Yazının en başında net bir şekilde ifade edeyim; Amedspor'un başarılı olmasını en çok isteyenlerden biriyim. Yıllardır Amedspor'u ve bölge takımlarını takip eden ve sürekli destekleyen bir gazeteci olarak Amedspor'un düştüğü durumu görünce çok üzülüyorum. 

Amedspor yıllardır sürekli başkan değiştiren, kongreden kongreye giden, her sene en az 4 teknik direktör değiştiren bir yapı haline dönüştü. 

TFF 2. Lig Beyaz Grup'ta mücadele eden Amedspor ligin ilk haftasında kendi sahasında 24Erzincanspor'a 1-0 yenildi. Amedspor bu maçı oynamadan önce de fikrim bu şekildeydi. 

Amedspor bu sezon ligden düşmezse en büyük başarıyı yakalamış olur. Bu mantık ve zihniyetle Amedspor'un başarılı olma şansı yüzde sıfırdır. Metin Kılavuz yönetiminden sonra sancılı geçen kongre sürecinin ardından Vechettin Alsaç Amedspor'un yönetimini devraldı. 

Yönetimden 1-2 kişi dışında sayın Başkan dahil hiçbirini tanımıyorum. Amedspor basındaki arkadaşlara Amedspor'un bu sezonki yapılanmasına ilişkin röportaj yapabileceğim birini sordum. "Yok şimdi konuşmayacaklar bir hafta sonra basın açıklaması ile yeni sezona ilişkin bilgilendirme olacak" dedi. 

Önceki yönetimlerde en azından böyle bir sorun yaşamıyorduk. Şimdiki yönetim basına da kapalı anladığım kadarıyla. Yönetimlerin şeffaf olması gerekirken bu yönetim şeffaflıktan çok uzak duruyor. Yapılan transferlere bakıyorum birçoğu dışarıdan alınıyor. Örneğin Trabzonspor alt yapısında yetişen, Rize'den gelen, Konya'dan gelen, Bursa'dan gelen sporcular alınıyor. 

Bu kişilere ne kadar para verildiğini nasıl bir sözleşme yapıldığını bilmiyoruz. En az 10 tane transfer yapıldı. Ligin ilk maçına baktığımızda ise yine Yusuf, Abdullah, Mansur gibi Amedspor'un emektarları oynuyor. 

Eğer bu oyuncularla sezon devam edecekse Bursa, Trabzon, Rize, Konya gibi yerlerden sporcu almak yerine Diyarbakır, Van, Şırnak, Mardin gibi kentlerde sporcu bulunamıyor muydu? Her sene dışarıdan getirilen sporcularla nasıl bir başarı yakalandığını biri bana anlatabilir mi? Yıllardır Amedspor'un bütün başarılarında Diyarbakırlı olan ve bölgeden olan sporcular yer alıyor. 

Bir tane bile dışarıdan gelip Amedspor'un paradigmasını benimseyen bir sporcu hatırlamıyorum. Amedspor, Diyarbakırspor ya da Erzurumspor gibi bir takım değil. Sanırım yöneticiler bunun farkına bir türlü varamıyor. Amedspor politik duruşu olan bir takım. Amedspor mevcut futbol sistemine karşı bir başkaldırı ile kurulmuş ve defalarca hedef gösterilen bir takım. 

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu dahil olmak üzere defalarca politikacıların hedefinde olan bir takım. Gittiği her deplasmanda ırkçı saldırılara maruz kalan bir takım. Sahasındaki maçlarda diğer kulüplere göre bambaşka tezahüratlarla karşılaşan bir kulüp. 

Trabzon'dan, Rize'den, Bursa'dan, Konya'dan getirilen sporcular bu mevcut sistemi ne kadar kabul edebilir? Allah aşkına bunları düşünen biri yok mu kulüpte? Bu sporcuların çoğu 3-5 ay oynayıp tazminatlarını alıp gidecek. Ama Diyarbakır'ın Amedspor'un kendi çocukları bu kulübü sahipleniyorlar. Paraları ödenmese bile bu kulüpte duruyorlar. Çünkü onların da Amedspor dışında gidebilecekleri çok fazla kulüp yok. 

Ama bu durum bilinmesine rağmen hem Diyarbakır'ın çocuklarına o imkan verilmiyor hem de o imkan verilse bile "Nasıl olsa bizim çocuktur" denilip parası verilmiyor. Kulübün sosyal medya hesaplarında gösterişli bir şekilde dışarıdan getirilen futbolcular tanıtılıyor. Kaç sporcunun son birkaç yılda geldiğini kaç tanesinin bırakıp gittiğini sorduğumuzda ise cevap veren bir muhatap bulamıyoruz. 

Kulüp yıllardır ekonomik olarak da bir destek bulamıyor. En son Ağrılı olduğunu öğrendiğimiz bir iş insanı tarafından forma reklamı alınıyor. Ama bunun da detaylarını öğrenemiyoruz. Hadi bunu da bir tarafa bırakalım. Amedspor'a Diyarbakır'da destek olacak iş insanları ve STK'lar yok mu? Geçtiğmiz yıllarda Amedspor'a ekonomik olarak destek sözü veren Diyarbakır Ticaret Odası gibi kurumlar neden Amedspor'a tek bir kuruş dahi destek olmadılar. 

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun gönderdiği metni eksiksiz bir şekilde okuyan DTSO Başkanı Mehmet Kaya ve Engin Yeşil gibi STK temsilcileri Amedspor söz konusu olunca üç maymunu oynuyorlar. Amedspor'un yönetimine gelen kişilerin de bu durumu deşifre etmeleri gerekir. Kimlerin ne sözler verdiğini ve neden yerine getirmediğini anlatması gerekir. Amedspor başkanlığı ve yönetimi sadece tesislerde oturan, gelen misafirlere çay kahve ısmarlayan kişiler olmamalı. 

Eğer bunun ötesinde bir şeyler yapamayacaklarsa gelmesinler. Hiçkimsenin silah zoruyla Amedspor yönetimine ve başkanlığına getirildiğini düşünmüyorum. Amedspor'un parası yoksa Amedspor da ayağını yorganına göre uzatmalı. Diyarbakır'ın çocuklarına şans vermeli. Onlara fırsat vermeli. 

Amedspor, var olan 3-5 kuruş parasını da dışarıdan getirdiklerine verip göndermesin. Çok iddialı olarak konuşuyorum. Amedspor'un kendi çocuklarına bu yönetim bırakılsa Amedspor bundan daha kötü olmaz. Yazıktır. 

Amedspor bir Bandırma Belediyespor olarak kurulmadı. Bu emeğe bu paradigmaya yazık etmeyin. Bu sezon da Amedspor düşmemeye oynayacaktır. Dışarıdan gelen hiçbir sporcunun katkısı olmayacaktır. 

Yine Amedspor'un kendi çocukları yüreklerini ortaya koyup mücadele edecek ve onların hakkettiği paraları dışarıdan gelen sporcular alıp gidecek. Bu yönetim de 3-5 ay içinde olağanüstü kongre deyip gidecek sonra başka bir yönetim gelecek ve onlar da aynı zihniyetle bu kulübe zarar vermeye devam etmesin diye lütfen herkes şapkasını önüne koysun.

 Diyarbakır'da spordan anlayan birçok insan var. Yönetimi onlara bırakın. Amed'in çocuklarını alın, yetiştirin, profesyonel takıma bu gençleri koyun. Amacınızdan sapmayın.

Editör: TE Bilişim