ÖZEL HABER - Serdar Bayram

Gazete Emek - Türkiye’de 6 Şubat tarihinde Maraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçesi merkezli iki büyük deprem yaşandı. Yaşanan depremde 23 milyona yakın insan etkilenirken şiddeti yüksek olan depremler 10 kentte büyük hasarlara neden oldu. Diyarbakır, Hatay, Maraş, Urfa, Antep, Adıyaman, Malatya ve Osmaniye’de etkili olan depremin  üzerinden bir hafta geçerken yaşanan depremin ardından çöken binaların enkazlarında yapılan arama kurtarma çalışmaları ise devam ediyor.

Depremden milyonlarca insan etkilendi

7.7 ile 7.6’lık depremlerle sarsılan Türkiye’de depremin yaraları sarılmaya çalışılıyor. Büyük bir dayanışma ağının kurulduğu Türkiye’de insanların enkaz başlarında umutlu bekleyişi devam ederken, yaşamını yitiren yurttaşlarda toplu şekilde defin ediliyor.

Yaşanan ilk depremin merkezi olan Pazarcık’ta ise deyim yerindeyse taş üstünde taş kalmadı. Arama kurtarma çalışmalarının bugün sonra erdiği ilçede enkaz kaldırma çalışmasına başlatıldı.

Valilik: 413 yurttaş yaşamını yitirdi

Çok sayıda evin yıkıldığı neredeyse hasar almayan evin kalmadığı ilçede Valiliğin resmi açıklamasına göre, ilçede 872 enkazdan 41 yurttaşın canlı olarak kurtarıldığını ve toplam 413 yurttaşın yaşamını yitirdiğini belirtildi. Yaşamını yitiren yurttaşlar defin edilirken hasarlı evlerine giremeyen yurttaşlar ise sokak aralarına kurdukları çadırlarda yaşıyor.

Köylerde durum çok vahim!

Artçı depremlerin devam ettiği ilçenin kırsal mahallelerinde ise çok sayıda ev yıkıldı. İlçeye bağlı Osmandede köyünde yaşayan Kemal Yıldırım yaşanan depremde annesini kaybetti. Enkaz altında kalan annesini rica üzerine getirttiği bir kepçe sayesinde çıkaran ve toprağa vermek için 3 gün boyunca savcılıktan gelecek izni beklediğini söyleyen Kemal Yıldırım, “Annemi yıkamak için su toprağa vermek için kefen bulamadık” dedi.

“Cenazeyi arabanın bagajına koyup Maraş’a gittim”

Yaşanan depremden sonra köyde çok sayıda evin yıkıldığına dikkat çeken Kemal Yıldırım, depremin ilk üç günü su ve yiyecek yardımı alamadıklarını söyledi. Üçüncü gün sonunda yardım almaya başladıklarını aktaran Kemal Yıldırım, “Köy komple yıkıldı. Köyde sağlam ev kalmadı. Bak bizim çadır bizim bina orası her yerde binalar yıkıldı. Burada yıkılan evde benim annem vefat etti. Biz onun için kefen bile bulamadık. Burada cenazeyi Maraş’a götürün dediler. Cenazeyi arabanın bagajına koyup buradan kalkıp Maraş’a kadar gittim. Savcı bir kâğıt verip cenazeyi gömmeye izin vermiyorum dedi. O öyle deyince biz cenazeyi buraya getirip burada üç gün evin yanında çadırın içinde kaldı. Savcılıktan rapor almamız gerekiyor denildi. Köyde dört kişi yaşamını yitirdi” sözlerini kullandı.

“Su ve kefeni İstanbul’dan getirip annemi toprağa verdik”

Telefon üzerinden İstanbul’da bulunan cemevinde ki hocayı bağlayarak cenaze işlemlerini yaptıkları ifade eden Kemal Yıldırım şu bilgileri paylaştı: “Biz ambulans hiçbir şey göremedik. Biz annemi kendi çağırdığımız kepçeyle çıkardık. Burada su da yoktu gidip su alıp kefen alıp burada yıkadık. Ne cemevi’nde ne de cami da kimseyi bulamadık. Burada telefonla İstanbul’da cemevi’nde hocayı bağladık hoca mikrofonla bağlanıp cenazeyi toprağa verdik. Şuan da herkesin durumu böyle sadece biz değil. Herkes perişan oldu.”

Editör: Bekir GÜNEŞ