şimdiye kadar yürüdü. 10 Mart İttifak'ının en büyük sonuçlarından birisi buydu" dedi.
SDG'nin omurgasını Kürt Halk Savunma Birlikleri (YPG) oluşturuyor.
Türkiye, YPG'yi, "PKK'nın uzantısı ve terör örgütü" olarak nitelendiriyor.
PJAK, BBC Türkçe'nin sorularını yanıtladı: Örgüt silah bırakacak mı, İsrail-İran çatışmalarına nasıl bakıyor?
'Temel meseleler kaldı'
SDG lideri, Suriye Savunma Bakanı Murhaf Ebu Kasra ve İstihbarat Başkanı Hüseyin es-Selame ile 7 Ekim'de Şam'da bir araya gelmişti.
Abdi 13 Ekim'de AFP ajansına yaptığı açıklamada, iki tarafın SDG'nin silahlı güçlerinin Şam'a bağlanma mekanizması için "ön anlaşma" yapıldığını ifade etmişti.
Son röportajında bu konuya değinen Abdi, "Her ne kadar imza atılmamış olsa da ve resmi olmasa da, Şam'da yapılan ve Amerikalı yetkililerin de katıldığı son toplantıda askeri konularda anlaşmaya vardık. Nasıl bir katılımın olacağı noktasında. Bazı sorunların çıkma ihtimali olsa da bir mutabakat var" dedi.
Abdi, SDG'nin Şam ordusuna entegrasyonunun nasıl hayata geçeceği konusundaki soruya, grubun Suriye'deki "en büyük örgütlü güç" olduğunu söyleyerek yanıt verdi.
"Bu nedenle Suriye ordusuna da düzenli bir şekilde katılması gerekiyor. Bu Suriye ordusunu güçlendirir... Orduda önemli bir rolü olmalı. Diğer şeyler detaylardır, müzakerelerde konuşulur" dedi.
Buna karşın "temel meseleler" olarak adlandırdığı konularda ilerleme sağlanamadığını söyledi.
"Anayasa, Suriye'nin yönetim şekli (merkezi mi olacak yoksa merkezi olmayacak mı) konuları önemli. Bu konular en önemli konular. Kürtlerin hakları ve diğer bileşenlerin anayasada nasıl yer alacağı henüz kalmış. Bunlar olmadan da genel bir anlaşmanın olması mümkün değil" dedi.
Abdi, Suriye'de hazırlanan anayasada, 10 Mart İttifakı ile çelişen bazı maddeler olduğunu iddia etti. Bunların düzeltilmesi için halihazırda Şam yönetiminden talepte bulunduklarını belirtti.
SDG lideri Kürtleri temsilen bir heyetin Şam'a gitme taleplerini hatırlattı.
Heyet, "Kürtlerin haklarını diğer bileşenlerle birlikte Suriye anayasasında koruma altına almalı. Çünkü bu da 10 Mart Anlaşması'nın bir parçası" dedi.
Ancak Şam tarafının heyetle görüşmediğini savundu.
Bunun gerekçesinin "öncelikli olarak bunu (askeri konuları) çözmeyi, daha sonra anayasa ve ortak hükümet konularına geçmek istemeleri" olduğunu belirtti.
'Önümüzdeki süreçte pratik adımlar atılmalı'
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Suriye Devlet Başkanı Ahmed Şara'nın 10 Kasım'daki Beyaz Saray ziyaretinde "ABD-Türkiye-Suriye çerçevesinin bir sonraki aşamasını" belirlediklerini söylemişti.
Barrack, bu çerçevenin detayları arasında "SDG'nin Suriye'deki yeni ekonomik, savunma ve sivil yapıya entegre edilmesi" konusunun da yer aldığını belirtmişti.
Abdi, bu görüşmeyle ilgili değerlendirmesinde, "Bizim esas sorunumuz; toplantılarda olumlu şeyler konuşuluyor ancak konuşulan konular pratikte gerçekleşmiyor" dedi.
"Washington toplantısı sonrası artık pratik adımların atılacağını bekliyoruz" diye ekledi.
Öncelikli olarak "parlamentoya/hükümete katılma meselesi ve anayasanın değişimi konularında bir netleşme olmasını ve adım atılmasını" beklediklerini belirtti.
SDG lideri, Şam ve ABD'den yetkililerle Şam'da ya da bir başka yerde yeni adımların atılmasını müzakere etmek üzere yeniden biraraya gelinebileceğini de söyledi.
'Barış sürecine destek veren taraf olmak istiyoruz'
Röportajın 24 Kasım'da yayımlanan ikinci bölümünde Mazlum Abdi, Türkiye'de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Meclis'teki çağrısıyla başlayan barış sürecinde dair değerlendirmelerde bulundu.
Bahçeli, geçen yıl 1 Ekim'de DEM Parti milletvekilleriyle tokalaşmış, 22 Ekim'de PKK lideri Abdullah Öcalan'a "örgütü lağvet, TBMM'de DEM Parti grubunda konuş" çağrısı yapmıştı.
Bahçeli'nin DEM Parti ile el sıkışmasından bu yana geçen sürede neler yaşandı?
Öcalan'ın çağrısının ardından1 Mart'ta PKK'nın feshedilmesine uzanan süreç, Suriye'de Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) liderliğinde yeni bir dönemin başlamasıyla eşzamanlı ilerledi.
SDG lideri Abdi, barış sürecinin kendilerini yakından ilgilendirdiğini söyledi:
"Herkesten öte (kuzey dışında) Kuzey ve Doğu Suriye'yi ilgilendiriyor. Şimdi burada Türk ordusuyla bir ateşkes söz konusu. Bu, sürecin sayesinde oluştu. Eğer bu süreç sonuçlanırsa bizdeki ateşkes de kalıcı olacak."
Sürecin başarıya ulaşması için SDG'ye düşenleri yapmak istediklerini belirten Abdi, "Destek veren bir taraf olmak istiyoruz, engel olmak değil" dedi.
"Bu sürecin ilerlemesi en çok Kuzey ve Doğu Suriye'yi ilgilendirecek. Yine Kuzey ve Doğu Suriye'deki Kürt sorununun çözümü de barış sürecine katkısı olur" diye ekledi.
Kaynak: BBC News




