Haber: Uğur Yılmaz /
Gazete Emek- Bitlis’in Mutki ilçesine bağlı Üstyayla (Oxse) köyü, yalnızca yüksek rakımı ve serin havasıyla değil; aynı zamanda altın değerindeki balıyla da dikkat çekiyor. Yaklaşık 2500 rakımlı dağların eteğine kurulu bu köy, adeta doğanın el değmemiş bir parçası. Burada yapılan arıcılık faaliyeti, geleneksel yöntemlerin modern bilgiyle harmanlandığı örnek bir üretim modeline dönüşmüş durumda.
Üstyayla’nın çevresi, geven, kekik ve yabani diken gibi şifalı bitkilerle çevrili. Her sabah sisin içinden uyanan bu yaylada, arılar güneşin ilk ışıklarıyla birlikte nektar toplamaya başlıyor. Bölgedeki endemik bitki çeşitliliği sayesinde, elde edilen bal yalnızca lezzetiyle değil, yüksek besin değeri ve yoğun aromasıyla da öne çıkıyor.
Köyde arıcılık yapan genç üreticilerden biri, arıların doğayla olan uyumunu şu sözlerle anlatıyor:
“Biz bu işi sadece bal üretmek için yapmıyoruz. Arılar bizim öğretmenimiz gibi. Onlardan sabrı, düzeni ve emeğin kutsallığını öğreniyoruz. Her damla balda, binlerce arının günlerce süren emeği var.”
Üstyayla’da kimyasal ilaç kullanımının neredeyse hiç olmaması ve doğayla iç içe üretim anlayışı, balın saflığını koruyor. Bu nedenle Üstyayla balı, yalnızca yerel halkın değil, çevre illerden gelen doğa dostlarının da gözdesi olmuş durumda. Her yıl sınırlı miktarda üretilen bu bal, hem şifa kaynağı hem de doğal üretimin simgesi haline geliyor.
Uzmanlara göre yüksek rakımda üretilen ballar, düşük nem ve zengin flora sayesinde antioksidan bakımından oldukça zengin. Bu da Üstyayla balını sadece bir kahvaltılık değil, aynı zamanda bağışıklık güçlendirici doğal bir ilaç haline getiriyor.
