Gazete Emek - Van Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Abdullah Zeydan, Ötekilerin Gündemi’ne verdiği röportajda, Van’daki yerel yönetim anlayışı, geçmişten günümüze Kürt siyaseti deneyimleri ve kayyım politikalarının etkileri üzerine önemli değerlendirmelerde bulundu. Zeydan, halkın iradesini yok sayan kayyım politikalarının yalnızca Kürt halkını değil, Türkiye’nin demokratik değerlerini hedef aldığını ifade etti.

Nevşin Mengü, röportaj yaptığı Salih Müslim videosunu sildi Nevşin Mengü, röportaj yaptığı Salih Müslim videosunu sildi

Halkçı Belediyecilik ve Seçim Başarısı

Zeydan, Van’da altı dönemdir Kürt siyasetinin temsilcisi olan partilerin belediyeleri kazandığını, 2024 seçimlerinde ise Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere kentteki 14 belediyenin tamamının kazanılmasının halkçı belediyecilik anlayışının bir başarısı olduğunu belirtti. Zeydan, bu zaferin, halkın iradesine sahip çıkma çabası ve AKP’nin baskıcı politikalarına bir yanıt olarak görülmesi gerektiğini vurguladı.

“Kürt siyaseti, HADEP’ten başlayıp DEM Parti’ye kadar uzanan süreçte, yerel yönetim anlayışını halktan aldığı güçle şekillendirmiştir. Her seçimde artan belediye sayısı, halkın bu modele duyduğu güvenin bir yansımasıdır” diyen Zeydan, bu anlayışın halkın ihtiyaçlarını önceleyen projelerle hayata geçirildiğini ifade etti.

Kayyım Politikalarının Yıkıcı Etkisi

Zeydan, 2016, 2019 ve 2024 yıllarında atanan kayyımları değerlendirerek, bu uygulamaların halkın iradesini gasp ettiğini ve belediyeleri işlevsiz hale getirdiğini söyledi. Kayyımların yalnızca mali kaynakları kötü yönetmekle kalmadığını, aynı zamanda halkın sosyal ve kültürel kazanımlarını da hedef aldığını belirten Zeydan, “Kadın kooperatifleri, kültürel etkinlikler, Kürtçe kreşler ve kadın sığınma evleri kapatıldı. Bu, yalnızca Kürt halkına değil, Van’da yaşayan Türkmen, Ermeni ve Arap halklarına yönelik bir saygısızlıktır” dedi.

Zeydan ayrıca, CHP’li Esenyurt ve Ovacık belediyelerine atanan kayyımlara da değinerek, bu tür politikaların Türkiye genelinde demokratik değerlerin zarar görmesine yol açtığını vurguladı.

Barış ve Diyalog Çağrısı

Türkiye’nin sıkılı yumruklara, kutuplaştırmaya ve kayyım gaspına değil, barışa ve diyaloğa ihtiyacı olduğunu söyleyen Zeydan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin  PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılmasına yönelik açıklamalarını olumlu bir gelişme olarak değerlendirdi. “Türkiye’de yaşanan sorunları çözmek için yumruklarımızı değil, empati duygumuzu geliştirmeliyiz. Eğer birbirimizi anlamayı başarabilirsek, barış içinde bir arada yaşayabileceğimiz bir Türkiye mümkün” ifadelerini kullandı.

Zeydan, barış sürecinin önemine değinerek, bu fırsatın doğru temelde değerlendirilmesi gerektiğini ve halkların onurlu bir barışla geleceğe taşınabileceğini belirtti.

Halkçı Belediyeciliğin Önemi

Son olarak, kayyım anlayışından uzak, halk odaklı bir yerel yönetim modeline duyulan ihtiyacı vurgulayan Zeydan, halkın iradesinin gasp edilmesine karşı kararlılıkla mücadele edeceklerini söyledi.