Gazete Emek- Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Örgütü'nün 4'üncü olağan kongresi İzmir Fuarı'nda bulunan Celal Atik Spor Salonu'nda yapılıyor. “Umut ve cesaretle faşizme karşı örgütleniyor, özgürlüğe yürüyoruz” sloganıyla gerçekleştirilen kongreye, Ege Bölgesi illerinden yoğun katılım oldu. HDP milletvekilleri ile HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan da kongreye katılarak, konuşma yaptı.

Halaylarla başlayan kongrede salona, HDP İzmir İl Binası'na düzenlenen silahlı saldırıda katledilen Deniz Poyraz'ın fotoğraflarının yanı sıra, Kürtçe Türkçe yazılı, "Denîzek biçe, hezar denîz bên" (Bir Deniz gider, bin Deniz gelir), "Aysel Tuğluk için adalet. Tüm hasta tutuklular için adalet", "Savaşa, talana, ırkçılığa karşı kadınlar barışı savunuyor", Doğa ve kent talanına karşı ekolojik yaşamı savunuyoruz" ve "Erkek-devlet şiddetine, savaşa, yoksulluğa karşı her yerdeyiz" pankartları asıldı. Kongre katledilen Deniz Poyraz'a atfedildi.

Son anket: Millet İttifakı farkı açtı

'DENİZ POYRAZ'IN YOLDAŞLARININ KONGRESİDİR'

Kongrede, HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan'ın salona girişi coşkuyla karşılandı. Katledilen Deniz Poyraz'ın ailesinin de katıldığı kongrede barış, özgürlük ve demokrasi mücadelesinde vefat edenler anısına saygı duruşunda bulunulurken, sık sık "Şehid namırın" sloganları atıldı. Divan adına konuşan HDP Milletvekili Murat Çepni "Kongremiz Deniz Poyraz'ın yoldaşlarının kongresidir. Anısı önünde saygıyla eğiliyoruz" dedi.

Kongrede ilk olarak HDP İl Eş Başkanları Besriye Tekgür ve Kadir Baydur konuştu. Tekgür, "Bugün burada yeni bir yönetimi seçerken, geçmişimizi değerlendirip geleceğimizi nasıl öreceğimizi göreceğiz" dedi. Tekgür, Aysel Tuğluk başta olmak üzere tüm hasta tutuklular ile hapisteki HDP milletvekilleri ve Selahattin Demirtaş'a selam gönderdi. "HDP bu ülkede ötekileştirilenlerin sesidir, sözüdür. Tüm halklardır. HDP doğayı ve canlıların yaşam hakkını savunanlardır. Kadın mücadelesidir" diyen Tekgür, görevi mücadeleyi daha ileriye taşıyacak olan arkadaşlarına bıraktıklarını söyledi. Tekgür, tüm katılımcılara teşekkür etti.

.

Kadir Baydur ise yeni dönemde görev alacaklara başarılar dileyerek, "Bu salonda yaratılan coşku gösterdi ki HDP diz çökmez bir geleneğin partisidir. 17 Haziran'da il binamıza düzenlenen saldırıda kaybettiğimiz Deniz Poyraz yoldaşımızı saygıyla anıyoruz" dedi. 

'DEMOKRATİK BİR TÜRKİYE'Yİ EL BİRLİĞİ İLE VAR EDECEĞİZ'

Kongrede konuşan HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, "Baskılara, faşizme nasıl direnilir bunun büyük bir örneğini ortaya koyduk. İyi ki Türkiye'de HDP var" diyerek, Deniz Poyraz'ı selamladı. HDP'nin tüm ezilenlerin, emekçilerin ve ötekileştirilenlerin partisi olduğunu ifade eden Kemalbay, şöyle devam etti: "Türkiye kritik bir momentten geçiyor ve yaratılmaya çalışına karanlık ancak ve ancak halklarımızın mücadelesiyle aşılabilir. Türkiye halklarının kaderini bizler değiştireceğiz. Bunun burada bir kez daha sözünü veriyoruz. Bu faşist bloku el birliği ile göndereceğiz. Demokratik bir Türkiye'yi el birliği ile var edeceğiz. Hep beraber kazanacağız." 

Ayhan Bilgen: "MYK'lara gönderilen notları mı konuşayım"

'GÜN GEÇTİKÇE BÜYÜYOR VE GÜÇLENİYORUZ'

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ise Kürtçe ve Türkçe olarak kongreye katılanları selamladı. İki yıllık dönemde zorlu görevi üstlenen il yöneticilerine ve eş bakanlarına teşekkür eden Buldan, yeni dönemde seçilecek olanlara ise başarı diledi.

İzmir'in halklar bahçesi bir kent olduğunu söyleyen Buldan, "İzmir’e her geldiğimde sizlerin büyük bir umuduyla karşı karşıya geliyorum, sizlerin yüreğinizdeki cesareti, gözlerinizdeki parıltıyı görüyorum. İzmir halklar bahçesi bir kent. Türkü, Kürdü, Alevisi, Çerkesi, Lazıyla, Pomakıyla tüm inançlarıyla, kimlikleriyle Türkiye mücadele tarihinin en önemli kentlerinden biridir. Onun için burada olmaktan büyük bir onur duyuyorum, mutluluk duyuyorum. Biz sizlerle güçlüyüz, gün geçtikçe daha da büyüyor ve güçleniyoruz" diye konuştu.

'MECALİ KALMADI DİYENLER BU SALONA BAKSIN'

HDP'nin meydanlarda, sokaklarda, işçilerin, kadınların, gençlerin yanında olduğunu vurgulayan Buldan konuşmasında şunları söyledi:

"HDP için 'mecalleri kalmadı' diyenler, 'HDP artık bir kongre bile yapamayacak duruma gelmiştir' diyenler, 'HDP’yi artık sokaklarda meydanlarda göremeyeceksiniz' diyenler, gelin bu bu salona bakın. Mecalimiz var mı yok mu görsünler. Sadece kongrelerimiz değil elbette, meydanlarda, sokaklarda, işçilerin, kadınların, gençlerin yanında duran bir HDP gerçekliği var. Sadece kongrelerde değil, 8 Martlarda, 21 Martlarda, Newrozlarda alanlara baksınlar, HDP var mı yok mu işte orada görecekler. HDP her gün büyümeye devam ediyor, onlar siyaseten tükeniyorlar. Gümbür gümbür geliyoruz, demokrasiyi isteyenler, barışı haykıranlar, özgürlüğü isteyenler, Türkiye’nin demokratikleşmesini isteyenler yani HDP’liler geliyor. Asıl onların mecalleri kalmadı, tükendiler çöplüğe gidecekler haberleri olsun."

'KUMPAS PEŞİNDE OLANLAR BİLSİN Kİ KUMPASLARI TUTMAYACAK'

HDP'ye yönelik kapatma davası ve Kobane davasına da değinen Buldan, "HDP’ye karşı kumpas peşinde olanlar bilsin ki kumpasları asla tutmayacak. İki tane kumpas davası açtılar. Biri Kobani kumpas davası, bir diğeri HDP kapatma davası, ikisi de ellerinde patladı, çöktü. Her ikisinde de ortaya koyacak bir delil bulamadılar, bulamıyorlar. Bu kumpas davalarını kurarlarken demokratik siyaseti engelleyebileceklerini sandılar. Bu kumpas davalarını ortaya koyarken HDP’yi bitireceklerini zannettiler. Demokratik siyaseti ortadan kaldırmaya gücünüz yetmeyecek. Bizlerin siyaset yapmasını , HDP’nin Türkiye siyaseti ve tarihinde var olmasını asla engelleyemeyeceksiniz. HDP’siz bir Türkiye siyasi hayatı ve parlamenontuyu amaçladığınızı iyi biliyoruz ama bunu başaramayacaksınız çünkü halklarımız asla izin vermeyecek. HDP’siz Türkiye ve siyaset tutmadı, tutmayacak. Bunu bir kez daha onlara gösterdik ve göstermeye devam edeceğiz" diye konuştu

Ukrayna-Rusya krizi piyasaları vurdu!

'DENİZ POYRAZ DAVASINI KAYSERİ'YE TAŞIYORLAR'

Deniz Poyraz davasının farklı bir ile taşınmak istendiğine dikkat çeken Buldan, şöyle devam etti:

"HDP'li olmak aynı zamanda bu ülkenin geleceğine yön verme gücüne sahip olmak, söz ve karar sahibi olmak demektir. Kürdüyle, Alevisiyle, Ezidiysiyel Lazıyla Çerkesiyle bu ülkede tüm dillerin tüm kimliklerin, inançların, hakların özgürce bir arada yaşama fikriyatını ortaya koyan tek parti HDP’dir. Bunu yaptığımız için bu kadar saldırı altındayız. Deniz Poyraz arkadaşımızı katlettiler. İzmir’de Türkiye'nin 3. büyük ilinde, Türkiye’nin 3. partisinin il başkanlığında yoldaşımız Deniz Poyraz’ı katlettiler. Katlettikten sonra özellikle bu cinayeti örtbas etmeye çalışan bir anlayışın olduğunu çok iyi biliyoruz. Deniz poyrazı kimin katlettiğini, arkasındaki örgütlü gücü çok iyi biliyoruz. Bu katil tek başına bir katil değildir, arkasında organize bir güç vardır. Biz bu planın, örgütlerin, gücün kimler olduğunu biliyoruz. Biz bunu Çorum’dan, Maraş’tan, Sivas'tan, Roboski'den, Gazi'den, Ankara gardan, Suruç’tan ve buralarda işlenen katliamlardan çok iyi biliyoruz. Bu salondaki bu coşku ve birliktelik Deniz Poyraz'ın katledilmesine verilmesine verilen en büyük yanıttır. Deniz Poyraz duruşmasını Kayseri'ye taşıma kararı aldıkların öğrendik. Bu duruşmayı il il kaçırabilirsiniz ama hakikatin açığa çıkmasını asla engelleyemeyeceksiniz."

'YAPILAN ZAMLAR SOYGUNDUR'

Konuşmasında ekonomik krize de dikkat çeken Buldan, "84 milyon insanın özellikle AKP-MHP iktidarının yarattığı kara bir kışı geçirdiğini hepimiz görüyoruz. Halkın cebini, sofrasını, çarşısını, pazarını tam bir yangın yerine çeviren bir iktidarla karşı karşıyayız. Bu iktidar toplumun üzerine çöken siyasi bir afettir. AKP- MHP iktidarını bu ülkeden göndermek bizim boynumuzun borcudur. Bugün tarihin en yüksek elektrik zamlarıyla Türkiye'yi karanlığın içerisine sürüklediler. Türkiye bütün tarihi boyunca en büyük yoksulluk ve yolsuzluklarla karşı karşıya kaldığı bir dönemi yaşıyor. Yapılan zamlar açıkça bir soygundur. Evlere gelen yüksek faturalar haraç ve soygun faturasıdır. Tüm halk bunun bilincindedir. Bunlar için varsa yoksa saraydır, beşli çetedir, kendi yandaşlarıdır. Halk bunların umurunda değil. Bütün bunlar için milyonlarca genci işsiz bırakan bir anlayışla karşı karşıyayız. Kendilerine başka ülkelerde yaşam bulmak için ülkemizi terk ediyorlar. Bu ülkeyi bu hale getiren AKP- MHP iktidarının bütün bunları yapması kendi koltuklarını sağlama almak içindir. İktidara gelebilmek için seçtikleri bir yoldur. Biz bu yola izin vermeyeceğiz. Onları iktidardan biz düşüreceğiz" dedi.

'TÜRKİYE HALKLARI AKP-MHP İKTİDARINA MECBUR DA DEĞİL, MAHKUM DA DEĞİL'

İktidarın 'utanmadan sıkılmadan' bu yaşanan ekonomik krizi düzelteceği yönünde açıklamalarda bulunduğunu belirten Buldan "Zannedersiniz ki muhalefette olan onlar, iktidarda olan başkaları. Kaynaklar Türkiye halklarına harcanmadığı için faturası şimdi zamlarla birlikte Türkiye halklarına geri dönüyor. Türkiye halkları AKP-MHP'ye mecbur da değil mahkum da değil. Bugüne kadar hiçbir sorunu çözmeyen bir iktidarla karşı karşıyayız. Bu ülkede Kürt sorunu var. Alevi sorunu, kadın sorunu, açlık sorunu var. Tüm bu sorunlar orta yerde dururken biz bu sorunları çözdük diyen zihniyetin yalanlarını dinleyecek tek bir insan yok. Çünkü ortada duran onlarca sorun var. Bu sorunlar çözülmeden Türkiye krizlerden kurtulamaz, bunu çok iyi biliyoruz" açıklamasını yaptı.

AİHM'in dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili verdiği hak ihlali kararının uygulanması gerektiğini de söyleyen Buldan, Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve diğer vekillerin serbest bırakılması çağrısında bulundu.

'BİZİ TANIMAYANLARI BİZ HİÇ TANIMIYORUZ'

 Son olarak üçüncü yol çağrısı yapan Buldan, şunları söyledi:

"Halkın iradesini tanımayan, belediyelere kayyum atayan, insanların özgürce oy kullanmalarını engelleyen bir iktidar var. Şimdi sandıklar kurulsun, o elimizden aldığınız belediyelerin hepsini tek tek sizden almazsak namerdiz. Bu ülkeyi İmralı'da Sayın Öcalan üzerinde uygulanan tecritle bir tecrit ülkesi haline getirdiler. İnsanları evlerine hapsetmeye çalışan, emeğini sömüren bir iktidar var karşımızda. Bunların karşısında onları yenebilecek güçlü bir muhalefete de ihtiyaç var. Dün 6 siyasi partinin genel başkanları bir araya geldiler. Bu toplantıdan sonra sosyal medyada kıyamet koptu. Niye HDP yok diye soranlar oldu. Bizi tanımayanları biz hiç tanımıyoruz, bu da böyle bilinsin. Bizi yok sayanları yeri geldiğinde biz de yok saymayı iyi biliriz. Biz kendi yolumuzda yürümeye devam edeceğiz. Yolumuz üçüncü yoldur. Bu üçüncü yola bir gün herkes muhtaç olacaktır. Elbetteki biz demokratik bir muhalefeti, mücadele ortaklığını büyütmeye kararlıyız. Demokrasi ittifakı dediğimiz bu yol, bir mücadele ortaklığıdır. Bu güç birliği hem tarihsel hem de toplumsal ihtiyaçtır. Bu umudu yeniden inşa ediyoruz. Türkiye'nin bu çoklu krizden çıkış yolu, en güçlü demokrasi ittifakında buluşmaktır. Bütün bu birlikteliklerin sonunda Türkiye'nin bir barış, huzur ortamına ulaşabileceği yarınları hep birlikte getirebileceğimize söz veriyoruz. Yeter ki kararlı ve cesaretli olalım. Umut HDP'dir. Umut tüm Türkiye halklarındadır."

Kaynak: Duvar 

Editör: TE Bilişim