Gazete Emek- TBMM Genel Kurulu'nda DEM Parti'nin 'Narin Güran cinayetinin araştırılması' üzerine verdiği araştırma önergesi reddedildi. 

"Narin için kentte yürüyüş yapan insanlara biber gazı sıkıldı"

DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Ceylan Akça Cupolo şunları söyledi:

"Bu önergenin oylaması gerçekleştiğinde 'hayır' oyu için eli kalkan herbir kişi bu cinayetin faillerini gizlemek için elini kaldırıyordur. Narin'in kaybolmasından önce cinayeti tasarlandı. Ablasının cinayeti araştırılmadığı için Narin katledildi. Narin kaybolduktan sonra o köyün elektrikleri kesildi ve o karanlık içinde kim kimi nasıl kolladı belli olmadı. Narin'in cenazesi kalktığında gelip herkes o mezar başında fotoğraf çekti ama o köyde hala o erkek aklının akıl ettiği sessizlik yemini altında boğulmaya çalışılan kadın ve çocuklar ne yapıyor, desteğe ihtiyaçları var mı diye hiçbir görüşme yapılmadı. Narin için kentte yürüyüş yapan insanlara biber gazı sıkıldı, uyarılar yapıldı. Bir çocuğun cinayetinin aydınlatılması için yürüyen kitleye biber gazı sıkmanın nasıl bir mantığı olabilir? Bunun mantığını biz sadece 'özel savaşla' açıklarız. Narin cinayeti Türkiye'nin yeni Susurluk dosyasıdır. Devletin, Kürtlerin muhalif seslerini kısması için kontrollü bir şekilde illegal yapılara kucak açması sebebiyle böyle olmuştur. Soruşturmayı neredeyse faillerin ne söyleyeceklerini fısıldar şekilde kim sızdırdı? Kur'an kursu hocasının taciz geçmişi olduğu söyleniyor, o adam nasıl çocukların içerisine geri dönmüş? Cephaneliklerden bahsediliyor, bir kişi de çıkıp 'böyle bir şey yok' demedi. Niye incelemiyor, niye araştırmıyorsunuz?"

"Her yıl ortalama 10 bin çocuk kaybolmuş"

Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Kaya şunları söyledi:

"Çocukların büyükler tarafından katledildiği bir ortamda kimliklerimizin, ideolojilerimizin, inançlarımızın anlamını bir bir yitirdiği birçok başlık var. Narin Güran davasında bakanlıklardan biri bir şey söylerken diğeri başka bir şey söyledi. Vatandaşlar arasındaki kafa karışıklığını devlet kurumları desteklemiş oldu. 2008-2016 yılları arasında 104 bin 531 çocuk kaybolmuş. 2016'dan sonraki verileri bilmiyoruz. Yani her yıl ortalama 10 bin çocuk kaybolmuş. Bu isimlerini konuştuğumuz çocukları medya farketti ama Leyla gibi, Narin gibi günde 32 çocuk kayboluyor. Narin Güran meselesi hangi gerekçeyle olursa olsun bütün detaylarıyla ortaya çıkartılmalıdır. Toplumda 'böyle şeyler oluyor ve üstü örtülüyor' algısı yerleştirilirse bu istatistiklerin çok daha fazlasını yaşarız."

"Bu soruşturmaya bir siyasi etki oldu mu?"

10 Ekim katliamının 9. yılı: ‘IŞİD’e gösterilen müsamahayı unutmamalıyız' 10 Ekim katliamının 9. yılı: ‘IŞİD’e gösterilen müsamahayı unutmamalıyız'

CHP Muğla Milletvekili Gizem Özcan da şunları kaydetti:

"Bir çocuk cinayetinin etrafında bazı siyasi figürlerin, kamu görevlilerinin olayı örtbas etmek için yayın yasağı getirenlerin, gazetecilerin köye giriş ve çıkışına kısıtlama getirenlerin girift ilişkilerine ne yazık ki şahit olduk. Hala nasıl oluyor da bir milletvekili 'bazen bilip söylemememiz gereken şeyler var, aile bizim dostlarımız' cümlesini kurabiliyor? Bu açıklamanın en başta aile üzerine muteber bir aile zırhı geçirmeye sebep olacağı nasıl hesaba katılmaz? Neden kolluk kuvvetleri o köydeki herkesi şüpheli olarak görerek işlem yapmadı? Buraya bir siyasi etki oldu mu? Cinayet soruşturmasında 41 gün geçmesine rağmen hala ifade, delil toplama işlemleri sürüyor."

"Ülkemizde her 4 çocuktan biri gece yatağa aç giriyor"

İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez de şunları söyledi:

"Çocuk, bir ülkenin istikbalidir ve çocuk bize emanettir. Sadece anne babaya değil devlete emanettir. TÜİK'e göre geçen yıl 537 bin 583 çocuğumuz çeşitli olaylara karıştıkları gerekçesiyle hakkında işlem yapılmış. Korkunç bir rakam. 178 bin çocuğumuz suça sürüklenmiş, 242 bin çocuğumuz da mağdur edilmiş, 25 bin çocuğa cinsel istismar yapılmış. Çocukların, kadınların korunamadığı, sınırların korunamadığı bir Türkiye'den bahsediyoruz. Ülkemizde her 4 çocuktan biri gece yatağa aç giriyor. Çok ciddi beslenme bozuklukları var, buna bağlı gelişme gerilikleri başladı. Küçücük bir köy, çoğu akraba... Bir öğleden sonra Narin ortadan kayboluyor ve bütün Türkiye ayakta. Hangi bilgiye, delile göre koskoca Jandarma Komutanı 'Narin'i yakında sağ salim bulacağız' açıklaması yaptı ve ortadan kayboldu? İçişleri Bakanı'na sesleniyorum; bu ifadenin ardına düş ve bunun hesabını sor. Tam 15 gün Jandarma Komutanı'ndan cevap alamadık. Narin'in soruşturmasında hata olarak değerlendirilemeyecek bir sürü hata yapıldı."





 

Kaynak: Anka 

Editör: şilan